Eskişehirspor’un kaçıncı ligde olduğu çokta önemli değil.
Eskişehirspor’un adı zaten o gün oynanan maçı “çok büyük” bir hale getiriyor.
Muşspor ile oynanan karşılaşma da bu psikolojiye büründü otomatikman.
Eskişehir’de maç izlemek isteyen rakip takımın “seyircisi” Eskişehir’e geldi.
+++
Son derece normal bir durum.
Elbette müsabaka talimatları ne diyorsa, stadyumun da ilgili bölümünden maçı takip edebilirler.
Rakip takımın seyircisi olmadan zaten futbol da güzel olmuyor.
Ama dünkü maçta bir terslik vardı.
Eskişehir’e gelen Muşlu dostlar, maçı kendilerine ayrılan yerde değilde;
“Protokol Tribününden izledi.”
Nasıl oldu bu iş anlamadık!
Zira;
“Protokol Tribününde yer alacaklar ilgili yönetmeliklerle belirlenir.”
Bu yönetmeliğin haricindeki isimler protokol tribününe giremez!
Zaman zaman liste dışındaki isimlerinde burada yer alması gerekir.
Bu durumda il Müdürlüğü bir liste yaparak listeyi valiliğe onaya gönderir.
+++
Dünkü maçta gördüğümüz kadarıyla 150’ye yakın kişi protokol tribünündeydi.
Bunların tamamı rakip takımın destekçileriydi.
Duyduğumuza göre, protokolle birlikte bazı localar da yine konuk takımı desteklemeye gelenlere verilmiş.
Anlayacağınız stadyumun en kıymetli alanları, rakip takıma resmen açılmış.
+++
Sonrası malum…
Rakip takım hem gol atıp hem de maçı kazanınca, “Bizim stadın protokol yeri” bayram yerine dönmüş.
Sevinenler, birbirine sarılanlar, Muş lehine “Bizim protokolden” tezahürat edenler falan…
Eee maç Eskişehir’de olunca, işler karışıyor elbette.
Bizim yönetim kurulundan tutun, protokol ve locaların altındaki tribünde Es-Es’i destekleyenlerin bir hayli zoruna gitmiş bu durum.
Nasıl gitmesin?
Kendi sahandasın, kendi stadyumundasın ama rakip taraftar senin tribününde seni yendiği için eğleniyor.
Nereden bakarsanız bakın, elle tutulur hiçbir yanı yok!
+++
Bakmayın şimdi “Protokol Tribünü” dediklerine.
Eskiden bu alana “Şeref Tribünü” adı verilirdi.
Şehir, orada temsil edildiği için bu ad konulur;
Ancak unvanı ağır konuklar orada bulunabilirdi.
Gel gelelim ki bizim “Şeref Tribünü” misafir takım tribününe döndürüldü.
Bize, koskoca bir şehre hakaret edildi.
Ve şimdi bu hakareti ortaya çıkaranlar hesap vermeli.
En azından bu şehrin bir sahibi varsa, “Hemşehricilik” adı altında yapılan bu rezaletin hesabını sormalı.
Var mı bunu yapabilecek bir baba yiğit göreceğiz?
Ha yoksa, sıkıntı da değil.
Bundan sonraki tüm maçlarda da “Şeref Tribününü” açın diğer takımların seyircilerine.
“Biz” Mehmet Başkan’la tribünde omuz omuza maç izleriz”
Bize hiiiç sorun olmaz!