CHP ve Örgüt deyince Eskişehir’de ilk akla gelen ismin Erman Gölet olduğunu hepimiz biliyoruz. Zira Gölet döneminde örgüt sadece il yönetimi ile sınırlı kalmayan ve topyekûn hareket etme kabiliyetine sahip ayrı bir özgün ağırlığa sahipti.
Gölet ise yerel yönetimler DSP’de olsa bile partisi adına dik duran, örgütün istek ve beklentilerini kaybetme pahasına göz ardı etmeyen bir liderlik vasfı ile bana göre gayet başarılı bir süreç yaşadı.
Zaman zaman bu tavrından dolayı eleştirildi, zaman zaman Büyükerşen’in gazabına uğradı ama kendi doğrularını terk etmedi.
Velhasıl üzerinden çok zaman geçti. Gölet kimilerinin tabiriyle tribüne çıkıp siyaseti oradan izliyordu. Ancak tribünde oturmak sıkıcı gelmiş olacak ki yeniden sahaya indi.
Ne kadar etkin ve örgüt gücü olduğunu ise geçtiğimiz CHP kongresinde bir kez daha gösterdi.
Bir süredir hakkında Odunpazarı Belediyesi’ne aday olacağı konuşulduğu için kongrede görünce sordum.
Erman Abi Odunpazarı konusunda kararlı mısın? Dedim…
“Hem kararlı hem de iddialıyım” dedi
Ve ekledi “Aday adayı olarak kalmayacağım Odunpazarı için aday olacağım” …
Bunları söylerken beden dili, jest ve mimikleri de iddiasını destekliyordu.
Ve ayaküstü sohbet ederken bu sözlere tanık olan bir partili söze girerek “Şimdi onlar düşünsün” diye bu adaylık düşüncesine karşı tavrını belli etti.
Kongreden önce başlayan ama herkesin dillendirmediği bu gelişmeler kongreden sonra epey konuşulmaya başlandı. Odunpazarı cephesinin genel merkez nazarında değişim isteğinin karşılık bulmaması halinde Kazım Kurt’un aday adaylığının zor olduğunu ve Erman Gölet’in aday olabileceğini dillendiren epeyce kişi olmaya başladı.
Özellikle Yılmaz Büyükerşen’in bazı önemli toplantılara Erman Gölet ile birlikte katıldığı ve yıllar önce siyasi kariyerine büyük sekte vurduğu Gölet ile şimdi helalleşmek istediği bir çıkarım da söz konusu…
Söz konusu siyaset olunca tahminler bugün nasıl şekillendi ve farklı bir anlam çıkıyor ise yarın da herhangi bir ekstrem bir gelişmede yeniden şekillenebilir, değişebilir. O yüzden ben Erman Gölet kadar iddialı bir şekilde “kesin aday” diye bir iddia ortaya koyamam.
Ancak Erman Gölet’in iddiasının şu an parti içinde ve karar vericiler boyutunda ciddi bir karşılık bulmasının sürpriz olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim.
Öte yandan şu ana kadar yapılan kongreler Değişim Grubu için yeteri kadar avantaj sağlayamadı. Ancak kongrelerde nasıl sürprizler yaşandıysa ihtimali zayıf bile olsa bu sürpriz kurultay sürecinde de yaşanabilir.
Değişim Grubun direkt zafer elde edemese bile söz hakkı olacak kadar karşılık bulduğu bir kurultay sonucu ise Kazım Kurt’un elini güçlendirebilir.
Bu bakımdan bazı kapıları şimdilik açık tutmak ve biraz zamanın akışına bakmak lazım.
Yanılıyor muyum?
