Başkan Ulucan açıklamasında;

"Değerli dava arkadaşlarım ve basınımızın güzide temsilcileri;


22 yıllık AKP iktidarının devletimize ve milletimize yaptığı kötülükleri sıralamaya kalksak, buna zamanımız yetmez. Ancak bu iktidar döneminde vatana ve millete yaptıkları en büyük kötülük, aziz vatanımızın sınırlarını açıp, ne idiği belirsiz milyonlarca sığınmacıyı ülkemize sokmalarıdır.


Bugün ülkemizde kronikleşmiş ne kadar sorun varsa, bunun altında AKP’nin gayrı millî sığınmacı politikaları yatmaktadır.
Eğer ki bugün hayat pahalılığı varsa, bunun sebeplerinden biri sığınmacılardır.


Eğer ki kiralar yüksekse, sığınmacılar fiyatları yükselttiği içindir.


Eğer ki vatandaşımız günlerce hastanelerde tetkik sırası bekliyorsa, sayıları 13 milyonu bulan sığınmacılar yüzündendir.
Bütün bu ekonomik gerçeklerin dışında asıl büyük sorun, Sığınmacıların ülkemizde bir beka sorunu olması gerçeğidir.
Sınır kapılarının açılarak ülkenin sığınmacılar tarafından istila edilmesi, emperyalist ve Siyonist bir projedir. Bu proje Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türksüzleştime projesidir.


Hal böyle iken AKP iktidarının para karşılığında vatandaşlık sattığını üzülerek görüyoruz.


Türk vatandaşlığı, parayla satılacak ve pazarlanacak bir ürün değildir. Büyük Türk Milletinin vatandaşlık hakları, atalarımızın kanıyla ödenmiştir.


Arıca Hatay meselesinden kaynaklı olarak Suriyeliler, Türkiye'de gayrimenkul edinemezler. Dolayısıyla parasını bastırıp, vatandaş olma hakları asla mevcut değildir.

Çakırözer: "Erken Seçim Değil, Hemen Seçim" Çakırözer: "Erken Seçim Değil, Hemen Seçim"


AKP hükümetinin para karşılığı sattığı bütün vatandaşlıklar aslen yok hükmündedir!


Maalesef 238 bin Suriyeli sığınmacıya, para karşılığı vatandaşlık hakkı satılmıştır. Her bir Suriyelinin 10 – 15 arasında aile ferdi olduğu düşünülürse, 3 – 3 buçuk milyon arası Suriyeliye vatandaşlık hakkının satıldığı açıktır.


Ülkemizdeki kaçakların tespiti ve sınır dışı edilmesi için; sokaklarda ne kadar sapık, suçlu, firari varsa tamamının tespiti ve cezaevine gönderilmesi için,Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun  öncülüğünde  İYİ Parti olarak hükümete açık ve net önerimizdir.

Gelin en kısa zamanda hatta 3 Kasım tarihinde ülke genelinde yeniden bir kapalı nüfus sayımı yapalım. AKP’nin oy almak için vatandaş yaptığı sapık ve suçluların elini kolunu sallaya sallaya gezdiği bir memlekette; kapalı nüfus sayımı bir seçenek değil, bir mecburiyettir! 
 
Değerli dava arkadaşlarım ve kıymetli basın mensupları;


Maalesef ülkemizde sorunlar bitmiyor, beceriksiz iktidar yüzünden katlanarak artıyor.


Son olarak Resmi Gazete'de yayınlanan,Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle ülkemize mısır ithalatının kolaylaştırıldığını da gördük. Eskiden mısır ithal etmek için gümrükte yüzde 130 vergi verilirken, bugün bu vergi oran  yalnızca yüzde 5’e düşürüldü. Ayrıca AKP hükümeti, 1 milyon ton mısır ithal edilmesine karar verdi.


Alınan bu karar, Türk çiftçisini ezmekten başka bir anlam taşımıyor.


Mısır üreten çiftçimiz, AKP tarafından beslenen ve kollanan uluslararası şirketlere kurban edilmiştir.
Sadece Eskişehir’de binlerce çiftçimiz, AKP’nin uluslararası sermaye gruplarını zengin etmesi neticesinde iflasın eşiğine gelmiştir. Dünyada hiçbir hükümet yoktur ki kendi çiftçisine ancak bu kadar düşman olsun…


Taban fiyatı verilmeyen ve piyasada Türk çiftçisine arpa buğdaydaki kayıplarından sonra az da olsa yüzünü güldüren, mısırdaki iç pazar satışı, Resmi gazetede yayınlanan tarife kontenjanı uygulaması ile %130 olan gümrük vergisi %5’e çekildi.


Çiftçinin belki de tek para kazandığı üründe Cumhurbaşkanı kararıyla 31 Aralık 2024 tarihine kadar 1 milyon ton mısır ithalatı yapılabilecek.


Ucuz ithalat ile çiftçinin para kazanmasının önüne geçilecek. Yandaş kayırmada level atladınız.  Bugüne kadar böyle bir şey görülmemişti. Bu karar hem tüccara hem çiftçiye büyük zarar verecek." ifadelerine yer verdi.
 

Editör: Buğrahan Doğangil