Eskişehir’de aday adaylığı sürecinden başlarsak siyasete soyunmuş 100’lerce yeni isim gördük. Belki içlerinde çok değerli, çok vizyonlu isimler de vardı ama hepsini yakından tanımak, hepsi ile görüşmek ve takip etmenin elbette mümkünatı olmadı…
9 Nisan’dan bu yana ise adayları görüyor, tanımaya, anlamaya çalışıyoruz.
Kimi zaten popüler ve tanınan, kimi siyasette 2 ya da 3. dönemini yaşayan, kimi ise yaptığı farklı çalışmalarla dikkat çeken isimler var.
Bir de çalışmalarını daha sessiz, daha kendi halinde, medya ile pek teşne olmadan yürütenler var.
Bu isimler içinde MHP Milletvekili Adayı Bülent Maşaoğlu’da yer alıyor.
Sevenleri, destekçileri Maşaoğlu ile ilgili bahis açmadığımız için geçtiğimiz günlerde sitemde bulundu.
Haksız, yersiz bir sitem değil.
Çünkü sitem edilen yazıma bakınca pek çok isimden bahis açmama rağmen Maşaoğlu hakkında herhangi bir cümle sarf etmemişim. Aldım, kabul ettim.
Zaten Eskişehir’de görev yapan meslektaşlarımın içinde de bana edilen sitemi görüp Maşaoğlu hakkında bahis açmaya başlayanlar gördüm ve sitem edenlere bir kez daha hak verdim.
Ancak ufak bir mazeret, küçük bir gerekçeyi de belirtmem de fayda var.
Eskişehir’de Ak Parti, CHP, İYİ Parti, MHP, Memleket Partisi, TİP diye sıralanıp giden ve sayıları fazlaca Milletvekili Adayı var.
Adaylık zannedildiği gibi tek başına bir haber durumu değil. Dolayısı ile gazetecilerden her adayı habermiş gibi takip etmesini beklemek biraz insafsızlık olur.
Ayrıca bu süreçte adayların çabaları, çalışmaları ve en önemlisi yaptığı işleri anlatmak adına gazetecilerle iletişimi sıklaştırması, bilgi akışını, kendini ifade etme seçeneklerini etkin kullanması gereken bir dönemdir.
Kimileri bu süreci çok iyi kullanıyor. Sürekli bir aksiyon, sürekli bir farklı çalışma ve yaptıklarını sıkça medya ile paylaşma disiplini ile çalışıyor.
Kimileri ise yukarıda belirttiğim gibi çok vizyonel, çok değerli isimler olsa bile örgütlü, disiplinli, iletişimi yüksek bir çalışmayı tercih etmiyor.
Şahsen şehrin en etkin medya kurumlarından biri olarak kapımızı hiç çalmayan, bir bayram mesajı bile atmayan, yapılan çalışmalarla ilgili herhangi bir haber metni ve görseli paylaşmayan adaylar için bahis açmamız pek kolay olmuyor.
Yani bir kasıttan ziyade bilgi sahibi olmadığım kısımda fikir belirtmemeyi yeğliyorum.
Şimdi kişilerden bağımsız madem MHP’den bahis açtık, Eskişehir’de nasıl bir sonuçla karşılaşacağına dair tahminimi söyleyeyim.
Seçime Cumhur İttifakı olarak ortak liste ile girilmeme kararı aslında MHP’nin Eskişehir’de vekil çıkartma olasılığını epey zora soktu. Zira geçen seçimde çıkarılan 1 milletvekili de ittifak sayesinde 57 bin oyla çıkarılabildi.
İkincisi Ak Parti bile Eskişehir’de mevcut oyunu yakalamakta zorlanırken ittifak ortağı MHP’nin oylarını ciddi derece yükseltmesini beklemek çok mümkün değil.
Zaten iktidar kanadı anketlerinde dahi 42-45 bin oy bandında gözlenen bir oy dağılımı var.
Kaldı ki az önce bahis açtığım ve diğer partilerin özellikle İYİ Partinin çok etkin kullandığı popülizmi MHP yapmıyor ya da yapmak istemiyor. Şu ana kadar gördüğüm bu.
İYİ Parti’nin 3. sıra adayı Melih Aydın’ın açıkçası seçilme şansı yok denecek kadar az olmasına rağmen yüzünü herkes ezber etmişken, yani işin hakkını fazlasıyla verirken, Bülent Maşaoğlu’nun 1. Sıra adayı olmasına rağmen ismini bile bilmeyenlerin sayısı epey fazla.
Yoksa bahsedildiği gibi çok iyi, çok sempatik, çok başarılı ve çok iyi bir Eskişehirspor’lu olduğuna şüphem yok. Hatta referansları çok değerli isimler olduğu için mutlaka tanınması gereken bir isimdir. Ama henüz tanışmadık.
Velhasıl bizler nasıl eleştirmekle mükellef oluyorsak, eleştirilmek konusunda da aynı saygı ve toleransa sahip olmalıyız. Bunlar mesleğimiz için geliştirici, önemli doneler.
Bu sebeple Selahattin Erdoğan hocama ve BKŞ’ye sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.