Serdar Uluacan açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
"2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı 9 Eylül 2024 Pazartesi günü başlıyor. Öncelikle yeni eğitim öğretim yılının öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.
Uzun bir yaz tatilinden sonra okullarına ve öğretmenlerine kavuşacak olan geleceğimizin teminatı sevgili çocuklarımıza ve geleceğimizin mimarları kıymetleri pek bilinmese de bizler için baş tacı olan öğretmelerimize yeni öğretim yılında başarılar diliyoruz.
Maalesef ki yeni eğitim –öğretim yılı başlarken eğitim ile ilgili pek çok sorunu da yanında getirdiğini görüyoruz. Geçen yıllardan çözüm bekleyen sorunların bu yıl da aynı şekilde karşımızda durduğu saklanamaz bir gerçektir. Sadece okul kitaplarının ücretsiz bir şekilde öğrencilere dağıtılması eğitim alanındaki problemleri görmezlikten geleceğimiz anlamına gelmemelidir. Eğitim programlarındaki değişiklikler, müfredat üzerindeki oynama yıllardır nihayete erdirilememiş kazanım - davranış içeriğini hala çözememiştir. Eğitim programının uygulayıcısı olan fedakar öğretmenlerimizin fikirleri alınmadan tavsiyeleri göz ardı edilerek ortaya konularak uygulanılması istenen yeni müfredat emin olunuz ki kısa bir zamanda yeniden tadilat görecek hatta değiştirilecektir. Bunun sebebi ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın basiretsiz ellere emanet edilmesi asıl mesleği öğretmenlik olmayan pek çok bürokratın konuya müdahil olmasıdır. Dileriz ki çağını ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerilere yönelik olarak hazırlanan yeni eğitim programlarıyla hayata dair kazanımlar ışığında çocuklarımız Cumhuriyetin temel değerleri ve Atatürk ilkelerinin yönlendirdiği şekilde eğitim alırlar.
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kalırken pek çok okulumuzun eğitme hazır olmadığı kamuoyunun malumudur. Hatta bazı okulların binası bile yoktur. Çeşitli gerekçelerle boşaltılan, yıkılan ya da taşınan okulların maalesef yeni binaları hazır değildir. Pek çok okul birbiri üzerindedir. İnşaatı bitirilemeyen şehrimizin köklü eğitim kurumu Yunusemre Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri bu yıl da birden fazla okulda öğrenim görmeye devam edecek, Bir binası güçlendirmeye alınan ve geçtiğimiz yıl Org. Halil Sözer Ortaokulu’nda öğlenci olarak misafir olan Sami Sipahi Ortaokulu ise yaşanan problemlerden dolayı tüm öğrencileriyle eski okulundaki sadece bir binaya sıkışarak eğitim öğretim yapacaktır. Sınıf mevcutlarının ikiye katlandığı okulda fiziki şartlar olumsuz gelişirken kapatılan sınıflar nedeniyle bazı öğretmenlerin de ders saatleri azalmış ve ek ders ücreti kayıpları olmuştur. Yine yıllardır binası yapılamayan ve en sonunda ilkokul ihtiyacı olmayan bir bölgeye yapılan 24 Kasım ilkokulu inşaat tamamlanmadığı için bu yıl da Gündüzalp Ortaolulu’nun misafiri olacaktır…daha pek çok okul bu şekildedir. Sabah 7.30 akşam 19.30 arasında aralıksız 12 saat eğitim yapılan binalarda temizlik ne zaman yapılacak, bina yeni güne ne zaman hazırlanacaktır?
İkili eğitim başımızın belası olmaya devam etmektedir. Sabahçı olan 6 yaşındaki bir birinci sınıf öğrencisi 7.30 da başlayan dersi için ne zaman uyanacaktır? Yaz saati uygulaması nedeniyle gün ağarmadan bir saat evvel evden çıkan yavrularımız ilk derslerini karanlıkta yapmaktadır. Bu derslerdeki verimi gelin siz düşünün. Yine ikili eğitim yapan okullarda öğleci grup 19.30 gibi okuldan çıkmakta neredeyse gecenin ilerleyen saatlerinde evlerine varmaktadır. Derhal ikili eğitime son verilmeli, öğrencilerimiz için gün ışığında eğitim alabilecekleri saatler içerisin eğitim almaları sağlanmalıdır.
Öğrenci velileri kara kara düşünüyor. Servis ücretleri 2000 liradan başlıyor. Hele bir de birden fazla okuyanınız varsa vay halinize… Kılık kıyafet de ona keza… AKP’lilere sesleniyoruz;
Hamamyolu’nda bir gezin ve okul kıyafetlerinin fiyatlarına bir göz gezdirin. Tabi cesaretiniz varsa.
İlkokula başlayan bir öğrenci için pantolon, uzun ve kısa kollu okul kıyafeti, poları, ayakkabısı vs. 5000 lira tutuyor. Hatta özele indirgemek gerekirse 6-8 yaş kısa kollu orta halli bir okul kıyafeti en düşük 560 lira. Allah dar gelirli velilerimiz yardımcısı olsun. Bunun yanında kırtasiye ürünleri de enflasyondan nasibini aldı. Bir de durumu fırsata çeviren kırtasiye simsarları var.
Siyasi erkten aldıkları destekle her telde oynanan bu cambazlar sadece okul ihtiyaçları satan kırtasiyeci esnafının da ekmeği ile oynuyorlar. Bu da işin trajikomik diğer yüzü.
Biliyoruz ki Milli Eğitim velilerinizi kırmadan incitmeden bağış alın çünkü devlette para yok diyor. Doğru Milli Eğitim’den okullara ödenek gelmiyor. Okul idarecileri de ne yapsın tüm mücadelesi çocuğunu okutabilmek olan velilerin yardımına ihtiyaç duyuyorlar. Bazı okul müdürleri durumu anlatıp bağış miktarını velinin bütçesine bırakırken bazı okul müdürleri ise tam bir işletme mantığı ile afaki rakamlar isteyip pazarlık ortamı oluşturuyorlar. Ne hikmetse bu tip okul idarecileri için Bakanlık hiçbir yaptırımda bulunmuyor belki de bulunamıyor. Liyakatin göz ardı edildiği, yandaşlığın geçer akçe olduğu günümüzde bunu çok görmemek lazım. Anlayacağınız ağlanacak halimize gülüyoruz.
Ne fatih projesi kaldı, Ne süt ne de kuru üzüm, 22 yılda şahsım hükümetin de eğitimin geldiği nokta ortadadır.
Bu vesile ile yeni öğretim yılının tüm eğitim paydaşları için hayırlı olmasını diliyor, daha güzel günlerde, aydınlık yarınlara ulaşma umuduyla saygılarımı sunuyorum."