AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan son günlerde bana göre gereğinden fazlaca Eskişehir gündeminde.
Kendisi ile ilgili çeşitli iddialar, suçlamalar ve hatta çevresinde selam verdiği ya da bir zaman alışveriş içinde olduğu insanlara dek uzanan söylemlere şahit oluyoruz.
Konular öğrendiğim kadarı ile yargıya intikal etmiş. Bu sebeple iddia edilen şeylerin öznesinde pek durmayacağım. Zaten haddim ya da benim harcım olan konular değil.
Zorlama ya da altındaki çapanoğlu ile ilgili tahminlerini de şimdilik saklı tutma gereği hissediyorum.
Benim üzerine düşeceğim esas mevzu başkadır.
Bana göre birileri Murat Özcan’a karşı bir operasyon ya da kötü algı peşindeyse, yani Murat Özcan hakkında partisinde ya da rakip partilerde kötü niyetle bir şey yapmak istiyorlarsa peşinen söyleyeyim ki ”Baltayı taşa vurdular”
Hatta Murat Özcan’ı mağdur haline getirdiler, olağandan daha büyük bir güç yerine koydular ki, istemeden Murat Özcan’ı partisinin en güçlü, en önemli aktörlerinden biri yaptılar.
Bu bir organizasyon değil tesadüf bile olsa Eskişehir gibi küçük bir şehirde az önce belirttiğim gibi algılanıyor ve kısa vadede aleyhte gibi görünse de uzun vadede Murat Özcan için iyi, ala bir şeyler ortaya çıkıyor.
Sevgili dostlarım AK Parti camiası ve içinde siyaset yapan isimler arasında bariz farklar vardır. Türkiye’de siyaset yapan AK Partililer içinde nasıl Ertuğrul Günay, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Mevlüt Çavuşoğlu gibi isimlere farklı bir gözle bakılıyorsa ve diğer partililer tarafından bir karşılık buldularsa Eskişehir’de de diğer partililer tarafından sevilen ve sayılan az sayıda isim vardır.
İşte Murat Özcan’da bu az sayıda isimden birisidir.
Sadece siyaset değil yıllardır Eskişehir’de köklü ticaret yapan bir Aile olmak, ticaret erbabı olarak yüzlerce insana iş imkânı sağlamak ve çeşitli ortaklıklar, çeşitli iş sahalarında etkin olmak da bu sempatinin sebeplerinden birisidir.
O yüzden fazlaca tanınan, çizgisi aşağı yukarı belli ve iletişimi yüksek bir insana şayet kanıtlı, belgeli yani sadece söylenceler üzerinden bir suç isnat etmek işi pek tutarlı bir iş değil.
Söylemeden geçemeyeceğim bir başka husus ise geçen gün altını çizdiğim AK Parti kanadında yaşanan sessizlik.
İddialar ne olursa olsun şayet aslı yoksa insanlara karşı bir cemiyet olarak cevap vermek, mesaj iletmek, bir duruş sergilemek için bazı sınavlardan geçilir.
Murat Özcan’ın dostları bu sınavdan geçti ama partide siyaset yaptığı arkadaşları sınavı veremediler. Dışarıdan görünen manzara biraz böyle değerlendiriliyor.
Yoksa biliyoruz ki “Eğri duvar durulmaz, doğru duvar yıkılmaz”