Yılmaz Büyükerşen'in gazeteci Barış Yarkadaş'a "yeniden adayım" dediği günlerde bir yazı kaleme almış ve "Büyükerşen adayım diyerek aslında ön alıyor ancak seçime yakın aday değilim ve yerimi Jale Nur Süllü'ye bırakıyorum" derse şaşırmayın demiştim."
Çünkü Büyükerşen'in çevresi daha doğrusu Büyükşehir Belediyesi bünyesinde birlikte çalıştığı yakınları bu seçenek için yoğun bir baskı kuruyordu. Geçmişten gelen belediyecilik tecrübesi ve aileye yakın olması nedeniyle Süllü'ye karşı bir gönül bağları olduğu gibi aynı zamanda işlerine yani önemli görevlerine devam edebilme şansları yüksek diye değerlendirme yapmışlardı. 

Fakat bu seçenek rafa kalkmış. Hocanın yerini bırakacağı isim konusunda ibre Ahmet Ataç'a kaymış. 
İddialara göre farklı araştırma şirketleri Eskişehir özelinde bazı küçük çalışmalar yapmış. Hatta bu şirketler içinde ulusal bir anket şirketi de yer alıyormuş ve Ataç isminin kazanma şansının daha yüksek olduğuna dair bir sonuç karşılarına çıkmış. Jale Nur Süllü'nün vekilliği bırakıp aday olmasına vatandaş çok sıcak bakmadığı gibi Büyükşehir adayı olduğunda kendisine pek şans vermiyormuş. 
Yakın çevresi Büyükerşen'in kafasında Ahmet Ataç ile ilgili 2 plan olduğunu söylüyor. 
Bunlardan birisi son ana kadar aday olacağını söylemek ve son an adaylıktan çekilip yerini Ahmet Ataç'a bırakmak. 
Diğeri ise seçime girmek, meclis çoğunluğu ile seçimi kazanmak ve sağlık sorunlarını dile getirerek istifa ederek Ataç'a Büyükşehir koltuğunu meclis yoluyla bırakmak. Ancak Ataç ikinci seçeneğe sıcak bakar mı? Seçimi kazanmış Büyükerşen koltuğunu kolay kolay bırakır mı? Emin değilim. 

Özellikle AK Parti Adayının yavaş yavaş Nadir Küpeli olacağı netleşirken ve İYİ Parti'nin kendilerine meydan okunmasına refleks olarak mutlaka bir aday çıkaracağını düşünürsek ikinci seçenek biraz zayıf kalıyor. 
Bir de hesaba hiç katılmayan ama kayda değer bir etkisi olan Kazım Kurt bu tür bir hamleyi olduğu yerde izlemeyecek mutlaka müdahil olacak dersek işler karışıyor. 

Yani sevgili dostlarım köprünün altından daha çok akar dediğimiz sular akmaya başladı. İl kongresinden sonra konuya bir daha bakalım olur mu?