Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel geçtiğimiz günlerde mezunu olduğu üniversiteye rektör olarak göreve başladı.
Atama kararı açıklanır açıklanmaz Eskişehirli bir ismin göreve gelmemesi nedeniyle artık aşina olduğumuz ve bana göre çok haklı sitemler, serzenişler faslına geçtik.
Ancak daha bu süreç konuşulurken kamuoyuna daha farklı bir iddia yansıdı…
Rektör Bey’in göreve geldikten sonraki ilk icraatının makam odasında bulunan Atatürk fotoğrafını küçülttüğü dile getirildi.
İddia doğru çıktı…
Malumunuz tüm kamu kurumlarında Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aynı ölçüde yan yana fotoğrafları olur.
Ancak Anadolu Üniversitesi Rektörlük makamında yıllardır Atamızın fotoğrafı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan daha büyük ölçülerde yer alıyordu. Rektör Adıgüzel’de ilk iş olarak bu fotoğrafların ölçüsünü eşitledi. Atatürk fotoğrafını kaldırmadı ama boyutunu küçülttü!
Eşyanın tabiatıdır. Kurumsal ya da kamusal kurallar göze alındığında yapılan bu eylemin herhangi bir kural hatası ya da yanlış olarak değerlendirilmesi mümkün değil.
Ancak Cumhuriyet ve Atatürk ile ilgili son yıllarda sıkça dile gelmeye başlayan rahatsız edici tavırlar ve söylemler, özellikle bakanlık düzeyinde dahi rahatsız olduğumuz söylemleri ele aldığımızda bu durumun etik ya da niyet açısından sorgulaması yapmadan geçemedik.
Dün Rektör Adıgüzel konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve makam odasında bulunan Atatürk tablosunun bir tarihi eser niteliği taşıdığını, sadece makam odasında kalmasını istemediğini ve Cumhuriyet Tarihi Müzesinde daha çok insanın görmesi için oraya gönderdiğini dile getirdi. Ancak şunu ifade etti “Bunun ideolojik olarak farklı boyutlara çekilmesi ihtimalini göze aldık”
Açıklama gayet normal ve az önce belirttiğim gibi herhangi bir usulsüzlük yok…
Ama, fakat, lakin açık açık dile getirmem gerekenler var.
Hocam madem böyle bir hamlenin ideolojik olarak farklı boyutlara çekileceğini bekliyordun, neden çiçeği burnunda bir rektör olarak ilk olarak bu hamleyi yaptın?
İletişim profesörü bir rektör olarak bu algı süreçlerini çok insandan daha iyi bildiğine şüphe yok. Bu hamlenin her türlü tartışmaya açılacağı ve Anadolu Üniversitesi markasına nasıl bir etkisi olacağını öngörmek zor değil.
Bu fotoğraf konusu ile isminizin yan yana gelmesini sağlamak gerçekten ilk yapılması gereken icraat mıydı?
Ya da bir iletişim hocasına tavsiye vermek istemem ama,
Tüm basın mensuplarını toplayıp Atatürk’ün bu eşsiz eserinin önemli bir tarihi eser olduğunu ve bunun çok daha fazla insana ulaşması gerektiğini ifade ederek durumu ilk baş tüm şeffaflığı ile kamuoyuna açıklamak tepki yerine sempatiye yol açmaz mıydı?
Veya kurumsal, kamusal kurallar konusunda haklı olabilirsiniz ama bu ülkenin kurucu değeri Atatürk’ün fotoğrafının herhangi bir Cumhurbaşkanı fotoğrafından büyük olmasına kim karşı çıkar, kim tepki gösterirdi?
40 senedir orada o şekilde bulunan bir tablo şimdi mi kamu standartlarına nail oldu?
Kusura bakmayın, belki yanılıyorumdur ama bu eylemin hele ki sizin ifadenizle nelere yol açacağını bilerek ve hızlıca yapılması bende şüphe uyandıran bir detay oldu.
Atatürk’e beslediğiniz hisler, saygı ve sevginiz belki çok insandan daha fazladır ama bu eylemin zamanı, hızı ve açıklamasına bakınca eminim siz de bir iletişimci olarak neden böyle düşündüğüme hak verirsiniz.
Ve son olarak, inanın bu şehrin marka değeri Anadolu Üniversitesi açısından şayet şüphelerimde yanılırsam çok ama çok mutlu olacağıma yemin ederim.
Sevgilerimle…