Siyaseten eleştireyim, rakibi biraz bunaltayım, nasıl olsa kimse derinlemesine araştırmıyor diye ağzıma geleni söyleyeyim anlayışına bir kez daha tanık oluyoruz. 

Konu Kazım Kurt ile ilgili, 

Muhteviyatı ise Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un kızı Tutku Kurt Bayyurt’un Çankaya Belediyesinde Başkan Yardımcılığı görevine atanmış olması.. 

İktidara yakın mecralar ve sosyal medya hesaplarında bu atamaya dair türlü türlü yorumlar ve eleştiriler var. Liyakat sorgusu, torpil iddiaları, Ak Parti - CHP kıyaslamaları derken herkes yüzeysel bir bilgi ile vermiş veriştirmiş.

Ancak eleştirilerin geldiği nokta Kazım Kurt kadar kızı Tutku Kurt Bayyurt’a da büyük bir haksızlık olduğu kanaatindeyim. 

Derdim zaten Avukat olan iki siyasetçinin avukatlığını yapmak değil. Ancak vicdanen ve altı dolu olmayan eleştirilere karşı sessiz kalmak içime sinmiyor. 

Çünkü iddiaların çoğu tutarsız ve gerçeklikten çok uzak… 

Bir kere Çankaya Belediyesi’nden ve Başkan Yardımcılığı gibi önemli bir görevden bahsediyoruz. 

Bir kere herhangi bir Belediye Başkanı öyle birisi rica etti diye herhangi birisini teknik olarak başkan yardımcısı atayamaz. Bu iş kanunen mümkün değildir. 

Özel bir şirkete muhasebe müdürü, ik müdürü almıyorsunuz, başkan yardımcısından bahsediyoruz. Bunun başta meclis üyeliği veya memuriyet gibi belli başlı kuralları var. 

İkincisi hani torpil diye iddia ederken ve torpille göreve gelinen yeri görünce insanın bir iki dakika durup düşünmesi lazım. 

Çankaya gibi ülkenin ve partinin neredeyse gözü üzerinde olan önemli bir belediyesine Kazım Kurt’un bir lafı ile başkan yardımcısı gibi önemli bir atama yapılıyorsa Kazım Kurt’un şu an Odunpazarı değil Büyükşehir koltuğunda oturması lazımdı. 

Zira tek sözü ile bunu yaptırabilecek kadar güçlü bir aktör kendini çok daha iyi bir yerden rahatça aday göstertebilirdi değil mi? 

Bir de başkan yardımcısı olarak görevlendirilen kişiye liyakat sorgusu yaparken daha derin araştırma yapmak gerekmez mi? En azından bir özgeçmişine bakmak ve ona göre değerlendirmek çok mu zor? 

Liyakatsiz denilen insan sanki tahsili olmayan, herhangi birinin şoförü, iktidar ortağı bir parti genel başkanının yiğeni, koruması da kendisine öylesine bir kıyak yapılıyor havası oluşturmak gerçekten vicdansızlık değil mi? 

Ankara Hukuk mezunu bir Avukat, İngilizce, Fransızca, İspanyolca bilen, pek çok yöneticilik deneyimi olan birisine liyakatsiz demek gerçekten şaşırtıcı… 

Ve en önemlisi bu gelişmeyi bugünlerde gündeme taşıyanların atladığı, kaçırdığı, bu işin siyaseten köpürtüldüğüne delalet olan çok büyük bir unsur var. 

Tutku Kurt Bayyurt geçtiğimiz günlerde başkan yardımcısı olmadı ki… 

Kendisi bir önceki dönemde meclis üyesi seçilmiş ve başkan yardımcısı olarak görev yapmıştı. Yani 4 senedir aynı makamda bulunuyor. Bu dönemde yeniden meclis üyesi seçildi ve yeniden atandı. 

Bunu bilmemek, görmemek ve tek satır bahsetmemek mümkün mü? 

Dıştan rakipleri kadar içten rakiplerinin de sessiz kalmayı yeğlediği bir zamanda bu haksızlığında sadece Kazım Kurt değil aslında Tutku hanıma yapıldığını düşünerek bir itiraz yapmak istedim. Umarım derdimi anlatabilmişimdir. 

Bir başkan yiğenini özel kalemi yapar, haklısınız… 
Bir başkan kızına burs çıkartırır, haklısınız… 
Bir başkan kardeşini daire başkanı yapar, haklısınız… 
Ama bir başkan kızını hem de başka daha büyük bir belediye de başkan yardımcısı yapamaz, burada yanılıyorsunuz.

Herkese mutlu hafta sonları…