"Tekvandonun Poomsea Freestyle dalı ile ilgileniyorum"
Tekvandoya istemeyerek ve nefret ederek başladığını üzülerek dile getiren Gülsena Karakuyulu, "Başarılar kazandıkça bu branşı daha çok sevdim ve azmederek bu noktaya kadar geldim. Şimdi ise tekvandonun Poomsea Freestyle dalı ile ilgileniyorum. Yani; cimnastik, akrobasi ve tekvando hareketlerinin birleştirilmiş hali olarak diyebiliriz. Maç dönemlerimize yakın haftada 6 gün antrenman yapıyoruz ve 9-10 saat çok sıkı tempolarda çalışıyoruz. Fakat müsabaka tarihinden biraz daha uzaksak da bu yoğunluk 4-5 güne ve 3-4 saatlere düşüyor" şeklinde konuştu.
"Tekvando ile uğraşanların genelde diz kapaklarında çok büyük sakatlıklar oluyor"
Antrenmanlar öncesinde ısınmanın önemine dikkat çeken Karakuyulu, "Tekvando temel hareketlerini maça özel olarak uygulayacağımız teknikler ile birleştiriyoruz. Sonrasında ise maç performansında bir kondisyon çalışması ile idmanlarımızı tamamlıyoruz. Bu spor ile uğraşanların genelde diz kapaklarında çok büyük sakatlıklar meydana geliyor. Hatta ben de bu durum ile sık sık karşılaşıyorum. En ufak bir ters düşme esnasında sakatlık tekrar nüksediyor ve kolay kolay iyileşmiyor" diyerek gerçekleşme ihtimali olan sakatlık risklerine karşı vurgu yaptı.
Gelecekte kariyerine antrenör olarak devam etmek istediğini belirten Gülsena Karakuyulu, "Tekvando bir spor branşının da ötesinde insana kendisini savunmayı öğretiyor. Şu an ülkemizde herkesin bu sporu yapmasını tavsiye ediyorum ve insanların önünü açabilecek çok güzel bir spor dalı olduğunu düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
"Tekvando insana kendini savunmasını öğretiyor"
Bunlar da ilginizi çekebilir