Daha geçtiğimiz günlerde ataması yapılan, birkaç gün öncesine kadar geleceğe dair planlar, projelerden bahseden Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal herkesi şaşırtan bir istifa ile rektörlük görevinden ayrıldı.

İşin garibi normalde aylarca beklenen, atama yapmayı unuttular galiba dedirtecek kadar yavaş ilerleyen bürokrasi ne hikmetse Rektör Erdal’ın istifa haberi ulaşmadan Prof. Dr. Kemal Şenocak’ı Anadolu Üniversitesi Rektörü olarak atayıverdi.

Şimdi bu duruma şaşırmamak, garipsememek, işin içinde bir iş olduğunu düşünmemek mümkün mü?

Belli ki şimdilik sır gibi saklanan ama çeşitli dedikoduların türemesine engel olunamayan garip bir süreç var Anadolu Üniversitesi’nde…

İstifa haberinin ardından hızlıca yayılmaya başlayan bu dedikodulara biraz kulak kabarttık.

Kimi geçmiş dönem Eskişehir Milletvekili ve bakanlarımızdan Prof. Dr. Nabi Avcı’nın bu konuya müdahil olduğunu ve atama yapılırken Prof. Dr. Emine Nur Günay’ı istediğini, o atanmayınca bu atanmaya müdahale ettiğini söyledi. Çok inandırıcı ve mantıklı değil ama konuşulan senaryolardan biri bu…

Diğeri ise geçtiğimiz günlerde Ak Parti Milletvekillerinden Fatih Dönmez ve Ayşen Gürcan ile birlikte İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın Rektör Erdal’ı ziyaretinde Vekil Nebi Hatipoğlu’nun bulunmamasına dikkat çekti ve Hatipoğlu’nun mevcut rektörü istemediğini, atamadan hoşnut olmadığını dile getirerek okları Hatipoğlu’na doğru kaydırdı. Partide henüz yeni sayılan Hatipoğlu bunu yapabilecek kadar güçlendi mi orası tartışılır ama yine zayıf sayılan bu olasılığın da dünden bu yana konuşulduğunu söyleyebilirim.

Öte yandan Anadolu Üniversitesi’nin şu an 3. Ligde bulunan futbol takımı özelinde son günlerde yaşananlar var ki, bu durumu es geçemeyiz.

Malumunuz bir süredir bu futbol takımının bir iş adamına satılacağı ile ilgili söylentiler mevcut. 120, 130 milyon TL değer biçilerek Ankara’lı bir iş adamı üstünden yapılacağı söylenen bu alışverişe Rektör Fuat Erdal’ın razı olmadığı ve onay vermediği de konuşulanlar arasındaydı.

Acaba bu durum da istifa ile ilgili bir gerekçe midir? İnsan düşünmeden edemiyor.

Bir süre sonra sular çekilir ve istifa nedeni ya da nedenleri ortaya çıkar. Ancak bunun gönüllü ve içten bir istifa olduğuna inanmak pek mümkün değil.

Öte yandan böylesi önemli ve ciddi bir kurumun, bir bilim yuvasının bu tür atamalar, istifalar daha açık dile getirmek gerekirse saçma sapan işlerle anılması kaygı verici bir durum.

Ufacık bir şirkette dahi yapılmayacak işlere Üniversite’de tanık oluyorsak vay halimize.

Hele ki kendi içinden 2 ayrı Üniversite çıkartmış, bir zamanlar efsane olan bir eğitim kurumu adına, Eskişehir adına bu gerçekten nahoş bir durum.