Son günlerde AK Parti hakkında yazılıp çizilenleri şaşkınlıkla okuyorum.

Benim göremediğim ve somut olarak farkında olmadığım ne var acaba diye uzun uzun düşünüyorum.

Kimileri partide birlik beraberliğin yeniden oluştuğunu, coşkulu bir teşkilat olduğunu, milletvekillerinin aktif bir şekilde sahada yer aldığını söylüyor.

Üzgünüm ama ben bu tespitlere katılmıyor hatta durumun yansıtıldığı gibi olumlu değil tam tersi olumsuz ilerlediğini düşünüyorum.

Neden mi?

AK Parti Genel Merkezi tüm temayülleri yok sayarak genel seçimde Eskişehir’e 2 kontenjan aday yolladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile eski Bakanlardan Ayşen Gürcan 1. Ve 2. Sıradan milletvekili seçildiler.

Teşkilata yıllardır liderlik yapmış Zihni Çalışkan yok sayıldı, teşkilatın diğer liderlerinden Hakan Çizmelioğlu 4. Sıradan, Pınar Turhanoğlu seçilmesi imkansız bir yerden aday gösterildi.

Bu duruma yüksek sesle itiraz eden olmadı ama içten içe kırılan, kızan, sitem eden oldukça çok partili biliyorum.

Seçim sürecinde il başkanlığı zaten il yönetiminde olan Süleyman Reyhan’a emanet edildi.  

Pek çok partili bu atamanın öncesinde Ankara’ya çağrıldı ve görüşü alındı.

Başta Dündar Ünlü olmak üzere Ankara’ya çağırılan ve görüş alınan isimlerinin görüşleri yok sayıldı, kaale alınmadı ve bu yapılan da şık karşılanmadı.

Madem il yönetiminden bir isim atanacaktı bu çetrefilli görüşmelere ne gerek vardı? Dedirtildi.

Seçim sürecinde İl Başkanlığının aday isimlere yaklaşımını adil görmedim.

Bakan Dönmez’e daha ayrıcalıklı bir destek ve ilgi varken Ayşen Gürcan ve Ali Demirel’in biraz daha dışta kaldığını gözlemledim.

Seçim sonuçlarına göre şehirde lider parti CHP oldu. AK Parti 1 milletvekilini kaybetti ve ittifak ortağı MHP’de vekil çıkartamadı. Yani parti yerelde olduğu gibi genel seçim sonuçlarında da muhalefete düştü.

Üstelik devam eder ümidi beslenen Enerji Bakanlığı sadece Fatih Dönmez’in değil şehrinde elinden uçup gitti.

Seçimin ardından il yönetiminde çatlaklar başladı.

İl ve İlçe Başkanlıklarında etkili olan ve uzun süredir görevde olan isimler seçime kadar ses çıkartmadı ama seçimin ardından istifa ederek yerel seçim sürecinde yokuz dediler.

Bu isimler içinde partinin basın sözcüsü Hasan Burgaz ile sosyal işlerden sorumlu ismi Metin Tezişçi’de vardı.

Yıllardır partinin deneyimli ve bu süreçte en çok ihtiyaç duyacağı isimler giderken, yerlerine isim-soyisim yazma becerisi bile zayıf isimler getirildi.

AK Parti iletişim kurma, kendini ifade etme, yapılanları anlatma konusunda eski, zayıf günlerine doğru yelken açtı.

Seçimin üzerinden 1,5 aylık bir süre geçti.

AK Parti Milletvekilleri çok çalışıyor diye tebrik edenlere rastladım.

Ancak hangi konuda çalışıyorlar, sürekli sahadalar derken ne kast ediliyor inanın bilemedim.

İl Başkanı gibi Milletvekillerinin bir basın açıklamasına rastlamadım.

Şehri sel götürdü ses yok!

Seyitgazi’de felaket yaşandı, yaraları saracağız açıklaması Nebi Hatipoğlu’ndan geldi

Eskişehirspor kongre yaptı yine Hatipoğlu ve CHP Vekili İbrahim Arslan vardı, AK Parti vekilleri ortalıkta yoktu.

Bayramlaşma programını saymazsak AK Parti Milletvekillerinin tam olarak nerede ve Eskişehir’in çözüm bekleyen sorunları ilgili hangi projeden başladıklarını bilmiyorum.

O yüzden tekrar sormak istiyorum.

Bazı köşe yazarı arkadaşlar AK Parti’de son günlerde hangi coşku, hangi heyecan ve yerel seçime dair nasıl bir iddia gözlemlediler. Açarlarsa bende istifade etmek isterim.

Sevgilerimle...