Son 6 ay içinde Eskişehir siyasetinin ve yerel seçim sürecinin en şanslı ismi kimdir diye sorsam sanırım hepimiz aynı cevabı veririz. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt!
İlk kongresini kaybetmiş, büyük kurultayda kazanması imkansız denilen değişim grubunun temsilcisi olmuş yani Kılıçdaroğlu kazansa yeniden aday olması bile imkansız gözüyle bakılan bir isimdi Kazım Kurt…
Attığı zar tuttu ve kurultaydan Özgür Özel zafer ile ayrıldı. Bu sayede Kurt bırakın sırf Odunpazarı’nı neredeyse Büyükşehir Adayı olacak kadar güç kazandı.
Bazı dengeler v.s. derken Odunpazarı’nda yeniden aday oldu.
Karşısına Burhan Sakallı, Murat Özcan gibi güçlü isimler rakip olsa epey zorlanacak, seçim sürecinde bu kadar rahat olmayacaktı.
Fakat karşısına seçmene kendini tanıtması bile aylar alacak kadar zayıf bir aday çıktı. Ak Parti tüm favorileri es geçerek Kazım Kurt’un ekmeğine yağ sürdü ve karşısına Özkan Alp’i çıkarttı.
Birkaç ay önce aday bile olması şüpheli Kazım Kurt bugün seçime elini kolunu sallaya sallaya gidiyor dersek yeridir.
O sebeple Kazım Kurt’u yılın en şanslı siyasetçisi ilan etmekte bir sakınca görmüyorum.
Oğuz Beki Dikkat Çekiyor
Geçtiğimiz gün Zafer Partisi adayı Oğuz Beki’nin bir programına denk düştüm. Beki belediyecilikle ilgili olayı öyle haklı birkaç cümleye sığdırdı ki şaşırmadım dersem yalan olur.
O uzun uzun anlattı ama özetle şunları söyledi “Asfaltı herkes atar, imar projelerini herkes çizer, çöpü herkes toplar ama sığınmacı sorunu ve tehdidi konusunda tavrını net koyan tek parti biziz”
Bu haklılık epey dikkatimi çekti. Beni biraz düşündürdü. Ana felsefesi yani sığınmacılar konusundaki tavrında bazı ufak ayrışmalarım olsa bile genel olarak haklıydı.
Öyle ya belediye başkanı olmasa bile bazı asli işler rutin şekilde devam eder. Daire başkanları su, çöp, emlak, zabıta işleri gibi faaliyetleri kendi inisiyatifleri ile yönetirler. Yani başkanın kim olduğunun bu tür işlerde önemi yoktur.
Başkan bu işlerin ötesinde yer alan kişidir, bunları çalıştıran, denetleyen kişidir.
Tiyatro, opera, yapay plaj bir başkan vizyonudur mesela ama ulaşım başkan değil daire başkanının vizyonudur.
Kat izni vermek ve meclisi ikna etmek başkanın vizyonudur mesela ama mevcut yönetmeliği uygulamak ve ruhsat vermek daire başkanı ya da memurların işidir.
Yani Beki’nin dediği gibi işler kim olursa olsun yürür ve başkanın bazı konularda özel bir vizyonu, farkı olmalı.
Beki’nin ve partisinin nüansı ise sığınmacı meselesi…
Zafer Partisi bu konuda katı ve net bir tutum sergiliyor. Katılmadığım bazı kısımlar var.
Sığınmacıları bende istemiyor ve bir güvenlik tehdidi oluşturduklarını düşünüyorum. Ancak hepsini aynı kefeye koymak ve sığınmalarını zorlaştırmak yerine vicdanı kanaati zorlayan müdahaleler konusuna oturup uzun uzun tartışmamız lazım.
Yine de bu tavrın dikkat çekici, söylemlerin ise ikna edici olduğunu belirtmekte bir beis yok.
Belki kazanacak aday değil ama Zafer Partisi sığınmacı sorununu önemseyen Eskişehir halkından şaşırtıcı bir sonuç alabilir.
