Eskişehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik…
Aslen Erzurumlu ancak hayatının önemli bir kısmı Eskişehir’de geçmiş. 2016 yılından bu yana ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürü olarak görev yapan bir bürokrat…
İsmini son günlerde olağandan fazla duymaya başladık. Özellikle siyasi kulislerde duyduğumuz için dikkatimi çekti.
Bir bürokratın siyaset yapması, yapmak istemesinde herhangi bir beis yok. Tabi ki yapabilir.
Ancak Çelik’in durumu biraz farklı!
Kendisi stratejik olarak yerel yönetimlerin en önemli alanı olan ve büyük tartışmalar, büyük ithamların en çok yaşandığı imar planları konusunda masanın diğer tarafında oturan bir karar mercii olduğunu unutmamak lazım.
Ne yazık ki Çelik’in ismiyle ilgili asıl konumuz bu değil.
Çelik’in ismi gündeme geliyor gelmesine ama pek olumlu, pek faydalı konularla değil. Kamuoyuna yansıyan şeyler hem bürokratik yani tüzel kişiliğine hem de Ak Parti adına zarar verecek şeylerden ibaret.
Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde kendisi adeta bir partili gibi Ak Parti ilçe başkanlığının genişletilmiş yönetim kurulu toplantısına katılarak, partililere brifing verdi.
Siyaset ve bürokrasi iş birliği dediğimiz şey böyle bir şey olamaz değil mi?
Ne var bundan demeyin lütfen,
Çelik Ak Parti yerine CHP ilçe yönetim toplantısına gitseydi neler olurdu? Birkaç saniye düşünün…
Hadi devam edelim, konuşulanlar bunla sınırlı değil ki!
Hikmet Çelik’in Odunpazarı Belediye Başkan Adayı olmak istediğini biliyoruz. Ek olarak Ak Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan’ın da kendisine bu konuda destek verdiğini pek çok partili dillendiriyor. Parti içinde bu yönden huzursuz ve rahatsız bir topluluk var.
Peki, bu isim aday oldu ve hasbelkader seçimi kazandı diyelim!
Odunpazarı bölgesinde ki dönüşüm, imar alanları ile ilgili daha önce ilerlemeyen bazı mevzular takır takır ilerlerse insanların aklına şüphe düşmez mi? Adımları şimdiden atılmış birtakım avantajlar sağlanıyor ise bunu nereden bileceğiz?
Peki, parti binasından girmeye çekinmeyecek kadar partili bir bürokratın kendi partisinden olmayan mevcut belediye başkanlarına karşı sağlıklı, adil bir tavırda olmasını nasıl bekleyeceğiz?
Nitekim Çelik’in yönettiği Çevre Şehircilik Müdürlüğü daha geçtiğimiz haftalarda Odunpazarı Belediyesi Geçici Hayvan Barınağı'nın çevreye kötü kokular yaydığı ve mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirten bir rapor hazırlayarak Eskişehir Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne göndermedi mi? Bunun neticesinde müdür beyin aday olmak istediği Odunpazarı Belediyesi zorda bırakılmak istenmedi mi?
Karar mahkemeden yürütmeyi durdurmaya dönmeseydi eğer bugün Odunpazarı Belediyesini kamuoyu önünde mağdur edecek bu işin müsebbibi olarak Hikmet Çelik kendini izah edebilir mi?
Daha da vahimi bu kararın alınması için müdür beyin kendi iradesi ile mi hamle yaptığını yoksa kendisine destek verdiği konuşulan vekil Ayşen Gürcan’ın da bu karara yönelik fikri, isteği var mı tartışılmaz mı?
Peki, bu durum Ak Partiye yerel seçim öncesi puan kaybettirmez mi?
Çok konuşulan ve başka bürokrat isimlerinde yer aldığı zorlama anket konusuna hiç girmiyorum.
Dikkatimi çeken bir başka detay var…
Ak Parti içinde Tepebaşı kanadı sessiz sedasız ve neredeyse adaysız bir süreç yaşarken Odunpazarı’nda onlarca aday adayı var. Bu adayların çoğu partinin, teşkilatın içinde olan ve yıllardır çaba harcayan isimler. Bunca partili aday varken Ak Parti hepsine sırt dönüp Odunpazarı seçimlerini bir bürokratla mı kazanacağını zannediyor?
Niye özellikle Odunpazarı?
Birlik Vakfı, tohumu çok önceden atılmış bazı pazarlıklar mı var işin içinde?
Bir küskünlük hareketi mi oluşturulmak isteniyor?
Geçmişte yaşananları unutmuş gibi yaparak yeni bir hikaye mi yazılacağı zannediliyor?
İddialar doğruysa şayet Çelik yakın çevresine hangi güvenceye dayanarak ben aday adayı değil, adayım deme cesaretini gösteriyor.
Kafaları kurcalayan çok soru var.
Cevaplar ise partinin kurmaylarında saklı!
İçeride dengeler nasıldır bilemem ama bence partinin şehirdeki patronu Bakan Fatih Dönmez’dir. Karar verme noktasında sorumluluğun aslan payı da yine ona aittir.
Ancak tüm bunların ne kadarını biliyor, ne kadarı kendisine aksettiriliyor onu bilemiyorum ve Ak Parti’nin yerel seçim sürecinde sessiz iddiasının giderek ivme kaybettiğini belirtmek istiyorum.