Herkes işini gücünü bırakmış Yılmaz Büyükerşen’i bekliyor.
Hoca aday olacak mı? Bırakacak mı? Bırakacak ise kimi işaret edecek?
Eskişehir’de tüm siyasi harekât planı bu sorular üzerine kurulmuş. Neredeyse son 2 senedir Hoca ile yatıp Hoca ile kalkıyoruz.
Bakınız Mayıs 26’dan bu yana Erdek’teyim. Bu sürede Eskişehir’e geldiğim gün sayısı toplasan 1 hafta etmez. Amma velâkin hem Eskişehir ziyaretlerinde hem de Erdek civarındaki veteran dedikodu ekibimiz içinde kahvede, lokalde, parti içlerinde dahi bu konuşulmaya devam ediyor.
Herkesin bir bildiği, herkesin bu konuya dair hararetli bir şekilde iddia ettikleri var.
Birisi kalkıyor Büyükerşen’i milletvekili yapıyor. Hatta Meclis Başkanı olacak anlaşma yapılmış diye inatlaşıyor.
Birisi Hoca sağ gösterip sol vuracak, ne Ahmet Ataç, ne Kazım Kurt, hocanın asıl prensi Celalettin Kesikbaş diyor.
Öteki tutturmuş Hoca yerini Ataç’a bırakacak, Kazım Kurt vekil olacak diyor.
Hocanın CHP Vekili Çakırözeri kendi yerine Büyükşehir adayı olarak hazırladığını bile duydum.
Anlayacağınız bu dertle hemhal olan ve konuşan konuşana…
Bende sade bir yurttaş olarak müsaadenizle âcizane düşüncelerimi ve tespitlerimi yapmak isterim.
Önce bildiklerim üzerinden ilerleyim.
Bir kere pek çok insanın sandığı ya da öyle algılatıldığı gibi Büyükerşen ve Kazım Kurt’un arasında uçurumlar, soğuk rüzgârlar yok. Hatta araları çok bozuk dendiği süreçte gece vakti dahi telefonla konuştuklarına şahit olunan küçük cemiyetler oldu. Yani Kazım Kurt ile Büyükerşen sıklıkla görüşüyor. Büyükerşen Kurt’un birçok etkinliğine bizzat katılmaktan imtina etmiyor.
Yine hocanın görevi bırakacağı ve CHP Milletvekili olarak meclise girip Meclis Başkanlığı gibi bir göreve talip olduğu iddiaları ise külliyen yalan. Yılmaz Hoca böylesi bir meclis yapısında görevi bırakıp 25 yıllık emeğini seçin öncesi AK Parti grubuna bırakma riskine girmez. Bu konuda da netim.
Özellikle çıkarıldığını düşündüğüm bir dedikodu ise CHP Genel Merkezinin içinde özellikle bazı genel başkan yardımcılarının Hocaya karşı olduklarına dair söylemler. Bu konuda da net konuşayım. Bırakın karşı olmasını CHP Genel Merkezi ağırlıklı olarak bu stratejik süreç içinde Hocanın yeniden aday olması için baskı bile oluşturuyor. Sizin anlayacağınız CHP Genel Merkezi istemiyor söylemleri belli ki birilerinin profesyonel algı çalışmasından başka bir şey değil.
Millet İttifakının güçlü ortağı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de yaptığı ikili özel görüşmelerde hocanın devam etmesi adına fikir belirttiği artık saklanmıyor.
Gelelim tahmin ya da düşüncelerime;
Aslında konuşulması gereken ve Hem Yılmaz Hoca hem de İYİ Parti özelinde önemli bir mesele var.
İYİ Parti bu seçimde mutlaka bir merkez ilçeyi ittifak ortağı olarak istiyor. Hatta MHP gibi İYİ Partinin de istediği ve aday çıkartmak istediği favori ilçe şüphesiz Odunpazarı…
Bu durumu Kazım Kurt ve çevresi de iyi bildiği ve tahmin ettiği için Kazım Kurt’un gözünü Büyükşehir adaylığına çevirmesi son derece olağan.
Ancak Ahmet Ataç’ın da illa ki bir planı var. Hoca göreve devam etmez ve Ataç bu dönemde Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmaz ise ortalık bir hayli karışabilir. Ataç ve çevresinin hem kıdem hem de sabırla beklediği bu sürece tepkisini tahmin ediyor ve hak veriyorum. Bu süreç sert bir eyleme dönüşebilir.
Bazılarının iddia ettiği gibi Ataç gemileri yakabilir ama iddia edildiği gibi Ataç’ın İYİ Parti Büyükşehir Adayı olacağı fikrine katılmıyorum. DSP derseniz onu biraz düşünebiliriz.
Peki, Yılmaz Hoca ne yapacak ya da ne düşünüyor derseniz onu da aktarmaya çalışayım.
Hoca hayalleri asla bitmeyen bir idol ve Eskişehir’e dair taptaze planları, vuslata erdiğini görmek istediği projeleri var.
Yani Hoca ilk tahlilde bana göre net bir şekilde aday olmayı düşünüyor.
Ancak Eskişehir ahalisinin, bence siyasi bir hata olarak atladığı önemli bir detayı Yılmaz Hoca atlamıyor.
2023 Genel Seçimleri Büyükerşen için önemli bir nirengi noktası olacaktır.
O seçimde ilçelerde alınacak oylar, o seçimde Eskişehir ve ülke genelinde alınacak oy ve o seçimin ortaya çıkaracağı genel sonuçlar oluşmadan kesinlikle karar vermeyecektir.
Şayet iktidar değişir ve Millet ittifakı amacına nail olursa net bir şekilde hoca aday olacaktır.
Ancak süreç Millet İttifakı adına meyus bir şekilde ilerler ise o zaman başka şeyler konuşulabilir.
Hatta bugün ütopik gelen bazı değişimler o zaman gayet olağanlaşabilir.
Şimdilik bazı dar çevrelerde konuşulan Nuray Akçasoy ve Jale Nur Süllü gibi isimleri de es geçmeden kayıtlara almakta fayda var.
Sözün özü Eskişehir için genel seçim aslında bir ön seçim olacak.
Ondan sonra ise deyim yerindeyse fırtınalar kopacak.
Bizlere düşen ise bu süreci yalın ve sansürlemeden sizlere aktarmaya çalışmak olacak...