Sen ki kocaman bir sanayici, babasından aldığı işin hacmini yıllar içinde katlamış, Hatipoğlu Cam Sanayi ile başlayan üretimi EUROPEN ile dünya markası haline getirmiş bir iş insanısın

Eskişehir sorunları sana mı kaldı?

Sen zengin çocuğu değil misin?

Dünyayı gez, ye, iç, eğlen ve kazandığın milyonları harcamana bak.

Eskişehir’in sorunları ya da geleceği ile neden ilgileniyorsun?

İşin mi yok?

Eskişehirspor küme düşmüş, destek lazımmış, A.Ş. olacakmış falan diye niye uğraşıyorsun ki?

Senden başka bu takımı seven iş adamı, belediye başkanı yok mu? Sana mı kaldı bu işler?

Yaşın daha 50 civarı var, yok …

Önünde siyaset yapacak onca yıl varken, işi gücü bırakıp milletvekili olmak akıl işi mi?

Niye büyüklerin işine karışıyorsun, niye dümdüz giden tekere çomak sokuyorsun?

Bir de bunlar yetmemiş gibi vaatler veriyorsun.

Hükümet dururken, belediye dururken senin aş evi açmaya çalışman ayıp değil mi?

Sen niye milleti kızdırıp fakir, fukaranın karnını doyurmaya çalışıyorsun, somuncu baba mısın sen?

Eskişehir’in yönetici kademesi yaşlıymış, 90 yaşında belediye başkanı olmazmış, daha genç, daha farklı isimler yönetime gelmeliymiş falan ne demek?

Ayıp değil mi daha çocuk yaşında kocaman insanları eleştirmek, değişsin demek. Başımıza taş mı yağdıracaksın sen?

Köy yolları kötüymüş, şehir merkezi fena değil ama kenar mahalleler hizmet bekliyormuş.

Sana ne? Sen bin helikopterine kullanma o yolları, keyfine bak.

Milletin vekili oldum diye milletin her isteğini dile getirmek zorunda mısın?

Üstelik sen CHP’yi hangi hakla eleştirir, İYİ Partili birisi olarak nasıl konuşursun?

CHP istediğini yapar ister HDP ile ister MHP ile bir araya gelir ama sen yapamazsın. Bunu bilmiyor musun?

Unutmadan, sen milletvekili oldum diye partine sormadan siyasi görüş belirtirim mi sandın? Kişisel düşünceleri paylaşmanın yasak olduğunu bilmiyor musun? Sen Yılmaz Hoca mısın ki partinle ilgili sormadan görüş belirt, partili mi değil mi demeden aday çıkart ya da kişisel görüş belirt.

Hem sanayiciden siyasetçi olur mu?

Biliyorsun siyaset yapanlar hep fakir, hep gariban, hiç parası olmayan insanlar.

Sen über zengin birisi olarak nasıl siyaset yaparsın?

Avukat mısın, ünlü kişi misin, profesör müsün, özel okulun mu var?

Ya da İstanbul’da mı yaşıyorsun, balmumu heykelin mi var, Hocanın komşusu musun?

Hangi gerekçeyle siyasetçi olabilirsin.

Paraya, pula ihtiyacın yokken, garibin, yoksulun halinden nasıl anlarsın? Onların ev kirası sorunu ile falan nasıl ilgilenirsin? Hiç mi düşünmedin bunları?

O yüzden bu açıklamaları yok sayalım olur mu?

Ne gereği var Nebi Bey?