Eskişehir’de çoğu insan yerel seçime odaklandı.

Çoğu insan derken bu genellemeyi elbette vatandaş nazarında yapmıyorum.

Siyaset yapan, yapmak isteyen, kendine Eskişehir yönetiminde bir hedef çizmiş olan çoğunluktan bahsediyorum.

Haliyle her gün yeni bir iddia, yeni bir kulis bilgisi ve şaşırtıcı şeyler duyuyoruz.

Bunların bir kısmına dedikodu deyip geçiyorum.

Bir kısmının planlı ve özellikle köpürtüldüğünü seziyorum.

Bir kısmını ise mantıklı bir iddia olarak sizlerle paylaşma gereği hissediyorum.

Çünkü “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” sözüne daha önce defalarca kez şahit olduk.

Gelelim gündeme bomba gibi düşen ya da düşecek gelişmeye!

Biliyorsunuz herkes gibi biz de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ne yapacak diye merak içindeyiz.

Aile yakınlarının artık bırak dediği, akraba bürokratların ise kendi refahlarının sürmesi için “devam etmelisin hocam” diye basit tabirle gaza getirmek istediği Büyükerşen’in kafasında zannedilenin aksine çok değişik bir senaryo varmış.

Biz uzun zamandır diyoruz ki; hoca bırakmaz, bıraksa bile tercihini Ahmet Ataç’tan yana kullanır. İlla bir sürpriz yapacak ise “Celalettin gel evladım” der ve herkese gol atar.

Fakat, benim duyduğum şey bu ihtimallerin hepsinden daha şaşırtıcı bir isim...

Büyükerşen’in Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için yerini bırakacağı ismin

Eskişehir sana emanet kızım diyerek Jale Nur Süllü olduğu iddia ediliyor.

Evet, yanlış okumadınız!

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü’den bahsediyorum.

Hocanın kimse küsmesin, parti karışmasın, Ahmet Ataç ile Kazım Kurt kavga etmesin diyerek yerine Jale Nur Süllü’yü düşündüğü ve birbirinin aday olmasını istemeyen Ataç ile Kurt’un da böyle bir teklife sıcak bakacağı düşünülerek böyle bir hesap yapılmış.

Çünkü Jale Nur Süllü aday olur ve seçilirse bugün Büyükşehir’de saltanat süren bazı bürokratların da endişesi olmayacak ve varlıklarını devam ettire şansları yüksek olacak.

Yani Ataç, Kesikbaş, Kurt gelirse eşyalarını toplayacak olanlar Süllü gelirse işlerine devam edecek.

Bu gerekçeden ötürü bu iddianın Yılmaz Büyükerşen’e çeşitli gerekçelerle empoze edildiği ya da edilmeye çalışıldığını düşünüyor ve dedikodu diyerek geçemiyorum.

Hatırlıyorsanız bunun örneği daha önce bizzat Eskişehir’de yaşandı.

Odunpazarı için 4 aday adayı çıktı, parti, örgüt, kamuoyu birbirine girdi. Sonra Büyükerşen olaya el attı. O günlerde milletvekili olan Kazım Kurt istifa etti ve başkan adayı oldu.

İşte bunu da düşünürsek karşımıza bir dedikodudan fazlası çıkıyor.

Yıllarca Büyükşehir’de görev yapmış, hocaya vefa borcu olan ve onu kırmayacak Süllü’nün de böyle bir teklif gelirse hayır demeyeceğini düşünmekteyim.

Genel seçimde gördük, dedikodu diye altını çizdiklerimiz bile çoğu kez gerçekleşti.

Bakalım bu iddia nasıl şekillenecek, beraberce göreceğiz.