Odunpazarı ve Tepebaşı’nda CHP avantajlı diyorsun… Hoop CHP yandaşı oluyorsun.
Büyükşehir’de psikolojik avantaj Ak Parti ile Nebi Hatipoğlu’nda diyorsun…Hoop Ak Parti yandaşı oluyorsun…
Ben yıllardır bu duruma alışığım. Fazlaca şaşırmıyor, üzülmüyor, garipsemiyorum.
Herkes kendi duymak istediklerini alkışlıyor, aksi bir ima veya tespite dahi tahammülü yok.
Fanatizm siyasete öyle sirayet etmiş, insanlar destekledikleri aday için bazı eleştiri ve tahlillere karşı o kadar körlermiş ki, bunu dert etmesi gerekenin aslında adaylar ve onları zafere ulaştırmak için canhıraş mücadele eden ekipler olduğunu düşünüyorum.
Bakınız, güneş takvim yaprağında yazdığı için tutulmaz… Güneş tutulacağı için takvim yaprağında yazar. Şu an Eskişehir özelinde yapılan seçim yorumları da bundan ibaret.
Aslında değişik ve alışık olmadığımız bir seçim süreci yaşıyoruz. Ruhen var olsa da, fiilen yer almayan Büyükerşen faktörü bu dönemi farklı kılan unsurların başında geliyor.
Bunun en büyük sıkıntısını da Ayşe Ünlüce çekiyor.
Ünlüce gerçekten insanların tanıdıkça çok sevdiği, saygı duyduğu, liyakatli ve siyasi nezaketi üstün bir isim. Bunu kimse tartışamaz.
Genel sekreter olarak belediye işleyişine ve teknik konulara da fazlasıyla hakim bir profili var.
Ancak bir tarafta Büyükerşen ekolünü fiilen o olmadan devam ettirme mücadelesi verirken o çizgiyi aşacak vaatler verememesi diğer taraftan son yıllarda bazı şehir sorunlarına karşı oluşan tepki ve beklentinin onu biraz zorda bıraktığını düşünüyorum.
Öte yandan Ünlüce’nin Ataç, Kurt ve yakın çevresinde kalabalık bir destekçi grubu olmasına rağmen seçim çalışmasında maddi, manevi biraz yalnız bırakıldığı hissiyatına sahibim.
Tüm bunlara rağmen iddiasını sürdürüyor, elinden geleni yapıyor ve 40 gün sonra zafer elde edebilir.
Fakat bu seçimi bu kadar rekabet ortamına sokan isme ayrı bir parantez açmamız lazım.
Nebi Hatipoğlu kimsenin tahmin edemeyeceği bir ivme yakaladı. Seçime yıllardır hazırlanıyormuş gibi bir seçim çalışması yürütüyor. İyi ve rakibin eksiklerini iyi süzen bir ekip kurulmuş.
Ak Parti tabanında bugüne kadar görülmemiş bir karşılığı var. İktidar temsilcisi olmanın verdiği avantajı özellikle vaat konusunda çok iyi kullanıyor. Sürekli sahada ve etkili bir karakter.
TV100 Canlı yayın teklifi ve sonrasında yaşananlar ise yani Ünlüce’nin yayına çıkmaması ise kendisine ciddi bir artı kazandırdı.
Farkındasınızdır şu an kimse seçimle ilgili net bir tahmin yapmıyor. Hemen herkes yarışın bıçak sırtı bir şekilde ilerlediğini dile getiriyor. Ve Ak Parti tabanı ilk kez seçime 40 gün kala iddiasını koruyarak seçim kazanabileceğine inanıyor.
Geçmişte seçime 1 ay kala pes eden ve koltuğu peşinen teslim eden iddiasızlıktan sonra bu durum dikkat çekici…
Merkez ilçelere gelecek olursak burada çok değişen bir durum yok.
CHP Kazım Kurt ve Ahmet Ataç isimlerinin iddiasıyla sandığa iddialı bir şekilde gidiyor.
Tepebaşı’nda Ak Parti adayı Hamid Yüzügüllü aslında çok tecrübeli çok iddialı bir isim olmasına karşın hem beklenmedik şekilde aday olmanın hem de Ataç karşısında olmanın sıkıntısını yaşıyor.
İyi Parti, YRP ve Zafer Partisinin ise Tepebaşı’nda çok iddialı olduğunu düşünmüyorum.
Odunpazarı’nda ise Kazım Kurt’un sandığa iddiayla gittiği kesin. Her ne kadar DSP adayı Garip Yıldırım ile ortaya iddia koymaya çalışsa bile süreci derinden etkilemesi zor gözüküyor. Ak Partili Özkan Alp’in ise Kazım Kurt’u Volkan Doğan kadar sıkıştırması şu an için ulaşılabilir bir hedef değil gibi.
Velhasıl seçim süreci henüz devam ediyor.
Ramazan ayında ivmenin sahur vaktine kadar uzanacak geniş bir mesaiye dönüşeceğini unutmayalım.
Kaldı ki ilk günden bu yana detaylıca altını çizdiğim bir gerçek var.
Seçimi hep iki isim üzerinden konuşuyor, değerlendiriyoruz ama kazın ayağı öyle değil.
Bu seçimin belirleyicisi olacak isimleri lütfen göz ardı etmeyelim.
Melih Aydın İYİ Parti ile ciddi anlamda karşılık gören bir isim. Projeleri var, ikna kabiliyeti yüksek ve sempatik bir aktör olarak kafalara yerleşmiş durumda. Muhtemelen alacağı oyların ağırlıklı bir kısmı CHP kanadından olacak.
Oğuz Beki Zafer Partisi ile derin derin ilerliyor. Ulusalcı, Atatürkçü ve sığınmacı sorunundan endişe edenlerin tek sığınağı gibi özel bir misyonu üstleniyor. Mesajları net ve etkili. Alacağı oyların önemli bir kısmı yine CHP kanadından olacak.
Yeniden Refah adayı Kadir Çalışıcı şehirde sevilen, sayılan ve seçime etki edecek oy alması muhtemel isimlerden.
Ve Saadet Partisi ile Fesih Bingöl’e ayrı bir parantez açalım. Hem özgül bir oy oranları var hem de hemen herkesin takdir edeceği nitelikte projeleri var. Üstelik fizibilitesi yapılmış, teknik detayları hazır projelerden bahsediyorum. Bunları görmezden gelemeyiz.
Sözün özü daha çok konuşacağız. Belki sandıkta büyük sürprizler bile yaşanabilir. Kimse iddiasız değil. Kimse teslim olmuş değil. Kimse gözünü budaktan sakınmıyor.
Ancak özellikle aday çevreleri ve destekçilerine ufak bir tavsiyem var. Başta sosyal medya olmak üzere yankı odasından çıksınlar. Duymak istemedikleri analiz ve gerçeklere, yapılan eleştirilere karşı lütfen akli selim hareket etsinler. Kötü yorumlarla objektif düşünen insanları ve kararsızları ötekileştirip düşmanlaştırmasınlar.
Ve isterim ki bu rekabetten Eskişehir, şehirde yaşayan herkes kazançlı çıksın!