Şehirde Yaşam Tarzı Tartışması Neden Var?

Eskişehir’de yerel seçim döneminde, gündemin en çok tartışılan konularından biri de Eskişehir’deki yaşam tarzının değişme ihtimali oldu. Olmaya da devam ediyor.

Eskişehir’de yerel seçim döneminde, gündemin en çok tartışılan konularından biri de Eskişehir’deki yaşam tarzının değişme ihtimali oldu. Olmaya da devam ediyor.

Yaşam tarzının değişme ihtimali ise şu eksen üzerinden değerlendiriliyor; Eğer büyükşehir belediye başkanlığını Nebi Hatipoğlu önderliğindeki AK Parti kazanırsa, Eskişehir’de alışılegelen yaşamın değişeceği, merkezi vesayetin gücünü alan yeni belediyenin insanların hayat tarzını etkileyecek adımlar atmasının kuvvetle muhtemel olduğu konuşuluyor. Bu çıkarımlar daha çok şehirde yaşayan şu anki siyasi iktidara muhalif kişiler tarafından yapılsa da siyasi iktidar destekçisi olan ve Eskişehir’deki sosyal hayattan memnun olan kişilerin de kafalarında bu konu ile ilgili soru işaretleri olduğunu biliyoruz. Bir kesim ise zaten şehirde hayat tarzı diye bir şey olmadığını, bu şehrin belirli bir konsepti olmadığını ve varsa dahi muhafazakar yöne doğru bu yapının değişmesini savunuyor. Ancak son bahsettiğim kesimin sayıca kalabalığı Eskişehir özelinde çok da fazla değil.

Ben, 25 yıllık Büyükerşen yönetiminde yaratılan bir Eskişehir silueti ve kentte yaratılan bir yerleşik yaşam tarzı olduğunu düşünen kesime dahilim. Elbette bu demek değil ki farklı yaşam tarzları bu kentte kabul görmüyor. Eskişehir insanların birbirine, yaşam tarzına saygılı olduğu belki de ülkemizdeki en özel şehirlerden biri. Ancak Eskişehir’de de bu yapının gitgide bozulmaya başladığını inkar edemeyiz. Bunun ilk sebebi ise merkezi yönetim yani iktidarın politikaları demek hiç yanlış olmaz.

Birçok şehirde olduğu gibi Eskişehir’de de bir “yaşam tarzı” tartışması varsa bunun ilk sorumlusu kesinlikle merkezi vesayettir. Mahalli idareleri ciddi şekilde etkileyen merkezi politikalar Eskişehir’deki “yaşam tarzı tartışmalarını yerel seçim döneminde bir kez daha ciddi şekilde gündeme gelmesinin de en büyük nedeni. Çünkü muhalifler bu kentteki yaşamı koruma içgüsü geliştirmiş durumda. Bu Türkiye’de farklı şehirlerde de olan bir içgüdüsel hareket. Çünkü Nebi Hatipoğlu’ndan tamamen bağımsız olarak, muhalif halk veya Eskişehir’in kent yaşamından memnun olan halk AK Parti belediyeciliği döneminde bu yaşantının bozulacağını düşünüyor. Açıkçası pek de yanılıyorlar diyemem. Yalnız bir kez daha söylemek istiyorum ki bu öngörülerin Nebi Hatipoğlu ile ilgisi çok yok. Hatta Hatipoğlu AK Parti cephesinde aday gösterilebilecek en seküler isimlerden biriydi diye düşünüyorum. Buna rağmen halkın bir kesiminin yaşam tarzlarına müdahale edileceğinden endişe duyması tamamen şu anki mevcut siyasi iktidarın sebep olduğu bir durum.

AK Parti’nin İslami - muhafazakar hayatı savunan bir siyasi parti olması da aslında bu terddütün asıl sebebi değil. Bence asıl sebeplerin başlıcaları ekonomi ve eğitim. Eskişehir özelinde olsun Türkiye genelinde olsun insanların büyük bir kesinimin dar gelirli tabir edilen grubun bile artık altında olması kent hayatı, kent kültürü ve yaşam tarzı gibi konulardan bu insanların ciddi şekilde uzaklaşmasına neden oluyor. Bu insanlar ancak karnını doyuruyor, kira ödüyor ve işe gidiyor. Hal böyle olunca yaşam tarzını pek umursamıyor. Ya da olması gereken çağdaş yaşam tarzından tırnak içinde nefret ediyor. Çünkü o hayata ulaşmak günümüzdebüyük bir kesim için maalesef o kadar zor ki…

Bir diğer husus da eğitim. Ülkemizde eğitim kalitesinin günden güne azalması kentlilik bilinci, insanca yaşam hakkı, yaşam tarzı hürriyeti, kent kültürü gibi konuların öneminin tam kavranamamasına neden oluyor. Bu iki genel kapsamlı başlık aslında, Eskişehir’deki “yaşam tarzı” tartışmalarını bu kadar alevlendiriyor.

Eskişehir’in de tıpkı bazı kimliği oturmuş kentler gibi bir kent kimliği ve bir sosyal kimliği olduğunu düşünüyor ve bu yapının korunması gerektiğine katılıyorum. Ancak bunun için yerel yönetimler kadar hatta belki daha fazla merkezi idarenin politikalarında ciddi iyileştirmeler yapılması gerekiyor. Yerelde ise kent kimliğini zedeleyecek hamlelerin yapılmamasını temenni ediyorum.

Herkese iyi hafta sonları diliyorum. Sevgiler, saygılar…