Geçtiğimiz günlerde URAYSİM projesine dikkat çekmiş ve projenin akıbeti nedir? Durdu mu, devam mı edecek, durduysa yapılan yatırımın hesabını kime soracağız? Diye yazmıştım.
Dün başta EHA olmak üzere tüm haber mecralarında İdare Mahkemesinin projeyle ilgili tüm işlemleri iptal ettiği kararını okudum.
Ancak okuduklarımın biraz eksik, biraz da yanlış yorumlandığını bildiğim için müsaadeniz ile bugün bu konudan bahis açma ihtiyacı hissettim.
Sevgili dostlar sandığımız gibi proje iptal olup, rafa kaldırılmadı.
İdare mahkemesinin aldığı kadar URAYSİM projesi Eskişehir’e yapılamaz, artık bu konu kapandı anlamına gelmiyor.
Mahkeme projede yer alan test güzergâhında bulunan yol için yapılan kamulaştırmaları inceleyerek burası tarım arazisi vasfından çıkarılamaz dolayısıyla projenin bu kısmında yaptığın kamulaştırmaları iptal ediyoruz diyor. Başka bir deyişle bu karar projenin test yolunu değiştirin demek.
O yüzden şehir gündemini tartışanlar bu önemli detayı atlamasın, konuya hakim olsunlar isterim.
Şimdi ne olacak diye herkes gibi bende düşünüyorum.
Bu kadar çok paydaşı olan ve ana muhatap kim diye düşündüğüm bu proje için belki de bu kararın hayırlı bir başlangıç için iyi bir vesile olduğu gibi bir kanı taşıyorum.
Çünkü Eskişehir artık geleceğine yönelik kendine farklı bir vizyon çizmeli.
Eskişehir hızlıca sanayi şehri olup her yer sanayi tesisi olsun diyemem ama sanayiye karşı önyargılı yaklaşımları da artık bir kenara koymamız gerektiğini unutmamak lazım.
Demiryolu gibi stratejik ve şehir tabiatına uygun bir ihtisas konusunu sanki termik santral yapılıyor gibi yok saydırmak istemek benim tuhafıma gidiyor.
Şehirde nice tarım arazisine yerleşim izni verilirken edilmeyen itirazlar şimdi katma değeri yüksek bir yatırım olunca mı akla geliyor?
Ben doğru bir iş bölümü ile bu projeye inanıyorum. Bu işi başka bir şehre kaptırırsak arkasından otomotiv sanayisini Marmara ve Bursa’ya kaptırdığımız vakit yaptığımız gibi vah vah demek istemiyorum.
Çünkü 90’lı yıllarda o zaman ki adıyla Çekoslavakya’ya ziyaret etmiş ve orada demiryolu taşımacılığı ile ilgili insanların nasıl kararlı olduğunu gözlerimle görmüştüm. Ülkenin tek gündemi neredeyse bu konuydu. Haberlerde, gazetelerde sadece demiryolları ile ilgili makalaler, tartışmalar vardı. Şimdi aradan geçen 30 sene sonunda yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen nerede olduklarını görüyoruz.
O yüzden iyi düşünelim, sağlıklı düşünelim hatta gerekirse şehirde ufak bir referandum yapalım derim.