Kısa süre önce CHP Eskişehir Kongresi oldu.
Seçimin favorisi şüphesiz Kazım Kurt cephesi ve değişim grubu adayı Figen Kahya’ydı.
Kongre sonunda kendisine pek şans verilmeyen Talat Yalaz İl Başkanı oldu.
Dün CHP Büyük Kongresi oldu.
Seçimim favorisi mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu idi.
Ciddi bir kesim Özgür Özel’in seçileceğine inanmıyor, ihtimal vermiyordu.
Kongre sonunda biraz çekişmeli olsa dahi Özgür Özel kazandı.
Görüyoruz ki CHP’de favoriler eskisi gibi favori değil. Girdikleri seçimi kesin kazanır diyenleri mahcup edebiliyor.
Tam tersi kazanamaz, şansı yok, boşuna kürek çekiyor denilen isimler ise belki cesaretleri belki favorinin karşısında durdukları için zafer elde ediyor.
O zaman kitabın ortasında konuşalım.
Aynı durumun sadece CHP kongreleri değil yerel seçim içinde geçerli olacağının altını çizelim.
Yani Yılmaz Büyükerşen girdiği her seçimin favorisidir, karşısında yarışanlar kesinlikle kaybeder, hiç şansları olmaz diyenleri şimdilik düşünmeye ve öyle konuşmaya davet ediyorum.
Mührü elinde tutan Kılıçdaroğlu’nun onca yıldır süregelen hakimiyeti bile yeniden kazanması için yeterli gelmiyor, tabandan gelen sesler duymazdan gelinince sonuç kaçınılmaz oluyorsa bu senaryonun yerel seçimde de tekrarlanması şaşırtıcı olmaz değil mi?
Hele ki seçimin artık 2 kutuplu olmayacağı, İYİ Partinin Melih Aydın ile MHP’nin ise tüm gücüyle cumhur ittifakı için ortaya irade koyacağı bir yerel seçim olduğunu düşünürsek favoriler için durum çok ama çok riskli değil mi?
Bakın önceki gün Gençliğin Yüzleri diye bir gençlik forumu düzenlendi. Eskişehir’de faaliyet gösteren çeşitli stk, sivil inisiyatif ve gençlik oluşumundan gençler bu foruma katıldı.
Gençlere Eskişehir ile ilgili önemli gördükleri sorunlar soruldu ve bunun dışında Eskişehir ile ilgili tek cümle kurmaları istendi. Yaklaşık 150 gencin cevaplarından oluşan kolajın en popüler başlığı “Hoca Yeniden Aday Olmasın” olurken şehirle ilgili sorunların çoğunluğu ise EBB sorumluluğunda olan başlıklardı. (İlerleyen günlerde onlara da değineceğim)
Yani bir yola çıkarken tek ölçüt geçmiş olmamalı. Favori olmakla kazanmanın aynı şey olmadığı bilinmeli ve en önemlisi iyi bir kamuoyu okuması yapılarak tabandan gelen sesler mutlaka ciddiye alınmalı.
İstedikleri dilden konuşmayan yerel basını kirlenmiş olarak nitelendiren hem taraf hem yazar tertemiz bürokratlara da tavsiyem kendi ikbalinden önce mirasını taşıdıkları değerli Yılmaz Hocama haksızlık etmemeleri ve onun haysiyetine gölge düşürmemeleridir.
Meşakkatli bir hafta olacak, herkese şimdiden kolay gelsin!