Hadi ben sanayi kökenli bir insanım.

Eskişehir sanayisinin son 25 yılında aktif olarak bulunduğum için konuya subjektif bakıyorum.

Peki Celalettin Kesikbaş konusunda Eskişehir medyası, genel kamuoyu, siyaset yapanları ve daha nice söz sahibi insan içinde aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

İyi bir okur ve şehri iyi analiz ettiğini düşünen birisi olarak Kesikbaş’ın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasını isteyen ciddi bir kitle olduğunu gözlüyorum.

Üstelik bu istek parti ayırt etmeksizin sadece adaylık üstüne ortaya konulan bir arzu…

Yani Kesikbaş ister CHP ister AK Parti isterse başka bir partiden olsun çoğu kişi için önemsiz diyebilirim. İnsanların çoğu aday olsun yeter ki diye uzun süredir bir umut besliyor.

Son günlerde bu olasılık azaldığı hatta Kesikbaş 1 Aralık tarihinde istifa etmediği için adaylık ihtimali ortadan kalktı diye düşünülüyor.

O yüzden bu konuda ki düşüncelerimi daha rahat ifade edebilirim.

Şu bir gerçek ki Eskişehir bir fırsat kaçırdı diyemesek bile hayallerinin bir kısmını erteledi tespitini yapabiliriz.

Hele ki kaynak bulmada bu kadar etkin, işi bilen isimlerle konusunda bu kadar mahir olan ve sadece 5 senede şehirden 30 yıldır kopmuş olan sanayi odasını merkeze koyan bir ismin neler yapabileceğini düşünmek bile bu tespit için yeterli değil mi?

Sizi bilmem ama ben teknik insanlara güveniyorum. İş hayatında başarı elde etmiş, temsil ettiği koltuğa değer katmış ve akademik geçmişi yüksek bireylerin siyasete dahil olmasından ciddi bir katma değer çıkacağına eminim.

Ekipçiliği önemseyen, hedefi olan, siyasetin kişisel çıkarlarından daha fazlasına sahip olan birisi gözümü korkutmaktan ziyade beni heyecanlandırır.

Yığınla sorunu olan ve bazı konularda bu sorunları çözme umudunu kaybetmiş bir şehrin akılcı ve teknik bir bakış açısıyla yönetilmesinden ne tür bir zarar çıkabilir ki?

O yüzden Kesikbaş şimdilik kenara çekilmiş olsa da şehrin heves mevsiminde yer almaya devam eden bir aktör olarak biliyorum ki yeniden karşımıza çıkacak.

Birkaç sene sonrasına yaşım ve sağlığım yeter mi, bir süredir devam eden mevsim göçlerim koca bir yıla yayılıp şehirden uzaklaşır mıyım bunu bilemiyorum. Ama şehrin yarına dair umutlarında bir Kesikbaş modeli olacağına kesin gözüyle bakıyorum.

Yerel seçim süreci belli ki Büyükerşen ve Hatipoğlu arasındaki bir düello olarak yaşanacak.

Üstelik işin içine bir de İYİ Parti ile Melih Aydın dahil olacak.

Büyükerşen eski gücünde değil, Hatipoğlu genç ve yeni bir isim olmanın sinerjisi ile meydana çıktı. Melih Aydın diğer iki isim kadar favori değil ama belirleyici olacak.

Yani seçenekler içinde Kesikbaş ismine rastlayamayacağız.

Ancak olsaydı isimler kadar projelerden de konuşacaktık diyerek yazımı sonlandırayım.

Bugün aslında CHP sürecine değinecektim ama onu yarına bırakmış olalım.

Sevgilerimle…