Anlaşılan o ki Eskişehir 6,7 aylık sessizlikte dahi Murat Özcan’ı özlemiş… 

Geçtiğimiz gün gerçekleştirdiğimiz röportaj sonrası bunu bir kez daha tatbik etmiş oldum. 

Murat Özcan’ın çıkıp birkaç kelam etmesi, ETO adaylığı ile ilgili istişare ettiğini beyan etmesi bile kamuoyunu biraz hareketlendirmeye yetti. 

Zira yaklaşık 2 sene sonra yapılacak olmasına rağmen Ticaret Odası ile ilgili Özcan’ın ismini duyunca panikleyen, olur olmaz hesaplarına başlayan, destekleyen, muhalefet eden nice düşünceyi, yazıyı, görüşü kısa sürede gördüm ve buna hiç şaşırmadım. 

Çünkü bazı insanların özgül ağırlıkları vardır. Aktif olarak bir görevde, siyasetin içinde ya da güçlü bir koltukta oturmalarına gerek yoktur. Murat Özcan’da şehirde özgül ağırlığı olan güçlü bir aktör. Haliyle ismi herhangi bir seçim, adaylıkla anıldığı zaman ister istemez bir heyecan, beklenti oluşturuyor. Aday olduğu yere de bana göre önemli bir değer katıyor.

Demem o ki Murat Özcan ETO yerine kalp piliyle yaşayanlar derneğine başkan adayı olsa o derneğe bile bakış açısını değiştirecek kadar önemli bir etki gücüne sahip. 

Bu sebeple aday olur mu, olmaz mı bilemem ama Murat Özcan’ın ETO ile ilgili istişare sürecini önemsiyor ve 2 sene önceden oluşan bu rekabet ortamının Eskişehir adına kesinlikle ciddi bir katma değer olacağı düşünüyorum…. 

Fakat bu yazının asıl konusu kesinlikle Murat Özcan’ın özgül ağırlığı değil. Ben geçtiğimiz gün yaptığımız röportajda satır arasında kalmasın istediğim bir önerinin altını çizmek istiyorum. 

Konu ÇAR-PA olarak bildiğimiz Çarşamba Pazarı… 

Bu Pazar şehrin en çok ilgi gören ama bir o kadar da en çok şikayet edilen pazarlarının başında geliyor. Pazarın kurulduğu sokaklarda yaşayanlar şikayetçi, Pazar esnafının insani ihtiyaçlarını görebilecekleri bir sosyal donatıları yok. Öte yandan yazın sıcak, kışım soğu ve sert iklim koşulları nedeniyle günümüz de semt pazarlarının işlevi sürekli bir tartışma konusu… 

Yıllardır Eskişehir gündemine de gelen bu Pazar ile ilgili Murat Özcan’ın ortaya attığı çözüm önerisi bana mantıklı ve makul geldi. 

Biliyorsunuz pazarın kurulduğu bölgede yıllardır imar sorunları çözülemeyen ve yeşil alan olarak tanımlanmış büyük bir arazi var. 

Murat Özcan bu konuda seçim dönemi öncesinde epey çalıştığını ve bu arazinin kamulaştırma bedelinin hem EBB hem de Odunpazarı için son derece makul olduğunu dile getirdi. 

Belediye bütçesinin yüzde 10’luk kısmını bile bulmayacak bir bedelle bu alanın değerlendirilebileceğimi söyleyen Özcan “O bölgede yürüyen merdivenlerle aşağıya inilen, Pazar esnafının sergilerini açtığı, otoparkı olan ve üstünde kitap kafelerin, parkların olduğu bir düzenleme yapılabilir. Bu bir yukarı değil aşağıya doğru yapılmış kapalı Pazar ile hem esnaf hem de müşteriler rahat eder. Üstelik çevre sakinleri de rahatlamış olur. Kaldı ki bu proje belli bir sürede kendi kendini de rahatlıkla finanse eder.” dedi. 

Bir an düşündüm, hayal ettim ve gözüme çok güzel gözüktü… 

Hem yıllardır o değerli bölgede çöküntü alanı gibi âtıl duran bu arazi çevreye uygun, estetik bir görünüme kavuşur hem de Çar-Pa daha çağdaş ve konforlu bir alışveriş alanına dönüşür. Üstelik Odunpazarı ya da EBB’de uygun bir bütçe ile değerli bir hizmet sunmuş olur. 

Uzun yıllar o bölgede oturmuş birisi olarak bu değerli önerinin satır aralarında kalmasına gönlüm razı gelmedi. Umarım Ayşe ya da Kazım Başkan bu öneriyi dikkate alır ve en azından fizibilitesini yaparlar. 

Ne dersiniz, güzel olmaz mı?