Sosyal medyada karşıma çıkan ve içinde İyi Parti İl Yöneticisi Recep Dönmez’in olduğu bir diyalog beni oldukça şaşırttı.
İl Başkanı Emine Edizgil’e yapılan bir eleştiri ve yerel seçimle ilgili bir vatandaşın eleştirilerine il yöneticisi Dönmez’in verdiği cevaplardan sonra dedim ki, ya partide bir disiplinsizlik var ya da ülke genelinde son zamanlarda İyi Partili ve CHP’li kurmayların arasında yaşanan gerilim yerele de sirayet etti.
Başta hem İyi Parti hem CHP Genel Merkezlerini sonra Eskişehir il başkanları ve en nihayetinde Büyükerşen, Kurt ve Ataç’ı da ilgilendiren bir durum var ortada.
Ne olduğuna gelmeden önce yüksek müsaadenizle biraz geriye sarmak istiyorum.
CHP ve İYİ Parti el ele verdi ve Millet İttifakı kurdu.
Bu sayede başta İstanbul ve Ankara olmak üzere ülke genelinde nice Büyükşehir ve pek çok belediye kazanıldı. AK Parti’nin asla düşmez denen pek çok kalesi düşürüldü.
Ancak ittifak oylarıyla kazanılmasına rağmen İYİ Parti adayları çok önemli, çok büyük yerlerde boy göstermedi. O zamanlar İYİ Parti seçim sürecinde şimdiki gibi yüzde 15’ler seviyesini rahatça elde eden, güçlü bir kitleyi arkasına alan konumda değildi.
Dolayısıyla ittifak anlaşması kapsamında kimi Büyükşehir’de meclis üyelikleri, kimi Büyükşehirlerde ise ilçe belediyeleri ile yetinmek zorunda kaldılar.
Fakat o günlerde bile tüm ülkede her şey sorunsuz ve kaos olmadan ilerlerken Eskişehir’de bir aday kaosu yaşandı. İyi Partinin ittifak anlaşmasına rağmen Odunpazarı’nda kendi adayını çıkarttı. Seçimde CHP ile İyi Partinin karşılıklı yarıştığı tek yer Eskişehir oldu.
Hatta Odunpazarı’nda neredeyse AK Parti adayı Volkan Doğan seçimi kazanacaktı. İşte o zaman bu çatırtı ve çift adaylı yarış başka bir boyut kazanırdı. Kazım Kurt kazandığı için üstüne çok düşülmedi.
Fakat sizinde dikkatinizi çekmiştir illa ki… Seçimden bu yana Eskişehir’de CHP ve İyi Parti bir ittifak gibi davranmadı.
Ülke genelinde sık sık bir araya gelen ittifak partileri Eskişehir’de bir türlü sıcaklık yakalayamadı.
Tunca’nın istifası, Ektaş’ın göreve gelmesi de buzları eritmedi.
Eren Ekmen’in liderliğinde de bu yapı, bu uzak, soğuk ilişki aynen devam etti.
Sonra Emine Edizgil göreve geldi.
O da geçmiş dönemlerde MHP adayı olarak Odunpazarı’nda yarışmış ve Kazım Kurt’a karşı olan lobinin desteğini almış bir isimdi.
Belli ki CHP’de hafızalarından bu süreci atamayanlar Emine Hanıma karşı da pek sıcak, pek ilgili olmadılar.
Yani Eskişehir’de ülke genelindeki tablonun dışında ittifak içinde bir kopukluk, bir muhalif yapı var.
İşte tüm bunların üstüne parti yönetiminde bir ismin, yani görüşleri partiyi de bağlayacak Recep Dönmez’in ifadeleri bence düşündürücü bir hal almıştır.
Dönmez’in sosyal medyasında yaptığı paylaşımlarında şu ifadeler var
“Eskişehir halkı, iktidar tarafından yıllardır CHP’ye oy vermenin bedelini, çocuklarına iş bulmak için şehir dışına göndererek ödedi. Yatırımlar durdu. 20 yıldır şehre tek çivi çakılmadı. Merkez sağın kalesi Eskişehir İyilerin iktidarını bekliyor”
Bir başka cevap paylaşımında ise şunu diyor
“Sayın Emine Edizgil bir değil 3 belediyeyi de alacağız dedi”
Ben belki kaçırdım diye arkadaşlara sordum. Emine Hanım böyle bir açıklama yaptı mı? Dedim. Kimse duymamış.
O zaman Edizgil böyle bir açıklamayı ya basına kapalı bir ortamda yaptı ya da Eskişehir’de kimse böyle bir açıklama duymadı.
Çünkü siyaset dünyasında hele ki Büyükerşen, Ataç, Kurt gibi 3 deneyimli ismin olduğu bir şehirde ittifak ortağı bir partinin lideri böyle bir açıklamayı yapmaz.
Bence Recep Bey bir yanlış anlaşılmanın kurbanı olmuş ya da tartışma heyecanı ile yanlış ifade etmiştir diye tahmin ediyorum.
Ya da pek ihtimal vermesem de İyi Parti kurmaylarının son dönemde ittifak çatırdatan söylemleri gibi yerelde de ittifakın diğer ortağına bu mesaj olarak bilinçli veriliyor.
Bize düşen bu tür tartışmaları kapatmak ya da önüne açmak için cevabı yetkili ağızlara bırakmak olur. Söylenenler, iddia edilenler ortada. Söyleyen bir parti yöneticisi olduğuna göre cevap hakkı partinin daha yetkili makamlarıdır.