Şüphesiz CHP parti içi rekabetin en yoğun yaşandığı, bir sonraki seçim sürecine dair planların ve hareketlerin çok erken başladığı, aynı koltuğa talip adayların birbirine çalım atmaktan pek keyif aldığı bir parti...

Ancak seçim dönemi başladığında daha doğrusu adaylıklar netleştiği andan itibaren bu rekabet ve kavgalar bir kenara bırakılıyor ve rakip parti-partiler karşısında daha yekvücut bu fotoğraf verilmeye çalışıyor. Ne kadar samimi orasını bilemem ama diğer partilere göre daha derli toplu olduğu muhakkak. 

Yıllardır Eskişehir’de bunun örneklerini fazlaca gördük, göreceğiz. 

Özellikle Talat Yalaz’ın İl Başkanı olmasından sonra tanık olduğumuz yerel seçim süreci takdire şayandı. Yalaz dışarıdan bakanlar için birleştirici, adil, saha içinde aktif bir il başkanı olarak dikkat çekti. 

Seçimin ardından da kenara çekilmedi. Tüm seçilmiş başkanlarla mesaisine devam etti ve formunu korudu. 

Ancak seçim süreci geride kaldı. CHP yazımın başında dile getirdiğim alışkanlığı es geçmedi ve bir sonraki dönemin planları devreye girdi. 

Haliyle Talat Yalaz’ın dün alkışlanan, takdir edilen performansı bu kez farklı dedikodulara mahal vermeye başladı. 

Yalaz’ın milletvekili olmak istediği bu sebeple şimdiden çalışmalara başladığı ve il başkanlığındaki gücünü bunun için kullanacağı söylentilerini sıkça duymaya başladık. 

Eskişehir’in milletvekili koltuk sayısının bir sonraki seçim 7’ye çıkacak olması ve akabinde Tepebaşı İlçe Başkanlığı’nda yaşanan atama ise bu söylentilerin tuzu biberi oldu. 

Malumunuz CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Elif Çerçi görevinden istifa etmiş ve yerine Tepebaşı İlçe Yönetimi yerine Tepebaşı Meclis Üyesi olan Tevfik Yıldırım atanmıştı. 
Yıldırım’ın Yalaz’ın yakın arkadaşı ve yıllardır parti içinde birlikte mücadele ettiği bir isim olması bu dedikoduları hızlandırdı. 

Peki, bundan bir beis var mı? Elbette hayır… 

Şahsen bende siyaset yapıyor olsam Milletvekili olmayı çok ister ve bu konuda ciddi bir efor sergilemekten geri durmam. 
Sonuç olarak Yalaz’ın ya da örgütte görev yapan herhangi birinin nihai hedefi de herhalde il başkanı olmak değildir. Elbette ötesini, iyisini ister ve siyaseten en doğal hakkıdır. 

Ancak ve ancak, seçime neredeyse 4 yıl olması ve bugünden bu hedefle anılmak sadece Talat Yalaz için değil herkes için aynı zamanda büyük bir tehlike barındırıyor. 

Sonuçta kimse açık açık söylemese ve belli etmemeye çalışsa da parti patronluğu ve gelecek dönemler için pek çok kişi yarışa başladı. 
Gerek şehir gerek ise genel merkez nazarında şehrin siyasi patronluğuna soyunmak isteyenlerin şimdiden saha içine ve örgüte yansıyan hamlelerini de görüyor, duyuyoruz. 

Haliyle bu daha çok suyun altında ilerleyen yarışta suyun üstünde ve açık hedef olmak Talat Yalaz için handikaplı bir durum. 

Şimdi çıkıp Milletvekili olmak istiyorum da istemiyorum da diyemez. 
Zaman gösterir, henüz erken de diyemez. 
Dese de ikna edici olmaz. 

Ancak bardağın dolu tarafından bakalım. Yalaz bu cendereden gençliği ve siyasi aklıyla galip çıkabilir. Örgüt içinde çok daha güçlü bir hale gelebilir. Olası bir ön seçim için bastıran ve bunun için çalışarak partiye daha da aktiflik katan bir isim de olabilir. 

Yani rekabet partiye Eskişehir özelinde farklı bir kuvvet aşılar ve Talat Yalaz bunun mimarı da olabilir. 

Zaman ve ülkenin siyasi iklimi de bu konuda belirleyici olacak. 
Bekleyip, göreceğiz.