Başkan Ünlü açıklamasında, “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen bisiklet yolu projesi, kent içi ulaşımı dönüştürme iddiası taşıyor olabilir. Ancak daha ilk etaptaki uygulamalar bile, bu vizyonun istişareden uzak, teknik bütünlükten kopuk ve şehir ekonomisini doğrudan etkileme potansiyeli taşıdığını göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
Ulaşımda Çevrecilik Esnafa Bedel Ödeterek Olmaz
Çevreci ulaşım biçimlerinin desteklenmesini önemsediklerini belirten Ünlü, “Bu destek, başka ulaşım türlerini cezalandırarak, esnafı mağdur ederek ve şehir içi lojistiği aksatarak verilmemelidir. Şehir yönetimi vizyon ister; ama o vizyon, şehrin dinamikleriyle uyumlu, halkla birlikte yürütülen bir sürece dayanmalıdır.” dedi.
Bu Model Yaygınlaştırılırsa Ticaretin Kalbi Sekteye Uğrayacaktır
Bisiklet yolu projesinin başlangıç noktasındaki uygulamaların bile dikkatle izlenmesi gerektiğini belirten Başkan Ünlü, “Benzer uygulamalar, esnafın yoğun olduğu, kritik ticaret arterlerine genişletildiğinde; teslimat gecikmeleri, müşteri kayıpları ve araç parkı krizleri gibi sorunlar kaçınılmaz olacaktır. Bu, sadece bireysel sürücüler değil, doğrudan şehirde katma değer üreten ekonomik aktörler için de ciddi bir tehdit haline gelecektir.” açıklamasını yaptı.
Eskişehir’in 8 Ayı Soğuk ve Rüzgarlı, Bu Gerçeklik Göz Ardı Edilemez
Eskişehir’in iklimsel yapısının ve mevcut altyapı koşullarının dikkate alınmadan uygulamaya geçildiğini vurgulayan Ünlü, şunları söyledi:
“Yılın 8 ayı soğuk geçen bir şehirde, bisikletli ulaşımı merkezî ulaşım politikası haline getirmek, ancak alternatifler eş zamanlı geliştirilirse mümkündür. Isıtmasız yollar, yetersiz altyapı ve kar-yağmur gibi doğrudan etkileyen koşullar dikkate alınmadan atılan adımlar, uzun ömürlü olamaz.”
Şehirde Her Metre Önemli: Bisiklet Yolu Trafik Baskısını Artırabilir
Ünlü ayrıca, şehrin yapısal sınırlamalarına da değinerek, “Şehir düz bir yapıya sahip olsa da, araç yoğunluğu ve yolların darlığı gibi yapısal sınırlamalar da önemli bir gerçekliktir. Şehir merkezinde bisiklet yolu için ayrılacak her metre, ciddi bir trafik baskısı oluşturmakta; toplu taşıma, ambulans ve ticari araçlar için de aksamalara zemin hazırlayabilecektir.” dedi.
Teşvik Olmadan Caydırıcılık Uygulanırsa Direnç Artar
Ulaşım politikasında denge gözetilmediğini belirten Ünlü, “Eskişehir özelinde henüz hiçbir teşvik mekanizması devreye sokulmadan, caydırıcı adımlar atılmaktadır: otopark alanlarının daraltılması, yol şeritlerinin azaltılması, alternatif düzenleme olmaksızın planlama yapılması gibi... Bu tarz bir dengesizlik, toplumsal tepkiyi büyütür. Ulaşım adaleti sağlanmadan caydırıcılık öne çıkarılırsa, sosyal direnç kaçınılmaz olur.” ifadelerini kullandı.
Otomobil Düşmanlığı Değil, Ulaşım Ekosistemi Yönetimi Gerekir
Başkan Ünlü, ulaşım politikasının bir grubu dışlayarak değil, herkesin ihtiyacını gözeterek yürütülmesi gerektiğini şu sözlerle açıkladı:
“Bir şehirde otomobili tamamen düşmanlaştırmak yerine, ulaşım ekosisteminin dengeli yönetimi esastır. Çünkü Eskişehir’de esnaf, çocuklu aileler, yaşlılar, engelliler veya şehir dışı çalışanlar için otomobil hâlâ bir zorunluluktur. Bu gruplar görmezden gelinerek yapılan her dönüşüm, adil değil, tepeden inmeci bir uygulamaya dönüşür.”
Konya’daki Gibi Kullanıcı Dostu Çözümler Dikkate Alınmalı
Ünlü, çözüm olarak Konya’daki bisiklet tramvayı uygulamasını örnek gösterdi:
“Konya’da toplu taşıma sistemine entegre edilen bisiklet tramvayları, hem soğuk havalarda bisiklet kullanımını kolaylaştırmakta hem de şehir merkezindeki dar yollarda ayrıca bisiklet yolu açma ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca bu sistem, bisiklet kullanımını dört mevsim erişilebilir hale getirerek teşviki de artırmaktadır.”
Bu Dönüşüm Kamuoyu Gözünde Hizmet Değil, Dayatma Gibi Algılanmamalı
Açıklamasının sonunda belediye yönetimine çağrıda bulunan Başkan Ünlü, şu ifadeleri kullandı:
“Belediye yönetimi, şehirde bisiklet yollarını artırmayı hedeflerken, toplu taşıma entegrasyonunu, otopark çözümlerini, esnafın ayakta kalmasını ve şehir içi mobilitenin dengesini birlikte gözetmelidir. Aksi takdirde yapılan her kilometre bisiklet yolu, kamuoyu nezdinde bir hizmetten çok bir dayatma olarak algılanacaktır. Şehir planlaması, ekonomik sürdürülebilirlik, katılımcı yönetim ve teknik gerçeklikle birlikte yapılmalıdır. Bu çağrımız, siyasi değil; şehrimize ve esnafımıza duyduğumuz sorumluluğun bir gereğidir. Eskişehir’de ulaşımda dönüşüm kaçınılmaz; ancak bu dönüşüm, ekonomik yıkıma dönüşmemelidir.”