Sivrihisar ile başlayan cümleler kısa zaman öncesine kadar Nasrettin Hoca, festival, sucuk, Gönül Dağı, bamya çorbası, müze falan diye devam ediyordu...

Habil Dökmeci’nin başkanlık koltuğuna oturması ile birlikte Sivrihisar diye başlayan cümlelerin muhteviyatı değişti. 

Şimdi mobbing, işçi çıkartma, akraba kayırmaca, esnaf baskısı, intikam, konser babam konser gibi başka şeyler duymaya başladık. 

Hatta Dökmeci’yi eleştirenlere sosyal medyada yeni açılmış, sıfır takipçili yani trol diye tabir ettiğimiz hesaplarla ilginç söylemler sarf eden sosyal medya hesaplarına da tanık olduk. 

Neyse biz eleştirilerimizi kaldığı yerden yapmaya devam edelim. 

Öncelikle Başkan Dökmeci hepinizin malumu Sivrihisar Belediyesi’nin şu kadar borcu var, bu kadar borcu var diye sürekli geçmişe dair eleştirilerde bulunuyordu. 

Ancak göreve geldiğinden bu yana yaptığı konser ve etkinliklere bakınca bu söylemi son derece absürt kaldı. Zira önce 15-20 Milyon TL bütçesi olduğu söylenen bir festival yaptı. Ardından da Işın Karaca gibi maliyeti yüksek bir isimle yeni bir konser organizasyonuna kalkıştı. Sadece bu iki etkinlik bile tahmin ediyorum ki belediyenin borcunu ödeyecek kadar yüksek maliyetlere sahne oldu. 

Kamu tasarruf tedbirleri nedeniyle Büyükşehir ve merkez ilçe belediyeleri bile çok kısıtlı, küçük organizasyonlar yaparken Sivrihisar’ın bu kadar har vurup harman savurmasının dikkat çekici ve neden bu kadar sık yapıldığının düşündürücü olduğunu söylemeliyiz. 

Bu konuyu geride bırakıp ilçeden ardı arkası kesilmeyen şikayetleri dile getirerek devam edelim. 

Daha önce Hamid Yüzügüllü döneminden bu yana çalışan bazı personele çeşitli mobing ve ceza gibi görevlendirmeler yapıldığını dile getirmiştik. Sadece üst düzey çalışanlar değil belediyenin çay ocağında görev yapanlara bile baskı uygulandığını işitmiştik. 

Son günlerde ise yıllardır tuvaletlerin bakımını yapan, felçli ve Alzheimer hastalığı da olan yaşlı vatandaşın onuru kırılarak işten çıkarıldığı, kendisi ve kendisine yardımcı olan eşi ile birlikte mağdur edildiğine dair çok sayıda mesaj aldım. 

Gerekçesi ne, neden böyle bir eylem gerçekleşti bilmiyorum ama hasta, engelli insanlara karşı takınılan tavrın daha dikkatli, hassas olması gerektiğinin altını çizmek isterim. 

Habil Başkan’ın eşi aynı zamanda ilçede ESMEK koordinatörü… 


Ancak eşi başkan olduğu için bu birimi Belediye’nin bir odasına aldırmış ve kendine yaptırdığı bu odada ESMEK faaliyeti yürütüyorum diyerek bu gayri etik durumu normalleştirmeye çalışıyormuş. 

Ancak Büyükşehir Belediyesi ve etik konusuna çok dikkat eden Ayşe Başkan’ın bu duruma nasıl izin verdiğini gerçekten merak ediyorum? 

Kime sorarsanız sorun bu CHP’ye, Büyükşehir’e ve iktidar partisine liyakat diye başlayan eleştirilere ters bir durum teşkil ediyor. 
Üstelik bir ESMEK görevlisi neden eşinin iş görüşmelerine girer, o da ayrı bir soru olarak burada dursun. 

İlçeden, özellikle esnaflardan gelen çok sayıda şikayet var. Şimdilik onları bir kenara bırakıyorum. Bazı şikayetler çok net olduğu için bizzat durumu açıklayıp esnafa zarar gelsin istemem. Ancak işlerin çok verimli, çok beklendiği gitmediğini ve 130 oy gibi küçük bir farkla alınan seçimlerin birkaç sene sonra tekrar edileceğini unutmamak lazım.