CHP’de olup bitenlere sevinenler yok mu? Olmaz mı, hem de çok.
Parti içi yarışta doğacak boşluklara dalmak için bekleyenler kapıda.
Bunların derdi, yaşanan ayrılıklara daha da fitne sokmak!
“Kavga büyüsün ki, bizim için yerler boşalsın” amacındalar.
+++
Yok yok CHP’yi yazmayacağım.
CHP içindeki mücadeleye gözünü diken bir diğer tarafı, AK Parti’yi konuşmak istiyorum.
AK Parti’de de hedef kovalayan isimler epey fazla.
CHP’nin yaşadığı karma karışık halin sandıklara da yansıma olasılığını yüksekliğini hesaplıyorlar.
“Onlar kendi aralarında birbirlerine rakip olurken, sandıktan çıkar mıyız?” diye soruyor;
Çoğu sorularına da “müspet” yanıt buluyorlar!
Evet, bugünkü CHP tablosu AK Parti adına çok büyük fırsatlar sunuyor.
Sunuyor sunmasınada, AK Parti’deki manzara CHP’yi de geçti, iyi mi?
+++
Malumun ilanını yeniden yapmaya gerek var mı bilmiyorum ama hadi üç beş cümleyle son durumu özetleyelim;
Biliyorsunuz birbiriyle hiç geçinemeyen teşkilatlar var.
“Herkes birbirinin arkasından kuyusunu kazıyor”
Teşkilatlardaki bu karmaşada taraf olup ön plana çıkmaya çalışan dışardaki isimler var.
Vekiller var ayrıca, bölük pörçük.
Onlar da kendi aralarında bazı kollara ayrılıyorlar.
Teşkilatlardaki isimleri sevenler ve sevmeyenler olarak.
Daha düne kadar sevipte bugün yüz buruşturanlar bile olabiliyor mesela...
+++
Başka yerler yok mu?
Genel merkezciler var örneğin.
Oradan bir şeyler koparmanın derdinde olup, o tarafta görev alanlara yakın duranlar.
Bunlar da şehirdeki aktörleri çok sevmiyor.
Onların görevlerinden el çektirilmeleri için Ankara’da kulis yürütüyor.
Akıllarında “Seçime beş kala görevden almalar olur, biz araya kaynarsak gelsin 2023’te makamlar mevkiler” planları var.
Tutar mı?
Vallahi belli olmaz…
+++
Ha bir de eskiler yeniler meselesi var.
Partinin geçmişteki dinamik yapısı özleniyor.
Bakın buna bende katılıyorum.
Büyük kavgaların olduğu, o kavgaların yaşandığı odanın duvarlarının bile sarsıntıları bilmediği o günler…
Ser verilip sır verilmediği, kolun kırılıp yenin içinde kaldığı zamanlar...
Şehirde gündemi tutan, esip gürleyen, tabanını örgütleyen, bölünmeleri “her şeye rağmen” engellemeyi başaran yöneticiler vardı.
Özgün ağırlıkları olan, kentin her köşesinde her kesim tarafından büyük saygı duyulan dinamiklere sahipti parti.
Şehre ve şehir bürokrasisine hâkim bir yapı bulunuyordu kısaca…
+++
Neyse bu lafların ucu başka yere gidecek, hemen duralım asıl anlatmak istediğime dönelim…
Bakın önceki gün Gaye Usluer, CHP’deki ayrışmalara dair herkese bir mesaj yolladı.
Eskişehir Haber Ajansı’na demeç veren Usluer, “Herkes aklını başına alsın” diyerek gelecekte olup bitecekler için aslında çok değerli bir mesaj verdi.
Elbette almasını bilene!
Fakaat…
Bu söylemi, AK Partililer, “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” mantığı ile almalı.
Zira biraz önce söylediğimiz “Karmakarışık AK Parti” tablosunu kenardan izleyen bazı kesimler var!
İşte o kesimler seçime birkaç gün kala gelip tüm sermayeyi yiyebilir!
Bu durumda, partide bugün birbirini yiyen herkes bir anda ortada kalabilir.
İşin daha tuhaf tarafı elleri bomboş kalabilecek bugünkü taraflar, sırf bu yüzden 2023 sonrasında, 2024 öncesinde bir anda kanka olup, oluşacak yeni düzene karşı durabilir!
Kısacası;
Biz daha çok CHP’ye odaklanmışken, AK Parti hedefli bazı güçlerin de hiç olmadık bir zamanda sahne alıp, tüm ezberleri bozacağı bir zamanı yaşayabiliriz.
Şimdiden söyleyelim, tarihe not düşelim de vakti geldiğinde bir daha hatırlatıp konuşuruz…