Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Durur'un istifasının şehir siyasetinde özellikle de CHP cephesinde çok toz kaldırması gayet normal bir durum.
İstifa haberi dün gelse de Şenol Durur'un bir süredir istifa edeceği yönünde söylentiler zaten vardı. -Ki hatta bu durum son dönemde söylentinin de ötesine geçmiş Şenol Durur'un siyaseten mutsuz olduğu noktalar olduğu için istifasını vermeye hazırlandığı konuşulmaya başlamıştı.
Dün attığım tweet'te de dediğim gibi bence bu istifa CHP içindeki şu siyasi denklemde pek sürpriz olmadı.
Kazım Kurt'un bugüne kadar yanında en sağlam şekilde duran ve birinci adamlığını üstlenen Şenol Durur, son dönemde hakkında çıkan iddialardan yıpranacak bir isim görüntüsü bana bugüne kadar vermedi. Şayet öyle olsaydı geçmişte kendisi hakkında ortaya atılan veya Kazım Kurt hakkında ortaya atılan iddialara net şekilde göğüs geremezdi. Yani anlatmaya çalıştığım herkesin bildiği Şenol Durur iki günde değişecek, her şeyi sineye çekip istifa edecek biri değil dersiniz değil mi?
O nedenle de istifanın Kazım Kurt tarafından istenmediği, Şenol Durur'un siyaseten rahatsız olduğu hususlardan dolayı istifa etmek istediği ve memur pozisyonundan çıkarak aktif siyasete giriş yapmak istediği izlenimindeyim.
Ancak buradan şu anlaşılmasın...
Edindiğim duyumlara, izlenimlere göre Şenol Durur tabiri caizse Kazım Kurt'a kazan kaldırdı diye bir hadise de olmadığını da düşünüyorum.
Partiye tabandan tepeye uzun yıllardır emek veren Durur'un siyasi rekabette daha önce Kazım Kurt'a karşı aday olarak çıkan CHP İl Başkanı Talat Yalaz'ın arkasında siyaset yapmak istemediğini tahmin ediyorum. Çünkü yerel siyaseti sıkı takip edenler beni anlayacaktır; Kazım Kurt ile Talat Yalaz arasında oldukça yakın rüzgarlar estiğini görüyoruz.
Ahmet Ataç'ın adayı olarak seçime giren Talat Yalaz'ın Kazım Kurt ile yakınlaşması bence Durur'u hatta parti içinde birçok kişiyi rahatsız etmiş olabilir.
Yine ha keza her ne kadar aralarındaki sorunlar düzelmiş gibi görünse de Kazım Kurt ile Ahmet Ataç gerginliği, rekabeti olduğunu tüm memleket biliyor. Ancak son CHP İl Gençlik Kolları Seçimi'nde Kurt ve Ataç'ın aynı düzlemde yer alması, Yalaz'ın çatısı altında tek adayda birleşme yoluna gitmesi de Şenol Durur ve birçok partiliyi rahatsız etmiş olabilir.
Bu ve bunlara benzer hadiseleri göz önüne aldığımızda partinin tabiri caizse emektar kanadında bir yırtılma, bir ayrışma olduğunu okumak çok da zor değil. Elbette bizim, benim dışarıdan gördüğüm kadarıyla düşüncelerim bunlar. İçeride, parti içi ilişkilerde ne gibi farklı denklemler var onları bilemiyoruz.
Özet geçersem Şenol Durur'un istifası kendisine yeni bir yol çizmek adına atılmış bir adım gibi görünüyor. Siyasetle arasının oldukça iyi olduğunu bildiğimiz Durur'un memur pozisyonunda kalarak iktidara yürüyen CHP'de aktif bir rol oynama engeline takılmak istemediğini de düşünüyorum. Bu ayrılık net bir savaş değil ancak; bazı isimlerin dediği gibi "kayıkçı kavgası" da değil. Zamanı gelen bir yol ayrımı gibi...
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiler, saygılar...