CHP'li Arslan yaptığı basın açıklamasında şu sözlere yer verdi:

"Daha düne kadar; HDP-DEM Parti kapatılsın, HDP ’yi kapatmayan ANAYASA MAHKEMESİ de kapatılsın, bu partilere yapılan hazine yardımları ile bu partinin milletvekillerinin maaşları kesilsin şeklinde kükreyenlerin, önceki yıllarda yapılan seçimlerde de olduğu gibi, mitinglerinde ip-urgan gösterip, 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde montaj videolar ve yalanlarıyla; CHP ve CHP’lileri KANDİL’LE ilişkilendirecek kadar alçaklaşarak, attıkları terörist, vatan haini iftiraları ve benzeri siyasal söylem ve davranışlarla seçmenin milliyetçi duygularından yararlanarak iktidarlarını koruyanların, yine belediye seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere CHP’li başkanlarımızın kazanması durumunda 'PKK’lıları belediyelerde işe alacaklar' iftiralarıyla seçmenleri etkilemeye çalışanların, bugün 180 derecelik bir dönüşle; 'Öcalan’ın tecridi kaldırılsın, TBMM’ne gelsin konuşsun', gerekirse 'Umut Hakkından' yararlansın sözleriyle üzeri kapalı bir AF düzenlemesini de içerecek bir noktaya gelmelerini derin bir üzüntü içinde ibretle izliyor, olan biteni milletimizin takdirine bırakıyoruz.

Uzun yıllar bu politikalar üzerinden halka yalan söyleyip, aldatarak iktidarlarını koruyanların maskeleri düşmüş, gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır.

İktidar ve ortakları suç üstü yakalanmıştır!

TBMM’nin açıldığı 1 Ekim günü Bahçeli’nin DEM Parti eş genel başkanlarıyla görüşmesi, aynı günün akşamı verilen resepsiyonda; 'Söylediklerime kızmıyorsunuz değil mi? Siyaset yapıyoruz' sözleri, aynı tarihte AKP Genel Başkanının TBMM’de yaptığı konuşmada; 'İsrail’in yeni hedefinin Türkiye olacağı' söylemi, izleyen hafta TBMM’de bu konuyla ilgili gizli oturum yapılması, sonraki haftalarda Bahçeli’nin APO’ya örgütü tasfiye etmesi için yaptığı çağrı, Bahçeli’nin yaptığı bu girişim ve çağrıları AKP genel başkanı Erdoğan’ın ve partisinin onaylaması ve desteklemesi ve nihayet dün 'Öcalan’ın tecridi kaldırılsın, TBMM’ne gelsin, kürsüden konuşsun', 'Ne Kandil, ne de Edirne, adres İmralı' çıkışı; bütün bu olan bitenlerin hiçbirinin sadece MHP Genel Başkanının söyleminden ibaret olmadığı, kapalı kapılar arkasında gizli yürütülen görüşmeler ve planlamalar sonucu ortaya atıldığı da anlaşılmaktadır.

"Belediyenin Yıkım Ruhsatını Tartışacağız" "Belediyenin Yıkım Ruhsatını Tartışacağız"

Diğer yandan bu sürecin devamında yeni Anayasa talepleriyle MHP-HÜDAPAR-BBP-DSP destekli AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ömrünün uzatılmasına yönelik hamleler olduğu, yine HÜDAPAR’la başlayan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la süren Anayasamızın “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” ilk üç maddesinin neden ve hangi niyetlerle tartışmaya açıldığı da bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış, iktidar ve ortakları suçüstü yakalanmıştır.

Yerin dibine batsın sizin siyasetiniz ve iktidarınız!

Bıçak kemiği artık örselemeye başlamış, Tuz çoktan kokmuştur. Son kullanma tarihi çoktan geçmiş ve hepimizin sağlığına zararlı hale gelmiş bu iktidar uygulamalarıyla hızla toplumsal çöküş ve kopuşa sürüklenmemize, her geçen gün sorunların daha da derinleşmesine yol açmaktadır.

Bir an önce seçime gidilerek, acze düşen iktidar ve ortaklarından görevi sonlanmalıdır. Türkiye’nin günlerdir farklı yönleriyle tartıştığı normalleşme ancak yapılacak seçimle sağlanacaktır.

CHP milletvekili olarak; ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği, laik-Demokratik Cumhuriyete, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, önderimizin ilke, değer ve devrimlerine, hukuk devletine, demokrasiye, ulusun egemenliğine, insan hak ve özgürlüklerine bağlı kalarak inançla ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz."

Editör: Buse Kuşçu