CHP Genel Başkan Özgür Özel’inde iştirak ettiği çalıştayda konuşan başkan Yalaz şunları dile getirdi:

"Belediyenin Yıkım Ruhsatını Tartışacağız" "Belediyenin Yıkım Ruhsatını Tartışacağız"

“YÖK’ün kuruluşuna denk gelen bugünde, bu etkinliğin Eskişehir’de yapılıyor olması ve bu gündem yoğunluğunda sayın genel başkanımızın da varlığıyla bizi onurlandırması sadece bizler için değil tüm Eskişehirliler için gurur vericidir. Bunun için tüm CHP Eskişehir örgütü adına genel başkanımıza ve genel merkezimize yürekten teşekkür ediyorum. 

31 Mart seçimlerini büyük bir başarı ile geride bıraktık. Eskişehir’de nüfusun yüzde 97’si CHP’li belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Ayşe Ünlüce başkanımızdan ilçe belediye başkanlarımızdan, Ahmet başkandan, Kazım başkandan, tüm belediye başkanlarımızdan ve onların hizmetlerinden son derece memnunuz. Partililer olarak da gururluyuz. Oy veren oy vermeyen tüm Eskişehirliler de memnunlar. Daha keşke oy vermeseydim diyen bir tek hemşerimizi görmedim, duymadım. Keşke ben de oy verseydim diyen yüzlerce hemşerimizle karşılaşıyoruz sahada. 
Esenyurt belediye başkanımız Ahmet Özer için de aynı memnuniyetin olduğunu biliyoruz. Esenyurt’ta herhangi bir vatandaşın, belediye başkanlarının tutuklanmasını ve belediyeye kayyum atanmasını hazmedebilmesi mümkün değildir. Esenyurt’lu Mehmet Amca hadi bir önce ki genel seçimde de AKP’ye oy vermiş olsun. Çünkü Mehmet amcayı kandırdılar. Türkiye’yi şaha kaldıracağız, ekonomiyi uçuracağız, Avrupa Amerika bizi kıskanıyor dediler. Mehmet amca da inandı oy verdi. Ama kısa sürede kandırıldığını anladı. O sıralarda genel başkanımız meydanlardan bu iktidara sarı kart gösterelim dedi. Kendilerine çeki düzen versinler dedi. Mehmet amca 31 Mart sabahı güzelce giyindi. Demokrasiye olan inancı ile, biraz öfkeli ama çokça umutlu gitti mühürü aldı eline 6 oka, Cumhuriyet Halk Partisinin üzerine vurdu. Öyle bir vurdu ki, mührün masada çıkarttığı ses Ankara’da yankılandı. Sarayın duvarlarında yankılandı. CHP birinci parti oldu. 412 belediye kazanıldı. Belediyelerimiz halkı iktidarın yaptığı gibi kandırmadı. Belediyeciliğin rutin işleri dışında halkın ekonomik sıkıntılarına da çareler ürettiler. Sosyal belediyeciliğin gereğini yerine getirmeye devam ediyorlar. Mehmet Amca ilk defa rahat bir uyku çekti. Taki kayyum atanana kadar. Mehmet amcanın da Türkiye’nin en büyük ilçesinde oy kullanmak için sandığa giden on binlerce seçmenin de iradesini gasp ettiler. Milli irade hırsızlığı yaptılar.  Sarı kartı gösteren kırmızı kartı göstermek için de yanıp tutuşan Mehmet amcanın sandığa giderken attığı her bir adımı kadar kul hakkı yediler. 

Bütün bunların, bu demokrasi katlinin ve ülkenin içinde bulunduğu onlarca sorunun, sefaletin, açlığın en temel sebebi, en başta eğitimin katledilmiş olmasıdır. Hem de bilinçli ve sistematik şekilde katledilmiş olmasıdır. Liyakatli ve iyi eğitilmiş kadroların olduğu ülkelerde bunlar olmaz. İyi eğitilmiş ve demokrasiyi içselleştirmiş olan nesillerde de bunlar olmaz. Eğitimi bilimsel ve çağdaş temeller üzerine oturtmak zorundayız. Tam da bugünde, bu gündemler etrafında dahi; liyakati esas almış ve çağdaş-bilimsel temeller üzerine oturmuş bir eğitim sisteminin gerekliliğini vurgulamak son derece anlamlıdır. Bu buluşmanın hem farkındalık arttırıcı, hem de dinleyenler için son derece eğitici ve donatıcı olacağından hiçbir şüphemiz yok. 

Ben bu itibarla tekrar genel başkanımız sayın Özgür Özel’e, genel başkan yardımcımız Sayın Suat Özçağdaş’a ve genel merkezimize, bugün buraya gelen değerli akademisyenlerimize  tekrar teşekkür ediyorum. Hoşgeldiniz diyorum ve tüm katılımcılara verimli bir program diliyorum. Teşekkür ederim."

Editör: Buse Kuşçu