Geçtiğimiz gün ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş ve OSB Başkanı Nadir Küpeli ortak bir basın açıklaması yaptılar.
Dediler ki; Eskişehir Sanayi Odası seçimleri 4 Ekim tarihinde yapılacak. Tek aday Celalettin Kesikbaş olacak ve Küpeli’nin de katkılarıyla ortak bir yönetim listesi çıkacak.
Yani Kesikbaş ve Küpeli arasında net bir “Centilmenlik Anlaşması” imzalandı.
Aslına bakarsak ekonominin can çekiştiği, sanayici ve üretenin kapital anlamında bu kadar zorlandığı ve enerji girdilerinin herkesi kara kara düşündürdüğü bir dönemde hem ESO hem de EOSB arasında bir antlaşma olması çok güzel bir karar.
Ama ben kısa bir süre öncesine dönmek ve affınıza sığınarak perde arkasını sorgulayarak başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum.
Sevgili dostlar hem Kesikbaş hem de Nadir Küpeli için 4 yıl önce yaşanan rekabeti bilmeyen yok. İkisi de çok kıymetli iş insanları ve ikisi de lider karaktere sahipler.
Üstelik her ikisi de güçlü isimlerden oluşan ekiplerle yol alıyorlar.
Haliyle aslında aralarındaki seçim rekabeti veya çekişmesi dediğimiz hararet bireysel değildi.
Kendileri kadar ekiplerinin de bu seçim iddiasında bir hayli payları vardı.
Ancak tüm bunların dışında bir başka çekişme vardı ki, onların karşı karşıya gelmesinde ciddi bir paya sahipti.
O çekişme sanayiciler arasında değil siyasiler arasındaydı.
AK Parti Milletvekili Harun Karacan Kesikbaş, Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ise Küpeli kanadında bir seçim yarışına girdiler.
Ancak ortaya çıkan sonuç gösterdi ki, Milletvekilleri istedikleri sonucu alamazken Küpeli ve Kesikbaş mutlak kazanan oldular.
Bu sebeple bu seçim dönemine hepimiz aslında sanayi değil siyasetin çekişmesi olacak diye şartlanmışken ve OSB kanadından Küpeli ya da ekibinden biri mutlaka aday çıkar diye düşünürken karşımıza bir centilmenlik anlaşması çıkmasının ardında acaba bir mesaj var mı diye düşünmeden edemedim.
Dikkatinizi çekti mi? Bu açıklamadan daha birkaç gün önce Küpeli EHA’ya bir açıklama yapmış ve demiş ki “aramızda bir centilmenlik anlaşması yok. Adayım ya da değilim diyemem. Seçim takvimi bir oluşsun ona göre karar veririm”
Ve bu açıklamaların akabinde yine OSB Başkanı Küpeli ile Harun Karacan’ın gayet samimi, gayet neşeli bir ziyaret fotoğrafı kamuoyuna servis edildi.
Ardından ise Küpeli ile Kesikbaş bir araya geldi ve tek liste, tek aday açıklaması yaptı.
Ben biraz muzırlık yapayım.
Acaba ne oldu da, Karacan kalktı ve Küpeli’yi ziyaret etti.
O toplantıda ne konuşuldu ki Küpeli ile Kesikbaş antlaşma yaptı.
Hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde seçim sürecinde AK Partinin liste başı Harun Karacan olacak diye bir iddia ortaya koydum. Sanılanın aksine Eskişehir’de yoluna devam edecek tek milletvekili Karacan diye altını çizdim.
Acaba Ankara ile iyi bir teması olan hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kurmayları ile sık sık bir araya gelen Nadir Küpeli’de bu istihbaratı duydu mu?
Ya da Ankara’dan bu centilmenlik anlaşması içinde Harun Bey’in isteği ile özel bir talep gitmiş olabilir mi?
Bir önceki seçim sürecine direkt müdahalede bulunan Avcı ve Günay’ın bu kez konuya uzak durmaları ve hiçbir şekilde taraf olmamalarının sebebi bu olabilir mi?
Diyorum ya ben biraz işin muzırlık kısmındayım. Bunun da bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Tüm bunların ötesinde oğlu üretici olan bir baba olarak sanayinin sulh içinde ve kavgasız
Gürültüsüz bir seçim sürecinde olmasından dolayı pek tabi memnunum.
