14 Mayıs’ta 688.627 seçmen oy kullanacak.
Bir önceki seçim bu rakam 645.534 imiş.
Arada 40 binden fazla bir seçmen sayısı var.
Genel aritmetiği etkiler mi?
Elbette kitlesel oylar ise tüm dengeleri değiştirir.
Ancak!
Anketlere bakılırsa Z kuşağı dediğimiz kuşak belli bir parti ya da görüşe odaklanmış görünmüyor!
Beri yandan fazladan seçmen sayısına sadece yeni oy kullanacak seçmen gözüyle bakamayız.
Zira yaşanan göçlere dair de sebeplerden de fazlaca söz edebiliriz.
+++
Neyse…
Seçime 9 gün kala “ORC’nin Eskişehir anketine” göz atalım sizlerle…
Bakalım yeni seçmenler ile genel politika ve şehir siyaseti işi nereye taşımış?
Öncelikle anketin sonuçlarını verelim.
CHP, yüzde 32,9 ile 226 bin 500 kişinin oyunu alıyor ve ilk parti oluyor.
AK Parti, yüzde 30, 7 ile 211 bin 500 seçmenden teveccüh görüyor ve ikinciliğe düşüyor.
İYİ Parti, yüzde 16,7 ile 115 Bin Eskişehirliden ilgi görerek yerini koruyor.
MHP ise, yüzde 5,5 ile 37 bin 800 kişinin tercihi oluyor.
+++
Bu anket, sandığa ne kadar uyar bilinmez!
“Ancak, şehrin siyasi kulislerinin genel kanaatin de aşağı yukarı bu yönde olduğunu söylemekte fayda var!”
Zaten uzunca bir süredir de benzer görüşleri ve tahminleri buradan yapıyoruz.
Eskişehir’de AK Parti ve CHP arasında başa baş bir seçim geçeceğini belirtip;
“Genel Merkez politikalarına bağlı devam eden süreçte, yerelde atak yapıp da öne geçebilen veyahut yerini korumak isteyen bir parti ve aday görmedik” diyoruz…
+++
Evet, anket sonucuna göre de CHP nihayet genel seçimlerde de öne çıkıyor.
Fakat aradaki oy farkı sadece 2,2…
CHP’nin seçmen nezdinde attığı fark sadece 15 bin!
Seçim gününe kadar hepi topu 15 bin seçmen kararını yeniden AK Parti’den yana kullanırsa birinci parti yine AK Parti oluyor.
Peki bu olur mu?
+++
“Seçimleri son 1 haftadaki gelişmeler belirliyor!”
O son haftada neler olacağını bilemiyoruz.
Ancak!
Genel politika, AK Parti’den yana esmeye devam ederse bu farkın kapanmaması için hiçbir neden yok!
Nedeni şu;
CHP’nin ankete göre aldığı oy, önceki seçimlerde aldığı oylarla bire bir örtüşüyor.
Yani ortada CHP’nin ne oyunun arttığı ne de düştüğü bir tablo var.
Ki, ankete göre 32,9 olan yüzdelik dilim 2018’de 32,3’müş.
Yani CHP ne eğiliyor ne bükülüyor.
Fakat AK Parti öyle değil!
Bir önceki seçimlerde oyları 38,8!
Ortada 6 puanlık bir kayıpları var.
Bu kayıp, belki vekil listesinden belki mevcut politik durumdan veyahut teşkilat anlamında ortaya konulmuş en küçük bir başarının bulunmamasından kaynaklanıyor!
Kısacası AK Parti adına 40 binden fazla bir oy kaybı var.
Bu oyların büyük çoğunluğunun İYİ Parti’de, önemli bir kesimin diğer sağ ittifaklarda belki çok azının da MHP’de olduğunu görüyoruz.
Peki eskiden AK Parti’ye basılmış bu mühürler geri dönmez mi?
Veyahut 40 bin yeni seçmenden biraz daha fazla oy alınamaz mı?
Elbette alınır!
Hatta bunun tarihte bir örneği de var!
+++
2015 Haziran Seçimlerinde CHP ilk kez 15 bin oy farkla birinci parti çıkmıştı.
Sonrasında hükümet kurulamayınca yeniden bir seçim yapılmıştı.
Sadece 5 ay sonra yapılan seçimde AK Parti, CHP’ye emanet ettiği birinciliği yeniden kazanmıştı.
Üstelik hem 15 bin oy farkını kapatıp, üzerine de 30 bin oy farkı koyarak!
+++
Anlayacağınız hem CHP’nin birinci parti olma konumunu koruması için;
Hem de AK Parti’nin 2015 Kasım’ında yaptığını yeniden yapabilmesi için farklı bir siyasi anlayışa, çalışmaya, farklı bakış açısına ihtiyacı var.
Seçime 9 gün kala partiler bunu planlayabilir, öngörebilir ve sahaya farklı bir şekilde yeniden çıkılabilir.
Dediğim gibi…
Her şeyi son hafta belirleyecek.
Bakalım bu iki parti sandıktan birinci çıkıp 3’ü çıkaran olmak için neler yapacak, neleri yapamayacak?
İzlemeye devam edeceğiz…