Eskişehir dünyanın en güzel, en keyifli şehirlerinden birisi…
Burada yaşamak, Eskişehirli olmak, bu şehrin bir parçası olmak şüphesiz pek çoğumuza ayrı bir keyif veriyor.
Ülkede ilkleri başarmış, eğitim, üretim, kültür sanat alanında geçmişte harika işlere imza atmış olan şehrin göç kültürü ile ortaya çıkan insani yapısı da tartışmasız en büyük hazinemiz.
Ancak Eskişehir’in eksikleri de var.
Hem konumunu korumak ve üst sıralara taşımak hem de elindeki potansiyeli daha değerli, kıymetli bir hale getirmesi gerekiyor.
Yani şehrin yeni yatırımlara, hizmetlere, biraz daha büyümeye ama kontrollü ve bilinçli bir atılım sürecine ihtiyacı var.
Bugüne kadar bu ihtiyaçların saptaması defalarca yapıldı. Yani elimizde neler yapılması gerektiğine dair bir reçete var. Ancak o reçetede yazanlara bir türlü erişemiyor, ihtiyaçları giderme konusunda sıkıntılar yaşıyoruz.
Bazen kör siyaset, bazen bürokrasi bazen de sürekli dikiz aynasına bakarak ilerleme alışkanlığı Eskişehir’in önünde önemli bir handikap oldu.
Engelleme adıyla nam salan bahaneler bazen yerel yönetimlerin bazen iktidar temsilcilerinin hamle yapmasını engelledi. Mutluluğun değil haklılığın peşine düşen ya da başka bir deyişle sürekli bir suçlu arayan şehir yapısı yüzünden belki de çok daha iyisinden mahrum kaldık.
Ancak ve ancak, bu süreci tersine çevirmek ve yeni bir başlangıç yapmak için önümüzde iyi bir fırsat var.
Başkan Ayşe Ünlüce ve EBB önümüzdeki yılı Eskişehir Yılı ilan etmeye hazırlanıyor.
Şehrin plakasından esinlenerek 2026 yılı şehrin yükselişi için bir milat olsun ve eksiklerimizi tamamlayalım ve başta lobicilik konusunda karşımıza çıkan makus talihimizi kıralım istiyor.
Hem zaman hem de siyasi aktörler açısından çok uygun bir zaman ve elzem bir ihtiyaç.
Gerek CHP gerek ise Ak Parti kurmayları açısından iletişimin yüksek, bir araya gelmenin daha kolay ve ortak iş yapabilmenin mümkün olduğu bir dönemdeyiz.
Kimsenin diğerine engelleniyoruz diyemeyeceği bir yapı için görüyoruz ki siyasi rekabette geçmişe göre daha şeffaf ve nazik bir yapıda seyrediyor.
Şehrin yolları, trafik sorunu, kentsel dönüşüm, sanayi, eğitim, ulaşım gibi belli başlı alanlarında yerel ve iktidar el ele verirse yapamayacağı şey yok.
Şehri büyütmek, altyapısını güçlendirmek, ekonomisini çok daha yükseltmek inanın hayal değil. Sadece samimiyetle bir araya gelmeyi ve sürdürebilir ortak çalışmalar yapmayı gerektiriyor.
Tek tek sorsak ne CHP kanadından ne de Ak Parti kanadından kimse bu duruma itiraz etmez.
Ancak bunu dikkatli, özenli ve sürdürülebilir hale getirmek için başlangıç aşamasının kolay olmadığını ve ciddi emekler gerektirdiğini unutmayalım.
Şehri yeniden kamu yatırımlarının, bölge müdürlüklerinin, nitelikli iş sahaları ve nitelikli göç, eğitim imkanlarının başkenti, turizm potansiyeli ekonomiye dönüşen, kolay ulaşan ve ulaşılabilir, yeni ilkleri başarmak için çabalayan bir havaya sokmak gerçekten mümkün.
Bu şehrin zamanında Devrim yaptı, Karakurt’u yaptı, Olimpiyatlara sporcu verdi, ilk yargıtay mahkemesini, özel bankayı, sanayi tesisini hayata geçirdi. Bu şehrin hamurunda, genetiğinde iddia var, azim var, özgüven var.
Un var, yağ var, şeker var…
Helvayı beraberce karalım, 2026’yı Eskişehir yılı ilan edip hakkını vermek için önümüzdeki yeterince zaman var.
Yine bu şehrin toprağında uyuyan bizim Yunus ile noktayı koyalım,
Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım
Sevelim, sevilelim
Dünya kimseye kalmaz…