Haziran başında görevi devralan Ulaş Entok başkanlığındaki Eskişehirspor Yönetimi, bazı negatif durumlara rağmen büyük özveri ile çalışıyor. Bu durumu takdir etmek lazım.

Negatif durumlardan kastım aslında para...

Eskişehirspor yönetiminin ciddi bir kaynak arayışı var ve yeni sezon için şu andaki vaziyetten çok daha fazla para lazım bu çok net.

Peki, Eskişehirspor Yönetimi neden tebrik edilmeli?

Ulaş Entok liderliğindeki ekip, belki bugüne kadar istedikleri bütçeyi yaratamadı. Ama bu durumda pes etmiyorlar. "Elimizden ne gelir?" demek yerine eldeki imkanları çok iyi kullanıyorlar. Yapılan transfer hamlelerinin birçoğu gayet yerinde ve bu transferler önemli isimler. Yani, yönetim eldeki imkanlarla bir kadro kurmayı değil şampiyon bir kadro kurmayı hedefliyor, helal olsun!

Başkan Entok ve yönetimi bugüne kadar kaç transfer yaptı gelin birlikte bakalım ve hatta bu transferleri birlikte yorumlayalım.

Öncelikle Cengizhan Avcı ligin en iyi santraforlarından biri. Bir defa yaşı yüksek, veteran bir isim değil. Kendisi henüz 26 yaşında ve verimli çağlarında. Alt liglerde önemli de bir tecrübesi var. Zaten kendisini 1926 Polatlı'dan da geçtiğimiz sezondan tanıyoruz. İyi bir golcü, marifetli bir ayak. Bize çok güç katmasını bekliyorum.

Necati Önal'a gelelim. O da alt liglerin çok kıymetli oyuncularından. Bir başka temsilcimiz Anadolu Üniversitesi 3. Lig'e çıktığı sezonda harika bir performans ortaya koymuştu. Hatta Necati'yi Anadolu Üniversitesi 3. Lig kadrosunda tutmak istemiş ama maliyet yüzünden vazgeçmişti. O da Çorlu'nun yolunu tuttu. Kenar forvet, 10 numara, ikinci forvet nereye koyarsan koy efektif bir oyuncu, üstelik o da henüz 27 yaşında.

Gelelim genç sayılabilecek isimlerden 23 yaşındaki Uğurcan Semizoğlu'na...

O da geçtiğimiz sezonun son bölümünde takıma eklenmişti. Aslında tanıdık bir isim olması avantaj ve potansiyelli de. Ben kadroya bu lig şartlarında ciddi bir derinlik katacağını düşünüyorum.

24 yaşındaki, 2000 doğumlu kenar oyuncusu Yakup Demirci de iyi transfer. Futbolcuyu çok tanımıyorum ama yaptığım araştırmalar neticesinde gördüm ki BAL'da İnkılap FK formasıyla hatrı sayılır bir gol sayısı yakalayan dinamik bir isim. Aynı zamanda İstanbul bölgesine hakim olan teknik direktör Ergun Ortakcı'nın da iyi bildiği bir futbolcu. Bu transfer de gayet yerinde görünüyor.

Tecrübeli sağ bek, hatta zaman zaman stoper ve ön libero da oynayan Hüseyin Tokmak, Eskişehir futbolunu bilenlerin yakından tanıdığı bir isim. Anadolu Üniversitesi'nde TFF 3. Lig'de de zaman zaman şans bulan Tokmak, mücadeleci ve yırtıcı bir oyuncu. Kesinlikle nokta atışı bir transfer olduğunu düşünüyorum.

Es Es'in 21 yaşındaki genç transferleri Yakup Ekinci ve Soner Özdemir biraz kapalı kutu. Ama Bölgesel Amatör Lig'de kadrolar kurulurken elbet hocanın da dokunuşları olacak. Tandığı, potansiyel beklediği bazı isimleri kadroya katacak. Bu oyunculara yüksek bedeller ödenmediği de göz önüne alınırsa, kadroda genç alternatifler olarak yer almaları itiraz edilecek bir durum değil. 

Yine, Ergun Ortakcı'nın iyi tanıdığı, bildiği 3. Lig tecrübesi olan, 23 yaşındaki Bahadır Bilen de oldukça potansiyelli bir transfer. Bahadır'ın tek eksisinin ise kariyeri boyunca (kısa Uzunköprü) macerası hariç İstanbul, hatta Silivri dışına çıkmaması diyebilirim. O eksiğini de Ergun Ortakçı ile kolaylıkla aşacaktır diye umuyorum.

25 yaşındaki Orhan Safa Barip de bu ligin deneyimli sayılabilecek isimlerinden. Kariyerinde de Konyaspor, Orduspor gibi takımlar var. Safa'yı çok iyi analiz etme şansım olmadı. Pek tanıdığımız, bu bölge futbolunda top koşturan bir futbolcu değil. Ancak yine teknik patron Ortakcı'nın öğrencisi. Onun referansı bizim için sezon başında yeterli bir done.

Transferlere devam edeceğim ama şunu da araya sıkıştırmak istiyorum. Şimdi, Ergun Hoca ne kadar tanıdığı futbolcu varsa getirmiş düşüncesi, bu isimlerden sonra ortaya çıkabilir. Ancak üstüne basarak bir kez daha anlatmak isterim. BAL gibi tek sezonluk hatta yarım sezonluk kadroların kurulduğu bir ligde elbette hoca tanıdığı isimlere yönelmek ister. Hoca-futbolcu uyumunu çabuk yakalamak ve iyi bir hoca takımı olmak bence avantajlı bir durum. Bu nedenle atılan bu adımları ben mantıklı buluyorum.

Son olarak resmi imza atan 2 isim daha var onları da konuşalım...

Birisi zaten Eskişehir'in evladı Erdin. Geçen sezon da kadrodaydı. Erdin inişli çıkışlı bir grafik ortaya koysa da mücadelesi ile stoper bölgesinde oldukça iyi bir alternatif. Hele ki Eskişehirspor'un parasal durumu kısıtlıyken. Kaleci Rasim Mutlu ise çok tecrübeli, çok başarılı bir eldiven. TFF 3. Lig'de, Anadolu Üniversitesi'ne Şener Özcan nasıl bir tecrübe ve katkı verdiyse ben Rasim'den de aynı katkıyı bekliyorum.

Es Es'in kapalı kutu genç isimler dışında şu ana kadar nokta atışı transferler yaptığını düşünüyor ve yönetim ile Ergun Hoca'yı bir kez daha tebrik ediyorum.

Yönetime bir parantez daha açmak isterim...

Şu zor günlerde formaya ETİ gibi bir efsaneyi geri döndürmek küçümsenecek bir başarı asla değil. Yine sırt sponsoru almak, formayı Hummel markası ile anlaşarak bir üst seviyeye taşımak da takdir edilesi.

Ama şunu da söyleyeyim. İş bunlarla bitmiyor. Yönetim ayakları yere sağlam basarak yola devam etmeli. Eskişehirspor'un başka atacak kurşunu kalmadı. İyi işler yapılıyor diye rehavet asla oluşmamalı. Bir de bir an önce ekstra finansal kaynaklar yaratılmalı.

Tabii şehrin de Eskişehirspor'a desteği olmalı ve bu destek artarak devam etmeli.

Herkese şimdiden iyi hafta sonları diliyorum. Sevgiler, saygılar...