Canımız yandığında refleks veriyoruz, sorumluluk alıyoruz. Yarına dair, geleceğe dair çalışmalara bir göz gezdiriyoruz.

Ancak bir süre sonra bu hava dağılıyor. Bir araya gelmeye zorlanıyor, ciddiyetten uzaklaşıyor, dirençli, güçlü, sağlam bir gelecek inşa etmek için sadece niyetleri beyan ediyoruz.

Dün Malatya’da yaşanan 5.9 şiddetindeki deprem ister istemez aklımıza Eskişehir’in hem deprem hem de diğer afetlere karşı hazırlık sürecini getirdi.

Öte yandan afet deyince aklınıza sadece deprem gelmesin.

İklim değişikliği ve etkilerinden tutunda kontrolsüz göç meselesine kadar afet olarak değerlendirebileceğimiz pek çok mesele var.

Peki, bu duruma karşı kendimizi ne kadar hazır hissediyoruz?

Daha dirençli, herhangi bir afete karşı daha güçlü bir Eskişehir için el ele verilip yapılabilen bir plan var mı?

Malumunuz afet kapsamında işler sadece yerel yönetimin, valiliğin uhdesinde bir sorumluluk değil. AFAD, ESKİ, Kızılay, Üniversiteler, Sağlık Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı, Odalar, STK’lar, ESGAZ, OEDAŞ, Medya hemen herkesin bir şekilde içinde olması gereken bir habitat. Şoförler odasından, tekstilciler odasına kadar aklınıza gelecek her örgütlü yapı bu işin parçası.

Ancak herkes iyi niyetli olmasına rağmen, kimse bu niyetini istediği nispette sahaya yansıtamıyor. Pratik bir yol alamıyor.

Zaman zaman kör siyaset, zaman zaman bencillik, zaman zaman birilerinin egosu yüzünden yarım kalan, ilerleyemeyen bir sürecin içinde buluyoruz kendimizi.

O yüzden başlığa özellikle 2 isim yazdım.

Daha güçlü bir gelecek, dirençli bir Eskişehir için bizleri harekete geçirecek isimlerin başında Valimiz Hüseyin Aksoy ve EBB Başkanımız Ayşe Ünlüce geliyor.

İkisi de duyarlı, ikisi de şehir için bir şey yapmak adına yoğun mesai harcıyor ve iki isim de birbiriyle sağlıklı iletişim kurabilecek kadar yetkin, olgun karakterli liderler.

Eskişehir’in geleceğinde afet korkusu olmasın diye bir araya geldikleri an, daha önce bir araya gelmeyi isteyen ama cesaret edemeyen diğer oluşumlarda mutlaka bir araya gelecektir.

Yani sürecin mihenk taşı olarak Vali Bey ve Ayşe Hanım’ın bu başlıkta buluşması bile bir ivme sağlayacaktır. Buna canı gönülden inanıyorum.

Şehrin bu konuda kat etmesi gereken çok uzun bir yol var. Bir yerinden başlamak lazım.

Güçlü Eskişehir için afet deyince sadece depremi değil diğer olasılığı yüksek kötü senaryoları da hesaplamak lazım. Elektriği, doğalgaz altyapısı, su kaynaklarını doğru kullanma, arama kurtarma, önleyici hizmet, sağlık, Allah göstermesin ama olası bir felaket sonrası kullanılacak ceset torbasından, kefene kadar hesaplamamız gereken çok ama çok iş var.

O yüzden Vali Hüseyin Aksoy ve EBB Başkanı Ayşe Ünlüce’nin bu konuda bir araya gelmesi. Şehri bir araya getirmesi ve Güçlü Gelecek, Dirençli Eskişehir için ilk adımı atmasını bekliyor olacağız.

Zor değil, güç olmamalı ama Eskişehir Güçlü Olmalı!