Dün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu ile ilgili açıklamalarını dinledim.
Olmamış. Akşener ne yazık ki Hatipoğlu’nu eleştireyim derken amacından fazlaca uzaklaşmış. Tam aksi hem kendisinin partiye hakimiyetini hem de partinin son zamanlarda yaşadığı kötü gidişatı özetleyen bir tablo çizmiş.
Dikkatimi çeken detaylardan birisi Nebi Hatipoğlu’na karşı önce Eskişehir ziyaretinde Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ardından Genel Başkan Akşener’in isimle ilgili girdikleri ironik tavır.
Vural’ın ismi neydi diyerek Hatipoğlu’nun ismini hatırlamadığını ima etmesi ardından Akşener’in Nebioğlu diyerek ismi sanki bilmiyormuş gibi bir edada olması kimin aklı bilmiyorum ama hoş bir hareket değil.
Şayet bu gerçekten hatırlanmıyor ya da yanlış biliniyorsa bir partinin yönetim kademesi sayısı zaten az olan milletvekillerini tanımıyor demektir ki bu daha da vahim.
Nasıl olurda iktidara talip olan bir parti daha tanımadığı bir ismi aday gösterdi. Seçilecek sıranın en başına yazdı ve ismini bilmiyor? Buna kimi inandırırsınız?
Üstelik Akşener Nebi Hatipoğlu ile sadece istifa ederken bir araya gelmedi. Bildiğim kadarıyla henüz aday olmadan başlayan bir görüşme trafiği oluştu.
Yaklaşık 6 aylık bu görüşme sürecinde Hatipoğlu ismi araştırılmadı mı? Bugün yapılan eleştiriler o zaman yok muydu? Bir Genel Başkan şımarık zengin çocuğu diye bana göre yakışıksız bir ibare kullandığı ismi aday yaparken her şey yolunda mıydı?
Peki, Hatipoğlu zaten AK Partiliydi diyelim Adnan Beker hangi partiliydi?
Partinin en önemli isimlerinden Bahadır Erdem’de başka bir partiye mi gönül vermişti?
Bugün yaşanan sıkıntının tek sorumlusu partiden istifa edenler mi? Parti yönetimi ve kurmaylarının hiçbir kabahati, hiçbir sorunu yok mu?
Akşener’in yaptığı açıklamalarda stratejik bir hata daha var.
Akşener “Hatipoğlu ile istifa öncesi görüştük ve kendisi zaten AK Partili olduğunu söyledi” diyor. Bu açıklama Hatipoğlu’na şu an mensubu olduğu AK Parti’de puan kaybettirmek bir yana aidiyet kazandırır, elini güçlendirir. O yüzden sır olarak saklaması Hatipoğlu aleyhine daha iyi bir strateji olurdu.
Yani sevgili dostlarım,
Akşener’in açıklamaları Hatipoğlu’nun istifa gerekçesi olan bazı fikir ayrılıkları başlığını dolduracak türden. Hatta Akşener durumu partisi adına kurtarmak yerine Hatipoğlu’na katkı verecek şekildi konuşmuş. İYİ Partiyi ise milletvekili aday belirleme sürecinde henüz bitmeyen tartışmalara bir kez daha ittirerek zorda bırakmış.
Eminim Hatipoğlu bu açıklamaları okurken çok keyif almıştır…