Eskişehir siyasetinde hangi görev ya da makamda olursa olsun Kazım Kurt gerçeği var. 
CHP örgütünde 2000 öncesinde de, meclis üyesi, kent konseyi başkanı olduğu zamanda ve milletvekili iken siyasetin konuşulan ismi Kazım Kurt 3 dönemdir yaptığı belediye başkanlığı sürecinde de bu kümenin dışına çıkamıyor. 

Şehirde yapılan hemen her seçimde siyaset ya da siyaset dışı fark etmeksizin Kazım Kurt’un adı var. 

ETO seçiminde de, ESO seçiminde de, Eskişehirspor, Baro, Verem Savaş derneği seçimlerinde dahi onun adına rastlamak sürpriz değil. 

O yüzden CHP’nin mahalle delegeliğinden, kırsal ilçe örgüt seçimlerine, yerel seçimlerden, genel seçimlere hatta PM seçimlerine kadar ismini anmak, belirleyici olarak lanse etmenin en azından Eskişehir nazarında bir sürpriz olmadığı aşikar. 

Bu sadece sosyal demokrat mahallenin değil belli ki iktidar partisi ve temsilcileri tarafından da kabul görmüş, tescillenmiş hatta belli ki muhattaplık mertebesi yüksek bir kabulleniş. 

Çünkü son zamanlarda dikkatimi cezbeden bir detay var. 

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı tarafından yapılan eleştiriler lokal olarak normal ve olağan. 
Ancak İl Başkanı Gürhan Albayrak ve başta Milletvekili Nebi Hatipoğlu olmak üzere hemen hemen tüm AK Partililerin açıklama, eleştiri ve tepkilerinin odağı Kazım Kurt oluyor. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye naifçe, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a neredeyse tek eleştiri yapmayan AK Parti temsilcilerinin Kazım Kurt’a karşı sanki ortak bir karar almış gibi yüklenmeleri dikkat çekici… 

Bu eleştiriler doğrudur, haklıdır, değildir mutlaka tartışılır, ayrı bir konudur. 
Ancak Kurt’u bir odak noktası yaparak bu yönde ders çalışmak ve tabiri caiz ise abanmak benim tesadüf olarak değerlendiremeyeceğim bir durumdur. 

Görünen o ki AK Parti bir sonraki seçim sürecine odaklanmış ve Kurt’un siyasi olarak en güçlü aktör olacağını düşünüyor olmalı ki, hamleler bu süzgeçten geçilerek sistematik bir şekilde yapılıyor. 

Ancak bu durum Kurt’a zarar vermekten ziyade onu parti içinde daha etkili, daha görünür, daha güçlü yapıyor. 

Ve belli ki Kazım Kurt bunun çok farkında olarak gardını almış ve kendisine gelen şutları hızlı kontra ataklara çevirmekte epey mahirleşmiş durumda.