Eskişehir yerel seçim gündemine Ünlüce – Hatipoğlu rekabeti son dönemde damgasını vurdu. Bu rekabet 31 Mart’a kadar da çok su götüreceğe benziyor.
Eskişehir yerel seçim gündemine Ünlüce – Hatipoğlu rekabeti son dönemde damgasını vurdu. Bu rekabet 31 Mart’a kadar da çok su götüreceğe benziyor.
İkili arasındaki rekabet tabiri caizse her geçen gün kızışırken siz değerli okuyucularım nezdinde bir soruyu Eskişehir kamuoyuna yöneltmek istiyorum ve bu soruya kendi cevabımı da vermek istiyorum. Sizce Ayşe Ünlüce seçim yarışında neden önde? Ya da önde olduğunu düşünüyor musunuz?
Ben Ayşe Hanım’ın önde olduğunu düşünüyorum. Elbette Nebi Bey de boş durmuyor ve bu ikili arasındaki ipi göğüsleme mücadelesi kolay geçmeyecek görünüyor. Yani öyle çok kolay seçim kazanırız düşüncesi bu düşünceye sahip olana seçimi kaybettirir. Bunu da atlamamak lazım. Ancak şu an Ayşe Hanım’ın önde olduğu görüşümü açıklamakta da bir beis olduğunu düşünmüyorum. Bunun nedenlerini ise sizlere anlatmak ve takdiri kamuoyuna bırakmak niyetindeyim.
İlk olarak, belki size klişe gelecek ama Ayşe Ünlüce’nin büyükşehir belediyesinde uzun yıllardır bürokrat olması, belediyeciliği iyi bilmesi kim ne derse desin büyük artı. Bunun yanında Ayşe Hanım yoluna devam eden bir belediye başkanı olmamasına karşın Yılmaz Büyükerşen’in işaret ettiği, aynı zamanda bir önceki satırlarımda da dediğim gibi Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olması sebebiyle bir nevi koltuğunu korumaya çalışan aday görünümünde olduğu da aşikar. Bu yarışlarda amiyane tabirle koltukta oturan genel olarak 1-0 öndedir. Bu da Ünlüce’ye artı yazan taraflardan biri olarak net şekilde değerlendirilebilir.
Ünlüce’nin neden önde olduğuna dair benim bir düşüncem de şu yönde; Ayşe Hanım daha önce aktif siyasette, iş dünyasında ya da güçlü bir STK başkanlığı gibi bir pozisyonda yer almadığı için halkın gözünde nötr bir aday. Yine, amiyane tabirle siyasetin, piyasanın kirli suyundan içmemiş bir isim sayılabilir. Bu durum da Ünlüce’yi ön plana çıkaran bir yön diye düşünüyorum.
Şimdi, siz demeden bir de somut konular üzerinden Ayşe Ünlüce’nin neden önde olduğu konusunu konuşalım. Projeler ve Ayşe Hanım’ın yaratmak istediği Eskişehir üzerinden kendisini teraziye koyalım.
Ünlüce’ye trafik, kentsel dönüşüm ve imar gibi konular üzerinden çok yükleniliyor. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bunlar Eskişehir için çok önemli konular elbette. Ancak bu konular makro ölçekli konular ve hayata geçirilme süresi kısa vadeli bir sürece tekabül etmiyor. Üstelik Ünlüce de kentsel dönüşüm ve trafik ile ilgili projeleri hayata geçirmek istiyor. Bununla ilgili de oldukça ciddi projeleri var Ayşe Hanım’ın kimse yok sanmasın.
Ayrıca Ayşe Hanım’ı Yılmaz Hoca’nın gölgesi gibi görmemek gerek. Hoca döneminde yapılamayan şeyleri gören Ünlüce bu eksikleri kendi döneminde giderme yoluna gidecek. Bu konuları, Ayşe Hanım ile bir kez sohbet etmiş biri bile gayet iyi bilebilir. Ayşe Ünlüce’nin Eskişehir’in şebeke suyu vs. bu tarz konuların tamamı üzerine projeleri de yakında yapılacak lansmanda açıklanacaktır. Yani, kimse Ünlüce’nin projesi yok diyemez. Sadece bu projeleri yüksek PR ile pazarlama konusunda, görece bir takım eskikleri ya da tercihleri var denebilir. Bu da kendisinin ve ekibinin takdirine kalmıştır. Belki de bu Ayşe Hanım’ın izlediği bir stratejidir. Bence bu hususta önemli olan Ünlüce’nin yapılabilir, gerçekçi projelerinin olduğu ve bunları uygulayabilecek nitelikte bir isim olduğu konusu. Bu da Ünlüce’ye artı puan yazar.
Ayşe Hanım’ın yoksullar, kadınlar, çocuklar ve kırsal ilçeler, kırsal mahalleler ile ilgili öngürüleri ve projeleri de bence “Eskişehir’in ihtiyacı olan kadın eli” temasıyla örtüşüyor. Bu sosyal alanlarda Ünlüce’nin yapacağı işlere, onun samimiyetine güvenenlerin sayısı oldukça yüksek. Bu da Ünlüce’nin önde olma sebeplerinden biri olarak benim defterimde yazılı.
Şimdilik bu kadar başlık ve detay üstünden neden Ünlüce’nin yarışta önde olduğunu anlatmak yeterli görünüyor. Mart ayında artık tüm adaylar somut veriler ve proje metinleri ile karşımıza çıktığında bu tarz bir değerlendirme yine yapılabilir.
Ha şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. Ayşe Hanım’ın nezaketi ve güler yüzü de kesinlikle bir bonus puanı hak ediyor…
Herkese sevgiler, saygılar…