Malumun ilamı bugün resmiyete kavuştu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin kesinleşen ilk talibi Melih Aydın. 

Melih Aydın’ın adaylığı, İYİ Parti’nin kurumsal stratejisinden öte yerel anlamlar taşıyor. Sn. Meral Akşener, genel seçim öncesi altılı masayı terk ettiğinde Yılmaz Hoca’nın hakkında yaptığı açıklamayı unutmadığını gösterdi. Mikrofonlara yapılan “Talihsizlik.” açıklaması hâlâ hafızalarda. Melih Aydın tercihi, şahsi başarısının yanında bu çerçevede de okunmalı. 

Beklenen yankının uyanıp uyanmadığı değerlendirilirse, cevap net. Sürprize mahal vermeyen bir adaylıktı. Genç kentin dinamizmi adayla birleşti. Başarılar dilemekten fazlası bir dizi tavsiyelerde bulunmak olur. 


Bürokratik Enkaz

25 senenin tatlı saltanatını bitirmek, kentsel dönüşüm misali yıkmadan yaratmayı imkânsız kılıyor. Yeninin bariyeri daima eskiler. Bunca statükonun karşısına dikilmek nereden bakarsak bakalım meşakkatli iş. 

Siyasetle birleşen bürokratik paradigmalar, bayrağı kim devralırsa alsın yönetmeyi zorlaştıracak. Seçimin sonucu “değişim” olursa üst düzeyde yapılan nezaket istifaları yetmeyecek. 40 yılın üstüne bina edilmiş Mihalıççık lobisi, Hoca’nın yetiştirdiği kadrolar ve ardılları şöyle dursun, binlerce personelin birikmiş talepleri başlıca unsurlar.  Tekrarlanan seçim zaferleri, idari zafiyetleri örtmüyor nitekim. Belediye mevzu bahis olunca ağızları siyaset oyalıyor, aslolan bürokratik işleyiş. Adayların tahayyüllünde bu gerçeğin pas geçilmesini istemem. 

İşçi mesaisi dahi büyük derttir, baş ağrıtır, uykudan çalar. Liyakatin çiğnenmiş esasları radikal dönüşümlere gebe, çabanın büyüğüne muhtaç. Kolay mı personel arası rekabeti yönetmek? Kolay mı rastgele verilen görevleri düzene kavuşturmak? Laçkalığı devlet ciddiyetiyle buluşturmak ne kadar kolay? Bazen adaylara hayırlı olsun demek, buruk tebriklere yol açıyor. 

Neyse ki gençliğin tükenmez serveti, insanı kemale erdirmese de kâmile vardırır. Şanın hası, liderliğin toparlayıcı performansında… Koca şehir liyakatin eseri olsun, iş bilmezlerin esiri değil.