Yerel seçime ortalama 1 ay kaldı. Hatipoğlu hem saha hem ulusal televizyon ekranlarında adeta şov yaparken CHP Büyükşehir adayı ve çevresi Hatipoğlu’na cevap yetiştirmekten öteye gidemiyor. Üstelik çerçevesini Hatipoğlu’nun çizdiği gündemin dışına çıkmıyor, çıkmak istemiyor gibi anlaşılmaz bir tavır sergiliyor.
Nereden baksan tutarsızlık, nerden baksan anlaşılmaz bir durum bu.
Büyükerşen’in gayri resmi olarak içinde olduğu ve yine Büyükerşen ekolünden gelmiş insanların bulunduğu bir seçim kampanyası nasıl bu kadar pasif, nasıl muhalif aday takibi ile geçer ve nasıl olurda ilk kez bu ekibin ve çevresinin edilgin tutumları olur anlamak güç.
Bunun bir örneğini de dün akşam Hatipoğlu’nun konuk olduğu TV Programında gördük.
O programa aslında Hatipoğlu tek çıkmayacak ve karşısında rakibi Ünlüce olacaktı.
Baştan söz vermesine rağmen sonradan vazgeçen Ünlüce bana göre Hatipoğlu’nun ekmeğine yağ sürdü ve pozitif algıyı rakibin eline verdi.
Eskiden iktidar vekillerinin zorda kalmayalım diye çıkmadığı, kaçındığı karşılıklı düellodan bu kez CHP kanadı kaçtı. Gerekçesi ne olursa olsun bu yanlıştı.
Yetmezmiş gibi Hatipoğlu’nun tek katıldığı programa Eskişehir’de bulunan CHP’liler sorular yollamaya başladı. Belli ki pür dikkat herkes programı izliyor. Adayları programa çıkmamasına rağmen CHP’lilerin rakip Hatipoğlu’na sorular yollaması hoş olmadı.
Ve ortaya çıkan algı bir kez daha Hatipoğlu’na artı kazandırdı.
Üstelik EBB Başkanı Yılmaz Büyükerşen elinde çeşitli belgelerle önümüzdeki hafta bu programa katılacağını ve Hatipoğlu’nun iddialarına cevap vereceğini dile getirdi.
Yani yeni bir beklenti, yeni bir bilinmezlik ortaya çıktı.
Şimdi herkes bu programda Büyükerşen’in ne diyeceğini, neler konuşacağını bekliyor. Çünkü Büyükerşen son birkaç konuşmasında yerel seçim sürecine katkı vermek bir yana zarar veren açıklamalarda bulunmuş aday Ünlüce’yi zorda bırakmıştı.
Önümüzdeki hafta benzeri bir şey yaşanma olasılığı herkesi istim üstünde bırakırken Büyükerşen’in de önce ilan edip ardından çıkmayacağım demesi olmaz.
Görünen o ki CHP önümüzdeki hafta başka bir stresle daha sınanacak.
Aslında CHP diye genelleme yapmak doğru değil. Bakın Odunpazarı ve Tepebaşı sürecinde Kurt ve Ataç gayet başarılı ve dikkat çekici bir seçim kampanyası yürütüyor.
AK Parti adayları gayretli, istekli olsalar dahi psikolojik olarak üstünlüğü ele alıp tabanlarını seçim kazanma konusunda ikna edemiyorlar. İki ilçede de seçim anketlerinin CHP’yi çift haneli rakamlarla önde gösterdiği konuşuluyor. Yani aynı CHP Büyükşehir’de yapamadığı işi Tepebaşı ve Odunpazarı’nda rahatça hayata geçiriyor.
Keşke Ünlüce’nin seçim kampanyasını ayrı bir ekip yerine Ataç veya Kurt’un ekibi yönetseydi. Keşke Büyükerşen’in bile zaman zaman zorlandığı seçim süreçleri unutulmadan sanki Büyükerşen ismi bile kazanmaya yeter algısına sığınılmasaydı. Keşke yeni bir şeyler söylemeden insanları ikna etmenin kolay olmayacağı tavsiyeleri hiç edilmeseydi.
O zaman Hatipoğlu’nu takip edip laf yetiştirmek yerine belki Hatipoğlu’nun laf yetiştireceği başka gündemler karşımıza çıkabilir ve seyir zevki daha yüksek bir seçim süreci görürdük.
Neyse önümüzde 1 ay ve adayların Mart ayına sakladıkları proje toplantıları var.
Önce Hatipoğlu ardından Ünlüce’nin vaatlerini dinleyeceğiz ve muhtemelen bu vaatler üzerine bol bol konuşacağız.
Neler çıkacak, neler vaat edilecek, sürprizler olacak mı bende herkes gibi merak ediyorum.
Bekleyelim, görelim bakalım…