TBMM’deki 86 maddelik torba yasaya eklenen ve Ankara’dan İstanbul’a giden BDDK yöneticilerine ‘hayat pahalılığı ödeneği’ adı altında 45 bin lira ek tazminat verilmesini düzenleyen teklif muhalefetin tepkilerine neden olurken CHP’li Utku Çakırözer, “Bu hayat pahalılığı sadece BDDK yöneticilerini mi etkiliyor” diye sordu. Çakırözer, tazminatın tüm kamu çalışanlarına verilecek şekilde Meclis’e getirilmesi çağrısında bulunarak, “Son 5 yılda 2,2 milyon kişi İstanbul'u terk etti. Neden? Geçinemedikleri için. Sadece İstanbul'da değil, tüm Anadolu kentlerinde fahiş kiralar herkesi perişan etmiş durumda” dedi.
AKP’nin ‘ekonomide uyumlaştırma torbası’ diyerek TBMM’ye sunduğu teklifte dar gelirliyi ferahlatacak düzenlemelerin bulunmamasını da eleştiren Çakırözer, “Bu torbada iş kuyruğu, ucuz ekmek ve gıda kuyruklarında bekleyen dar gelirliyi ferahlatacak hiçbir şey yok! Ne var? Vergi indirimi diye yandaşa bol bol kıyak var” dedi. Çakırözer, Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda yapılan düzenlemelerde de ‘ikiyüzlü’ olunduğunu söylerken, “Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu Milletvekili Can Atalay için verdiği ihlal kararına uymayacaksınız ama ‘huzur hakkı’ diye ulufe dağıtılması için Anayasa Mahkemesi kararına uyum bahanesine sığınacaksınız! Bunun neresinde samimiyet, neresinde dürüstlük var?” diye sordu.
“ASGARİ ÜCRETLİNİN, İŞÇİNİN, ÇİFTÇİNİN DERDİNE ÇARE YOK”
TBMM’de torba teklif üzerine konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, kadro bekleyen taşeron işçilerden atanamayan öğretmenlere milyonların çözüm bekleyen sorunlarını sıralayarak şöyle konuştu:
“Bu yasayı getirenler ‘ekonomide uyumlaştırma torbası’ diye bizlere, milyonlara sunuyor. İyi, güzel ama bu nasıl bir uyummuş? Bu torbada asgari ücretlinin geçim derdine çare yok, milyonlarca işçinin alın terinden alınan vergiden indirim yok, 90 bin taşeron emekçimize kadro yok! Ücretli, sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırmak yok, atama bekleyen öğretmenlere atama yok! Barınamayan, aç kalan üniversite öğrencilerimize tek kuruş destek yok, yüz binlerce engellimize kamuda istihdamı artıracak madde yok, yıllarca ülkeye hizmet etmiş şimdi açlık sınırında yaşayan ‘7.500 lira maaşla geçin’ dediğiniz 14 milyon emeklimize asgari ücret seviyesinde dahi maaş yok! Üretimden vazgeçmeyen eli nasırlı çiftçimizin mazotundan, gübresinden, tohumundan KDV'yi, ÖTV'yi kaldırmak yok! Bu torbada iş kuyruğu, ucuz ekmek ve gıda kuyruklarında bekleyen dar gelirliyi ferahlatacak hiçbir şey yok! Çünkü bu saray yönetiminde, bu tek adam yönetiminde cebi boş, tenceresi boş milyonları düşünen kimse yok!”
“ÇİFTÇİDİN, EMEKÇİDEN ALIP, YANDAŞA KIYAK YAPMA TORBASI”
“Peki ya, ne var bu torbada?” diye sorgulayan Çakırözer, müteahitlere, sermayeye yönelik vergi indirimlerini hatırlattı. Çakırözer, “ Bu torbada yandaşa, sermayeye, rantiyeye vergi indirimi, muafiyeti adı altında emekçinin cebinden verilen bol bol kıyak var! Kur korumalı mevduata sırtını dayayanların servetine emekçinin alın terinden çalıp servet katmak var! Uçmadığımız havaalanı, geçmediğimiz köprülerin müteahhitlerine vergi istisnalarıyla halkın cebinden aktarılan milyarlar var! Refah içinde yaşama umudunu yok ettiğiniz vatandaşlarımızı haram dediğiniz kumar çukuruna devlet eliyle yönlendirme var! Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından demir yollarımızı bir avuç yandaşa peşkeş çekmenin yolunu açan madde var. Yurt dışına para kaçıranların peşine düşmek yerine ‘Döviz gelsin de vergisiz, denetimsiz nasıl gelirse gelsin’ anlayışı var! Bu torbada refah, huzur, adalet yok! Bu torba, emekçiden, emekliden, çiftçiden, esnaftan alıp rantiyeye, sermayeye kol kanat germe torbasıdır. Ve bu hâliyle Türkiye'nin ve ekonomimizin derdine derman olmaktan uzaktır” diye konuştu.
“SAMİMİYETSİZLİK VE İKİYÜZLÜLÜK VAR!”
Çakırözer, 86 maddelik kanun teklifindeki Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda yapılan düzenlemelere de dikkat çekerek, mahkemenin tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay için verdiği ihlal kararını hatırlattı. Çakırözer, “ Bu torbada samimiyetsizlik var, ikiyüzlülük var! Nasıl demeyelim ikiyüzlü diye? Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay için verdiği ihlal kararını tanımayacaksınız, uymayacaksınız, Yargıtayın yüksek mahkemeyi yok sayan tutumuna çanak tutacaksınız, sonra gelip üç dört yerden maaş alan yandaşlarınıza huzur hakkı adı altıda ulufe dağıtılması için Anayasa Mahkemesi kararına uyum bahanesine sığınacaksınız! Bunun neresinde samimiyet, neresinde dürüstlük var?” diye sordu.
“MİLYONLAR GEÇİM DERDİNDE, SİZ ‘HUZUR HAKKI’ PEŞİNDESİNİZ”
Teklifteki ‘huzur hakkı’ düzenlemesini de eleştiren Çakırözer, “Biz bu çoklu maaş, huzur hakkı meselesine karşıyız” dedi. Türkiye’de insanların pazar artıklarıyla yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen Çakırözer, şunları aktardı:
“Öğrenciler barınamadıkları için eğitimlerini bırakıyor, emekli aç kalmamak için ikinci işlerde, üçüncü işlerde çalışıyor! Siz ise bir avuç yandaşınıza ‘huzur hakkı’ diye üç dört yerden maaş verilmesinin peşindesiniz. Üstüne üstlük huzur hakkı verdiğiniz yandaşları vergiden muaf tutarken milyonlarca memur ve işçiden daha maaşını almadan vergi almaya devam ediyorsunuz! Bunun adı soygun düzeni değil de nedir?”
“HAYAT PAHALILIĞI SADECE BDDK YÖNETİCİLERİNİ Mİ ETKİLİYOR!”
Torbaya Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde eklenen ve İstanbul’a taşınan BDDK yöneticilerine 45 bin lira ‘hayat pahalılığı ödeneği’ verilmesinin önünü açan düzenleme de tepkilere neden olurken, CHP’li Çakırözer bu ödeneğin tüm kamu çalışanlarına verilmesi için çağrıda bulundu. “Bu hayat pahalılığı sadece BDDK yöneticilerini mi vuruyor?” diyen Çakırözer, “Son 5 yılda 2,2 milyon kişi İstanbul'u terk etti. Neden? Geçinemedikleri için. Sadece İstanbul'da değil, işte memleketim Eskişehir'de ve neredeyse tüm Anadolu kentlerinde fahiş kiralar herkesi perişan etmiş durumda. Geçtiğimiz yıllarda bin lira, 2 bin lira olan 1+1 ev bile, artık, 10 bin liraya, 15 bin liraya kiralanır oldu. İstanbul'da, Eskişehir'de, Antalya'da, İzmir'de, büyükşehirlerimizde bir memurun, öğretmenin, sağlıkçının, polisin, din görevlisinin maaşlarıyla ev kiralayabilmeleri mucize. Yapılacak şey belli! Gelin, kamu çalışanları arasında böylesine adaletsiz, böylesine ayrımcı bir tutumdan vazgeçin. Gelin, bu hayat pahalılığı ödeneğini tüm kamu çalışanlarımıza verelim” çağrısını yaptı.