Öğretmenevi'nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Akar, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Müftülük arasında imzalanan protokol kapsamında tüm okullara imamlar gönderilmeye başlanmasını değerlendirdi.
“ÖĞRETMEN DURURKEN İMAMIN DERSE GİRMESİNE BEN DE KARŞIYIM”
Akar, “Milli eğitim bünyesinde çalışan din kültürü öğretmenleri var. Bu öğretmenlerin asli görevi okullarda derslerine girmek. Okullara gönderildiği bahsedilen imamlar öğrencilere konferans salonunda bir konferans vermiş. Kuran-ı Kerim’in ne olduğuna dair bilgiler verildiğinden bahsedildi. Okullarda bu tip konferanslar yapılır, dışarıdan bu konuyu anlatabilecek birisi getirilir. Bir depremle veya Eskişehir’in fay hatlarıyla ilgili bir çalışma yapılarak öğlencilere bilgi verilecektir ve dışarıdan jeolog, konuda uzman birini ararsınız. Fakat okula coğrafya öğretmeni varken neden bu konuyla ilgili başka birini getiriyorsunuz gibi bir cümle söylemezler. Konuyla ilgili söz sahibi kişiler gelir konferans yapar. Bir imam arkadaşımız İlahiyat fakültesi bitirmiş din kültürü öğretmeni kadar dengi olan akademik bilgiye sahip artı pedagojik bilgiye sahip birisi. Konu imam, kuran, dini değerler olunca hemen bu konudan bir yangın çıkarılmaya başlanıyor. Benim itiraz ettiğim nokta burası. Öğretmen dururken imam derse giriyorsa ben de karşıyım buna. Öğretmen dururken imamın okulda ders vermesi zaten mümkün değil” dedi.