Değerli okuyucularım, bugün söze tüm gazetecilerin gününü kutlayarak başlıyorum.
Bazı konularda çok dertli olduklarını duysam da çözümünün neler olduğunu bilmeme rağmen söylemek benim haddime düşmez.
O yüzden hemen gündemime dönüyorum.
Sevgili dostlarım, Eskişehir Medyasını tarıyorum da seçime dair bir şeyler göremiyorum.
Sadece bana mı tuhaf geldi bu konu diye Eskişehir’den birkaç dostumu arayıp sordum.
Yanlış bir algı içerisinde olmadığımı yaptığım görüşmelerle daha da iyi anladım.
Sonrasında da kesin olarak bu nasıl seçim havası? diye kendi kendime sormadan edemedim.
Sonrasında bunun sebepleri nedir diye de kendime yeni bir sual ettim.
Hani eskiden her partiden çıkan 20-25 aday adaylı seçim günlerinin neden artık olmadığını sorguladım kendimce.
Ve vardığım sonuçta siyaset yapmak isteyenlerin yerine suçun siyasetin kendisinde olduğuna karar verdim.
Aslında tam da şehirde göz önünde olan, herkesin sevdiği, herkesin göreve yakıştırıldığı isimlerin sahada olmasını beklediğim bir seçim bekliyordum.
Zaten yaprak kımıldamayan şehrin gündemine de çarşısına da pazarına da caddesine de esnafına hava geleceğini bekledim.
Eskişehirspor’un her hafta oynadığı maçlar öncesinde ve sonrasında yaşanan coşkunun seçimle geleceğini bekledim.
Ben bile bazı haftalar sırf bu atmosferi yaşamak için formamı giyip şehre gelirdim.
Eskişehir’in çok önemli ve ağzı iyi laf yapan aktörlerinin sahaya çıktıklarında, konuşmaya başladıklarında, hedef kovaladıklarında benzer bir atmosfer oluşmasını bekliyordum.
Yanılmışım dostlar çok yanılmışım.
Neredeyse herkes benim gibi uzaktan izlemeye tercih etti her şeyi.
Haydi ben kilometrelerce uzağım şehirden.
Onlar da öyle bir tercih yaptılar ki, sanırsın ki şehre benden daha uzaklar.
Haksız değiller işte, yaptığım onca sorgudan, görüşmeden bu sonuca vardım.
AK Parti’de listeleri yapıp gönderen genel merkez.
CHP’de yine ön seçim olmadı ve listeyi yapacak kişi Yılmaz Büyükerşen olacak.
İYİ Parti’de öyle şeyler duyuyorum ki listenin başının Ankara’dan gönderileceğine artık kesin olarak kanaat getirdim.
MHP’yi zaten biliyorum, yıllarca hep genel merkez yoklaması ile vekiller yapıldı.
Sevgili dostlarım o yüzden bu şehirde siyaset yapanlara bu sessizlikleri için kızmama noktasına geldim.
Gerçekten de hiç birisinin şu an aday adaylıklarını açıklamamasına ve sokakta olmamalarına bir bahane ve bir suç yüklemiyorum.
Eskişehir’in de bu kadere razı olduğuna artık adım gibi eminim.
Şehirdeki havayı değil bundan sonra genel merkezlerdeki havayı daha çok takip edeceğim.
Oralarda neler olup bitiyorsa Eskişehir için bir ipucu alabileceğime inanıyorum artık.
İpucu değil hatta kesin bilgiler bulacağımı biliyorum.
Kulağım Ankara’da da deliktir okuyanlar bilir.
Duydukça öğrendikçe bildikçe bana verilen bu köşeden anlatayım da bari şehre bir katkım olsun.
Hepinize dinç günler.