Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı 1. oturum için dün saat 16.00'da bir araya geldi. Meclisin daha önce belirlenen olağan gündem maddeleri konuşuldu. Gündem sonrası Başkan Ayşe Ünlüce'ye ve CHP cephesine AK Parti sıralarından bir dizi soru geldi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri, Başkan Ayşe Ünlüce'ye AK Parti grubunun sorularını iletti. 

Özellikle Sivri'nin "kentsel dönüşüm" ve "TOKİ" ile ilgili grubu adına çıkışı ortamın ısınmasına neden oldu.

Ahmet Sivri;

"Bakanlar Kurulu Kararı ile afet riskli alan ilan edilen Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe sınırları içinde bulunan Mustafa Kemal Paşa, İhsaniye, Hacıalibey, Yeni, Işıklar, Mamure, Deliklitaş ve Kurtuluş Mahallerinin bir bölümünün yer aldığı alan ile ilgili olarak afet riskli alan kararının mahkeme kararı ile iptal edildiği yönde bir ifade görüyoruz. Ancak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'mızdan öğrendiğimize göre bu bölgede afet riskli alan  durumu devam ediyor. Siz hangisinin doğru olduğunu düşünüyorsunuz? Yoksa mahkeme yoluyla bu karar kalktı mı?"

"Orhangazi Mahallesinde 3 tane lüks kaçak yapı olduğu son günlerde gündemi meşgul ediyor. Bu yapılardan birisi mülk sahibi tarafından yıkıldı. Ancak diğer 2 yapı Odunpazarı Belediyesi tarafından yıkılmıyor. Bu konudan haberdar mısınız? Haberdarsanız ne bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?" sorularını EBB Başkanı Ayşe Ünlüce'ye yazılı önerge olarak iletti.

Başkan Ünlüce bu sorulara net yanıtlar verdi.

EBB 60. IFLA Dünya Kongresinde EBB 60. IFLA Dünya Kongresinde

Ayşe Ünlüce: "TOKİ Konut Yapıp Satıyor, Bunun Neresi Afetle Mücadele?"

Başkan Ayşe Ünlüce, AK Parti Grubundan gelen "kentsel dönüşüm" ve "afet riskli alan" ile ilgili soruya;

"Bu alan çok önemli. Konu da çok önemli. 2013 yılında alınmış bir karar var. Kentsel dönüşüm çalışması ise 1999 depreminden sonra uzun vadede devam eden bir çalışma. Toplamda 8 maddeyi kapsıyor. 56 hektarlık bir alandan da bahsediyoruz. 

Biz sürekli gündemi 'Gündoğdu'da Büyükşehir 24 konut yaptı. Öteki tarafta 5 tane yaptı. Ama TOKİ şu kadar yaptı.' Bunlar hep bizi ana konudan uzaklaştıran şeyler. Bizim Gündoğdu'da yapmaya çalıştığımız dönüşümün zaten afet riski ile ilgisi pek yok. Oradaki çalışma adı üzerinde kentsel dönüşüm. Şehrin girişinde yıkıntı, döküntü olan binaları yenilemek için başlattığımız bir iş bu. Biz bu çalışmayı Belediye Kanunu'nun bize verdiği yetki çerçevesinde yapıyoruz.

Biz Gündoğdu'da 1.500 konut yapacağız. 60 tanesinin kurası 17 Eylül'de yapılacak. Hemen akabinde 110 konutluk ve 700 konutluk projeleri de uygulamaya koyacağız. Bir defa sap ile samanı birbirinden ayıralım. İki de bir çıkıp 1,2,3,4 saymayı öğrenir gibi sayı saymanın bir anlamı yok. Gündemi meşgul etmenin gereği yok.

Eğer bu konuya siyaset üstü bakıyorsak ki ben öyle düşünüyorum. Bizim asıl sıkıntılı yerimiz bu 2013'te afet riskli alan ilan edilen bölge. Orası toplam 8 maddeyi kapsayan ve tam da şehir merkezindeki yerler. İnşaat Mühendisleri Odası diyor ki orada öncelikli olarak bitişik nizamlı ve 8 katlı yerlerin dönüştürülmesi olmalı. Ama biz konudan kopup Gündoğdu'da 3 bina yaptın ama TOKİ şu kadar yaptı...

TOKİ arsa buluyor, arsa üretiyor ve konut yapıp satıyor. Bunun adı afetle mücadele mi oluyor şimdi? Bunun neresi afet mücadelesi?

Bizim bina stoğumuzun büyük bölümü 1999 depremi sonrasında yapıldı bu konuda şanslıyız. TOKİ'nin de şehrin müteahhitlerinin de eline sağlık. Ancak biz asıl olarak 99 öncesi binalar için ne yapmalıyız acilen bu konuya yoğunlaşmalıyız." cevabını verdi.

Ünlüce: "Bakanlık Yetkiyi Bize Vermedi"

Başkan Ünlüce konuşmasının devamında;

"Biz bu afet riski alan için ortak paydada çalışmalıyız. Yoksa o yapmadı, bunun yetki alanında gibi bahaneler üretirsek işin içinden çıkamayız. Ben bu konuda dertliyim. Şu anda ismini zikretmek istemediğim bazı arkadaşlar ki siz bunları çok iyi tanıyorsunuz dönüşümü CHP'li belediye yapıyor nasılsa zararlıdır, kötüdür mantığıyla hareket etti. Bir Afet Mağdurları Derneği kurdurdular. Bu derneğe bize muhalif isimleri koydular ve bir mağduriyet algısı yarattılar.

Üzerine biz bu alan için bakanlığa yetkiyi bize devredin biz yapalım talebinde bulunduk ancak bakanlık yetkiyi bize vermedi. Bizim yetkiyi almamız tam 6 sene sürdü, 2019'da ancak yetki alabildik ve çalışmalara başladık.

Sonra bu aklı evvel arkadaşlar derneği daha da kışkırttı. Haklarınız gider diye dava açtırdılar. Yahu canlarınız gidecek hakkı gitmiş ne olur? Hakkı da gitmeyecekti bu arkadaşların ancak açılan davadan yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bu kararda alanın tamamında yürütmenin durdurulması ile ilgili bir yorum vardı. Bunun üzerine sevinç çığlıkları atıldı. Bu sevinç çığlıklarını atanların da kimler olduğunu gelin Twitter'dan göstereyim size. 

Biz konuyu bakanlığa sorduk ve tüm alanı kapsayan bir yürütme durdurma ile karşı karşıya kaldık. Sonuç böyle olunca karar ilçe belediyelerine de gitti. O güne kadar bölgeye yeni ruhsat vermeyen ilçe belediyeleri zor durumda kaldı. Ve Danıştay Kararı çıkana kadar yeni ruhsat vermek zorunda kaldı. Danıştay yıllar sonra bu karar alan bazında değil parsel bazında kararını verdi. Ancak bu süre zarfında yeni binalar yapıldı ve bizim dönüştürmeye çalıştığımız alan dönüştürülemez hale geldi.

Bakanlık bize bu alanlar da dönüşüm artık uygulanamaz bize bu alanları geri ver dedi. Biz de protokoller gereği alanı geri vermek zorunda kaldık." dedi.

Ayşe Ünlüce: "Hükümet Yapamıyorsa OEDAŞ'ı da ESGAZ'ı da Bize Devretsin!"

Whatsapp Image 2024 09 10 At 17.46.06

Kentsel dönüşüm hususunda, mecliste AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri, Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Güneş ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt arasında tartışmalar bir süre devam etti.

Bu tartışmalar sürerken Zeynep Güneş Başkan Ünlüce'ye;

"Sayın Başkan çevre yolu diyoruz Karayolları yapsın, temiz su diyoruz DSİ halletsin, kentsel dönüşüm diyoruz bakanlık yapsın diyorsunuz. Siz gidin uzay çalışmaları yapın. Siz bırakın bunları!" şeklinde bir çıkış yaptı.

Ayşe Ünlüce bu çıkış üzerine;

"Benim şöyle bir hayalim var...

Gerçekten millet, vatandaş sabah kalktığında ne ister? Suyum aksın ister, ışığım yansın ister, doğalgazı olsun ister. Vatandaş bu kimin sorumluluğunda onu düşünmez buna gerek de yok. Yahu ESGAZ ile ilgili şikayetler bize geliyor. 

Arkadaşlar biz bunların hepsine talibiz. Hükümet ODEAŞ'ı da ESGAZ'ı da hatta DSİ'yi de bize versin. Ödenekleri ve destekleriyle birlikte bize devretsin. Biz buraları hakkıyla işletmeye talibiz. Devlet yapamıyorsa biz yaparız. Hükümet bunları beceremiyorsa bize versin. İnanın ben bu kurumlardan gelen vatandaş şikayetlerine üzülüyorum. Biz bu sorunların hepsini çözeriz." dedi.

Editör: Buğrahan Doğangil