Mehmet Şimşek yalnızlığı
Eskişehirspor maçlarına gitmeyeli epey zaman oldu.
Son olarak 1. ligde oynanan Adana Demirspor maçına gitmiş, onda da sahadan üzüntüyle ayrılmıştım.
Eskişehirspor şimdilerde TFF 3. lig adı verilen aslen 4. lig olan bir ligde var olma mücadelesi ortaya koyuyor.
Benim gibi Eskişehirspor’un şaşalı günlerini, o yokluk zamanlarında elde edilen başarıları çıplak gözle izlemiş, her hafta neşe içinde geçirdiğimiz cemiyetlere katılmış insanlar eminim derin mi, derin bir ah çekiyordur.
İşin içinde maddi çıkmazlar olması, bu kötü ekonomik koşulların takımı yöneten herkesin elini koluna bağlaması anlaşılır bir durum.
Benim ve veteran dedikodu tayfamızın çok üzüldüğü ve anlamadığı başka bir detay ise Eskişehirspor’un genç başkanı Mehmet Şimşek kardeşimin manevi olarak da yalnız bırakılıp, şehrin elit kesiminden beklenen karşılığı görememesi.
Mehmet kardeşim ile henüz tanışmadım, inşallah bir gün ziyaret edip çayını içeceğim. Lakin Şimşek ailesinin Odunpazarı büyüğü Mesut abimi tanırım.
Kendisi çok temiz, Eskişehirspor için sırtında kömür bile taşımış ve kalbi dilinde bir adamdır.
Belli ki oğlu Mehmet Şimşek’e de bu zarif özelliklerini aksettirmiş.
Acemi bir sosyal medya takipçisi olarak kendisini, söylediklerini hatta o ince sitemlerini takip ediyorum.
Başkan oluyorum diye AK Partiden istifa etmiş, onların tepkisini almış.
AK Partide bir vakit bulunduğu için CHP kendisini tam olarak kabul edememiş.
Elit bir iş adamı olmadığı içinde öyle gizli saklı vip masalarda kendine yoldaşlar bulma gereği hissetmemiş.
İstediğimiz, olması gereken başkan portresine uygun bir karakteri var.
Ama maçlardaki şeref tribünü ıssız kalıyor.
Çeşitli şehir organizasyonlarında ya ben göremiyorum ya kürsüye çağrılmıyor.
Ulaşılabilir birisi olduğundan mütevellit kimse konsey konsey toplanıp tesislerde ziyaretine gitmiyor.
Dedim ya mali açmazları anlarım, büyük paraların Eskişehir’de toplanması, iş insanlarının milyon deyince yolunu değiştirmesinde bir beis görmem. Ama Eskişehirspor’un günlük iaşeleri için bile çare olanlar, ufak tefek giderler için bile Mehmet kardeşim ve ekibini zorda bırakacak kadar ilgisizlik anlaşılır bir durum değil.
Öyle tahmin ediyorum ki Halil Ünal, Mesut Hoşcan zamanında elini veren, kolunu kaptırmış ve şimdi Mehmet Şimşek ve arkadaşları bunun cezasını ödüyor.
Eskişehirspor gibi bizim için şehrin en kıymetli cemiyetinin başı, en değerli makamlardan birinin böyle bir muameleye tabi olmasını kabul etmem mümkün değil.
Bu şehrin bana göre hala abisi olan ve kendini Eskişehir ile ilgili hep sorumlu hisseden sevgili Ali Eldem’e bir ricam olacak.
Lütfen şehrin ticaret erbaplarını bir araya getirsin, ne yaparsa eskiler yapar şiarıyla bir harekat, bir meşale yakılması için ön ayak olsun.
Öyle büyük rakamlarla değil, imece ile, iaşe ile birkaç derde derman olunsun. Dükkanların bayraklarla süslendiği o heyecanlı günler için yeni bir aidiyet oluşsun.
Mehmet Şimşek böyle Donkişot gibi tek başına yel değirmenleri ile savaşmasın.