Ülkemizin ekonomik büyümesi ve kalkınması için sanayi yatırımlarının kritik bir öneme sahip olduğunu ifade eden Kesikbaş, “Bu yatırımlar, istihdam yaratma ve ihracatı artırma gibi birçok olumlu etkiyi beraberinde getirmekte. Sanayi sektörü, bu sene 100. Yılını kutlayan Cumhuriyetimizin ekonomik dinamizmini ve uluslararası rekabet gücünü güçlendiren anahtar bir sektör durumunda. İçinden geçmekte olduğumuz bu zor dönemde yatırım yapmaktan vazgeçmeyen üreticilerimiz, ülkemizin ihracat rekorları kırmasında ve milyonlarca insana istihdam yaratılmasında en önemli kaldıraç konumunda” yorumunda bulundu.
Yatırımlar beraberinde ihracat ve istihdam getiriyor
Türkiye ekonomisinin sanayi ve özellikle teknoloji yatırımlarına ayırmış olduğu pay arttıkça makro ekonomik göstergeler üzerinde pozitif yönlü yansımalar olacağının altını çizen ESO Başkanı Kesikbaş, “Teknolojik gelişme ve inovasyonun belirleyicileri olarak kabul edilen yüksek teknolojili ürün ihracatı, Ar-Ge harcamaları, patent ve istihdam edilen kalifiyeli personel sayısındaki artış ile ihracat ve ekonomik büyüme performansı arasında pozitif yönlü bir ilişki söz konusu. Yani imalat sektörüne yapılacak yatırımlar ihracat ve ekonomik büyüme performansını olumlu yönde etkilemekte. Bunun en güzel örneğini Eskişehir’de yaşamaktayız. Son 20 yılda sanayi sektöründe yaşanan büyüme ile birlikte Eskişehir ihracatı 4,5 milyar doları aşmış, imalat sektöründe istihdam edilen kişi sayısı da 100.000 kişiye ulaşmıştır” dedi.
Sanayi sektöründe dönüşüme uyum sağlamalıyız
Ülke olarak karşımızda duran endüstriyel dönüşüm sürecine uyum sağlanabilmesi için özel ve kamu kesimlerinin ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Kesikbaş, “Çeşitli teşvik ve sübvansiyon olanaklarının yaratılmasıyla birlikte stratejik vizyon ve yol haritasının hızla hayata geçirilmesi önem taşımakta. Sanayicilerimizin özellikle dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerini hızlandırıcı yatırımların desteklenmesi hem küresel rekabet gücümüzü artıracak hem de ihracat ve istihdam rakamlarımızı yukarıya taşıyacaktır. Bu bağlamda, sanayicilerimizi tüm dünyada hızla büyüyen ikiz dönüşüm sürecine hazırlayacak yapıda ve sektörel odaklı teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi kritiktir” dedi.
Sanayi geliştikçe toplum da gelişecektir
Sanayinin gelişiminin ekonomik büyümeyi teşvik edici güçlü bir özelliğinin bulunduğunu belirten Kesikbaş, “Daha fazla sanayi üretimi, daha fazla iş ve üretkenlik yaratmaktadır. Gelir ve refah düzeylerinin yükselmesine ve yoksulluğun azalmasına katkıda bulunan yegane araç sanayi yatırımlarıdır. Toplumun genel yaşam kalitesini yükseltme özelliğine sahip olan bu durum; altyapı, enerji, iletişim ve uluslararası ticaret gibi pek çok alanı doğrudan etkilemektedir. Sanayinin gelişimi toplumlar için ciddi fırsatlar sunmakla birlikte, bu sürecin iyi bir planlama, düzenleme ve denetimle yönetilmesi son derece önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.

İşletmelere Yüz Binlerce Lira 'Haksız Artış' Cezası İşletmelere Yüz Binlerce Lira 'Haksız Artış' Cezası