Nesil farklılığı yakın geçmişin popüler tartışması olarak siyasi oluşumlara yeni hiza belirledi. Araştırma bulguları kısmen sunilik içerse de evrimsel düzlemin reddi mümkün olmayan evresindeyiz. Kalifiye danışman kadrolarının terlemeden atlatacağı seçim dönemleri eskide kaldı. Oy eğiliminin bir sonraki kuşağa miras bırakıldığı günlerden kişiye özgü, kalıplardan azade ve çabuk değişen temayüllere geçiş vuku buldu.
Tabanda aynı köke bağlı dünya görüşü, tavana doğru çeşitli katmanlara ayrılıyor. Şöyle ki kendini seküler milliyetçi olarak tanımlayan herhangi bir Z kuşağı temsilcisi CHP, İYİ Parti, Zafer Partisi arasında gidip gelebiliyor. Aday kartviziti, etkili teşkilatlanma ve etkin sosyal medya kullanımı oyun üç partiden hangisine yöneleceğini belirliyor. Yerelin “isim” özelliği artık genele taşındı. Genel merkezdeki antipatik politikacılar ve sevimsiz milletvekilleri hiç olmadığı kadar mercek altında. Bir ceberut surat bin oyu tek başına silebiliyor, siliyor da. Kılıçdaroğlu’na yönelen eleştirilerde fark edilebileceği gibi, Eren Erdem vb. zararlı partililerin değişim sosuna bulanıp yönetime girmesi tepkilerin özüydü. CHP, şu an Eren Erdem emsali ile antipatinin doruklarında dolaşıyor.
Harf tasnifine gitmeksizin 18-30 arası yaş kategorisi, toplumsal tabakalaşmada bir üst kuşağa kıyasla düşüş yaşıyor. Mavi yakadan beyaz yakaya terfi etmek yalnızca görünürdeki değişim. Maddi durum karşılaştırması içler acısı. Önceki kuşakların asgari ücret ile yaptıklarını, güncel asgari ücretin üç katıyla yapmak ekonominin tabiatına aykırı. Bu veri sosyal adaletsizliği kamçılıyor.
Dikkate değer liyakat skandalları, gençliğin özel ilgi alanı. Donanımlı mühendis, apartman üniversitesinden mezun bir akranını iyi yerlerde görünce, oraya nasıl geldiğini bildiği için üzülmeden edemiyor. Harçlığa mahkûm kadro bekleyen doktoralı, nepotizmle bireysel savaşta. Tramvayda yer bulabilme ihtimaliyle uyanan öğrenci, lüks otomobile siyaset sayesinde erişebilen güruha öfkeli.
Twitter Mahkemesinin Kuruluşu
43 saniyelik video yılların birikimini bir çırpıda yok edebilir. Sedat Peker paylaşımlarını anımsayın. Süleyman Soylu’nun yoğun kitle desteği nasıl da adım adım tükendi. Taze örnek, fenomen Dilan Polat-Engin Polat çifti. Her şey Twitter'da “kafaya takmış iki insanın” inanmışlığına bakıyor. Atatürk’ün Cumhuriyetinde Atatürk’ün kurumlarını şahsi ihtiraslarına peşkeş çekenlere karşı kinli bir nesil duruyor karşımızda. Haksız kazanca, yolsuzluk belgelerine ekstra duyarlılar. Yolsuza acımasızlık had safhada.
Tepkisiz medyaya rağmen, baskı ile örgütlenme ile kaç kişinin tutuklandığını, kariyerinin yok edildiğini hafife almak olanaksız. Geçmişin düzeninde olsa hatır gönül ilişkisi devreye girer, tetikçiler sahaya sürülür ya da sıkı pazarlıklarla medya kuruluşları susturulurdu. Birbirinden bağımsız, merkezsiz dar organizasyonlardan söz ediyoruz. Kim, nasıl kontrol edebilir?
Teşekkür
Dün Belediye Başkanlarından gençlere anlamlı çağrı geldi. Üst üste yaşadığımız iki elim hadise sonrasında Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyelerinden gençlere destek eli uzatıldı. Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezleri ile Gençlik Merkezleri, hâlihazırda tüm kesimlerden takdir topluyordu. Başkanlar gençlere “Yaşadığınız sorunlar ne olursa olsun, çözümü adına biz daima yanınızdayız.” mesajını yineledi.