Eskişehir güzel şehir, hoş şehir, keyifli şehir…
Lakin son yıllarda yaşanılabilir şehir konforundan ciddi ödünler vermeye başladık. Trafik, park sorunu gibi klişe sorunların yanında ciddi bir gürültü sorunu oluşmaya başladı.
Önceleri bu sorunu herhalde sadece ben bu kadar kafaya takıyorum, başkaları bu kadar sorun etmiyor diye düşünüyordum.
Yaptığım iş ya da şahsi alışkanlıklarımdan ötürü farklı bir algıda seçicilik gelişti ve bu sebeple şikayetçiyim gibi geliyordu.
Ancak yalnız değilmişim.
Eskişehir’in dört bir yanında benim gibi bu gürültülerden şikayetçi, sıkıntı yaşayan ve isyan eden nice insan varmış.
Peki, nedir bu serzenişte bulunduğumuz gürültüler?
Bir kere seyyar satıcılardan, sarımsak satan, overlok düzenleyen hatta ses düzeneği kurup eskicilik yapan kitap satan araçlar,
Abart egzoz ile özellikle geç saatlerde cadde ve sokaklara akın eden, kimseye aldırış etmeden evlerindeki insanları yerinden hoplatan araba ve motosikletler,
Sadece arabada değil yanına aldığı ses bombası ile son ses müziğe yüklenip gece yarısı bile cadde, sokak dolaşanlar, kimileri bisikletlerine dahi bu cihazları monte ediyor.
Özellikle porsuk boyunda gecenin 2’sinde bile bağıra çağıra eğlenen, çevre sakinlerini düşünmeyenler,
Gecenin bir vakti uykudan uyandıran çöp arabaları ve çöp boşaltma sesleri,
Sokak müziği yapıyoruz diye şehrin belli alanlarını mesken tutup özellikle klarnet gibi ince sesle gün boyu çevre sakinlerinin kapı, pencere açmasına engel olanlar,
Bu rahatsızlık etmenleri o kadar çoğaldı, o kadar sıradanlaştı ki önüne geçmek imkansız.
Virüs gibi yayılıyor, bulaşıyor ve Eskişehir’in sakin şehir iklimini adeta alt üst ediyor.
Trafiğin kendisi ve gürültüsü yetmezmiş gibi bir de bunlar eklenince iş gerçekten rahatsız edici bir boyuta ulaşıyor.
Biz Eskişehirliler için katlanılacak ve şikayet edilmeyen iki gürültü vardır. Birisi sabahların sultanı Kalabak Suyu sakalarının müzik sesi diğeri ise gökyüzümüzün bekçisi uçak sesleri…
Bunlar alışkanlık yaptığı ve kabullenildiği için pek rahatsız olmayız.
Amma velakin diğer yaygınlaşan seslere ses değil gürültü diyoruz ve katlanması zorlaşıyor.
Bu konuda Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nü göreve davet ediyorum.
Lütfen başta trafikte abart egzoz ile gezen, ara gaz vererek kendini tatmin ederken herkesi rahatsız eden motor ve arabalar başta olmak üzere çevreyi rahatsız edecek gürültü çıkaran herkes için daha sık ve etkili denetimler yapılsın.
Başta abartıyorum diye düşündüğüm bu şikayetlerin ne kadar yaygın olduğunu tek bir paylaşımla tatbik ettim.
Bu vesile ile de bir kez daha altını çizmek ve ilgileri göreve davet etmek istiyorum.