Baştan belirteyim…
Eskişehirspor ile ilgili herhangi bir yorum yaparken, herhangi bir şeyler yazıp çizerken bir gazeteci melekesi ile değil siyah kırmızı renklere gönül vermiş bir taraftar hassasiyeti ve beklentisi ile hareket ediyorum.
Malumunuz herkesin bazı kırmızı çizgileri vardır. Benim de tek tük kırmızı çizgilerimden birisi Eskişehirspor.
Camiaya kimin başkanlık ettiği, yönetimde kimlerin olduğuna bakmıyorum. Eskişehirspor’a olan sevgimi tüm siyasi ve ideolojik tavırlar, söylemlerin üzerinde bir yere konumlandırıyorum.
Bu sebeple kulübe destek noktasında Ak Parti – CHP diye bir ayrımım yok. İstiyorum ki herkes taşın altına eline koysun. İstiyorum ki bu camia böylesi zor bir dönemde herhangi bir siyasi rekabetin bedelini ödemesin.
Geçtiğimiz sezon Erkan Koca Başkanlığında Ak Parti destek oluyor, CHP’li belediyeler biraz geri duruyordu. Ve biz Ak Partililere teşekkür ederken, CHP’yi eleştiriyorduk.
Bu senenin başında da tablo biraz değişti.
Başkanlık koltuğuna Ulaş Entok gibi aktif siyasetin dışında, herkesin kabullendiği bir isim oturdu. Ancak sürece en büyük desteği CHP’li Belediyeler daha doğrusu Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve EBB Başkanı Ayşe Ünlüce verdi. Ancak Tepebaşı Belediyesi ve İktidar safları kulüpten biraz uzak düştü…
Geçtiğimiz aylarda bunun da sitemini ettik. Bu kez Ak Parti kurmaylarına seslendik ve uzak durmayın. Bursaspor nasıl bir ve beraber hareket ederek yaraları sarıyor ise bizde aynısını yapalım diye çağrıda bulunduk.
Biraz geç oluyor, zor oluyor belki ama ufak bir umut belirdi. Ak Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak ve Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun tesisleri ve yönetim ziyaretleri sonrası ilk hamle stadyum konusunda atıldı.
Özellikle Hatipoğlu’nun Bakanlık düzeyinde temasları ile bu sene muallakta kalan Atatürk Stadyumun tahsis konusu netleşti. Eskişehirspor bu sezonda mücadelelerini Atatürk Stadyumunda yapacak ve camiayı endişelendiren o senaryo devreye girmeyecek.
Bu bana göre önemli bir hamle… Bir başlangıç.
Biliyoruz ki hem Hatipoğlu hem de Albayrak Eskişehirspor’a sevdalı isimler.
Biliyoruz ki onlarda Kazım Kurt gibi, Ünlüce gibi Eskişehirspor’a destek konusunda elini taşın altına koyabilecek güce ve isteğe sahipler.
O yüzden bu işi sıradan, zaten olmalıydı diye basit bir detay olarak görmememiz ve Hatipoğlu’na ayrıca teşekkür etmemiz lazım.
Son olarak altını çizerek belirtelim.
Ak Spor değil, CHP Spor değil Burası Eskişehirspor…
Bir yere etiketlemek, siyasi bir köşeye atmak bize faydadan çok zarar verir. Verdi de…
Kazım Kurt veriyorsa desteği ona teşekkür ederiz. Kulüp CHP kulübü olmaz ama Kazım Kurt’un desteği ve üstüne koya koya yaptıkları bir ömür hatırlanır.
Hatipoğlu veriyorsa desteği ona teşekkür ederiz. Kulüp Ak Parti kulübü olmaz verilen desteğin değeri bir ömür bilinir. Hatipoğlu’nun yaptığı katkılar daha da anlamlı hale gelir.
Geçtiğimiz yıllarda ne yazık ki bu ölçüyü tutturamadık. Kıymet bilinmeyen zamanlarda oldu, siyasetin gereğinden çok sirayet ettiği anlarda. İşin içinden çıkamadık.
Şimdi bunu kan davasına çevirmeden, kişiselleştirmeden yeni bir yol çizmemiz lazım.
Aynı yerde debelenmek, huzursuz, mutsuz, kesintili sevinçler yaşamak yerine biraz da bu yoldan yürümeliyiz.İlk adımlar bana göre atıldı. Aradaki buzlar bana göre erimeye başladı. Devamı da mutlaka gelecektir.
Umarım gelir,
İnşallah gelir,
Ve umarım seneye profesyonel futbolun dertleri ile yeni kederler inşa ederiz kendimize.